Ana içeriğe atla

Silav HeK, Ben senin gibi"bunlarin hic mi hic onemi yok." diyemiyorum..Keşke diyebilseydim... Çünkü bu söylediklerin Kürdistan'da tarihsel olarak yerleşen ve gelenekselleşen değerlerin dışa vuruşudur.. Genel olarak Kürdler bu söylediklerini kaç yüzyıldan beri farklı tarih süreçlerde, farklı ideolojik ve dinsel yapılar karşısında söylediler.. İlginç olan insanlarımız yanındakine, birlikte olduğu, aynı kaderi paylaştığı, aynı dili konuştuğu ve aynı kırımların "artıkları" olmasına rağmen yakını değil, kendisini "ötekisine", yabancıya daha yakın hisediyor.. Hatta diğerlerine hiç hak etmedikleri payeler biçiyorlar.. Bunun bir çok objektif ve subjektif nedenleri vardır.. Ülkemizin uzun yıllara dayanan işgal altında oluşunun beraberinde getirdiği "efendiye" özenme, ona ulaşma isteği beraberinden bir dizi çarpıklığı getiriyor.. Biz, kendimiz aç kalırız, ama hiç tanımadığımız birine evimizde ne varsa sunan bir milletin çocuklarıyız.. Buna misafirperlik , "Kürd misafirperliği" demişiz. Aynı yaklaşımı hayatın bir çok alanında "yabancıya" gösteriyoruz.. Ben burada bir handikap görüyorum... Bizim bugün bu kadar çaresizliğin altında kalmamızın geri planını irdelersen bu "başkasına" karşı yaklaşımımızın büyük bir etkisi var.. Tarihi baktığımz zaman "akşam Kürd yatıp ve Arap kalkan" çok "alimiz" oldu.. Din için, ideoloji için Arapları, Türkleri ve Farsları kurtarmak için ne canlar verdik.. Hala da veriyoruz.. Ben İsmail Hoca'yı dışında tutarak bizimle "birlikte" hareket edenlerin bir çoğu bizi en kötü dönemeçlerde bıraktılar.. Bize her geleni "baş tacı" yaptık. Yalçın Küçükler, Doğu Perincekler Kürdlere ne hakaretler ettiler.. Hatta onların hatırı için "ne ilkel milliyetciler" avlandı.. Hasan'ın "eşek ve semer" hikayesinin altını iyi çiz ve biryere not et... Güneylilerin "hataları" konusundaki "dobralığını" da not et... Bana bir " deja vu" sahnesini hatırlatıyor.. Ben Kürdleri ezen ülkelerin "demokratlarının", "devrimcilerinin" bize akıl satmalarından hoşlanmıyorum. Ama, Kürdlere destek olmak istiyorlarsa kendi devletlerine karşı birşeyler yapsınlar.. Türkiye'de bir muhalefet ... Ben Kürd çobanını tercih ediyorum... Bana kaval çalar.... Mem û Zinê yî anlatır.. Bir "Kerr olur bir Kulik" bir bakarsın beni Evdalê Zeynike gibi Sipan û Xelatê ye götürür.. Benin kırık kanatlarımı iyileştirir ve ucurur.. Kör de olsa bana yol gösterir.. Ne yapayım.. "ön yargılı" oldum... Süt ağzimi yaktı yoğurda üfürüyorum.. Bu kadar soykırımdan sonra.... Elia Kazan 'nın İstanbul'da geçen bir filmini seyretmiştim.. Bir Yunanlı İstabul sokakalrında gezerken bir Türk kendisine "kardeş" diye hitap ediyor... Yunanlı korkuyor kendisine "kardeş" denildiğnden dolayı.. Öünkü, başına bir şey getirmesinden korkuyor.. Silav Agirdiz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.