Ana içeriğe atla

Ben hukukçu değilim. Ama yaşımız gereği Türkiye de olup bitenlere baktığımızda, gerçekten Türkiye'de demokrasi sorunu mu, Parti sorunu mu var diye insan düşünüyor!. Bu iki olgu ile beraber düşündüğümüzde parti kapatmalarının nedenlerinin ülkede tam tekmil demokrasi olmadığı gibi, tam tekmilli demokrasiyi savunan politikacıların ve sözde aydınlarında olmadığı nedenleri görülmektedir. Çünkü bu grup insanlar Demokrasi anlayışları genel kriterlere göre değil, kendi siyasi çıkar ve anlayışlarına göre savunmuşlardır. Geçmişte kapatılan ve kapatılması istenilen partiler söz konusu olduğunda, bu kimseler,ülkenin birliği tekliği,bayrağı,toprağı milleti iddiasıyla, olay/sorun yargıya intikal etmiştir, hukuki süreci başlamıştır bakliyelim denilmiştir. Çünkü bu Siyasetçiler Demokrasi anlayışları ancak kendi çıkarları için var olmasını isteyip karşıdakilerin yok olmaları ile hayat bulacağını inanıyorlar. Demokrasinin herkese lazım olduğunu hele, hele böylelerine daha çok lazım olacağını düşünmüyorlar ya da düşünmek istemiyorlar. Bu anlayış geçmişten günümüze özellikle Cumhuriyetten bu yana hep olagelmiştir. Örneğin, Türkiye'de bugüne kadar Anayasa Mahkemesi kurulduğu 1963 yılından bu yana 24 siyasi parti kapatılırken, Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşundan önce de, 2 parti kapatıldı. 26 Ocak 1954 tarihinde Millet Partisi, Ankara Sulh Ceza Mahkemesi'nce, Demokrat Parti de, 20 Haziran 1960 tarihinde Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'nce kapatıldı.Bu arada şunu de belirtelim Millet Partisi Başkanı Kırşehir Milletvekili Osman BÖLÜKBAŞI'DIR (Bugünkü MHP Milletvekili Deniz BÖLÜKBAŞI'NIN babası)Menderes Hükümeti Kırşehir'i cezalandırılıp ILÇE yapmıştır.. Türkiye de geçmişte parti kapatma gerekçeleri ya Komünizm ya da Bölücülük olurdu. 1970 ten, Milli Nizam partiden başlayıp, Anti laik dine dayalı Teokratik partilerde eklendi.Işin ilginç yani geçmişte Başbakan ERBAKAN Demokrasi için eylem yapanlara GÜLÜ, GÜLÜ Dans derken, bir süre sonra kendi parti kapatıldı ve kendisi göz hapsinde tutuldu. Bu arda ABD ve AB de, AKP'ının kapatılmasına sert tepki gösterdiler. Avrupa Parlamentosu milletvekili Cem Özdemir, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in "Avrupa'da da partiler kapatılıyor." sözlerine sert tepki gösterdi. Ilginçtir Demokrasiyi getirme iddiasında olan BAYKAL'DAN ses seda yok. Sanki AKP kapatılsın diye pusuya yatmış. Gazeteler AKP kapatma davası hakkında farklı manşetler atarken, ulusalcı çizgide yayın yapan Yeni Çağ gazetesi yaptığı mizanpaj tercihi ile davadan duyduğu memnuniyeti okuyucularına yansıttı. Ayni gazete,bazı sendika eylemlerini, hak aramadan ziyade, kendi çizgisinde bulup ’' OH BE''demiştir. Istanbul Milletvekili Sayın Ufuk URAS'IN AKP kapatma davası Ergenekon sürecine denk gelmesinin dikkatini çekiyor. AKP'NIN kapatma davasında Aklıma gelen diğer bir gelişmede AKP'NIN Sayın TALABANI'YI davet etmesi ve ilerde Kürt Yönetimi ile Devletin görüşe bileceğidir olayımdır/nedenimidir. Türkiye'de ideolojiler bir birine karışmış. Örneğin 13 Mart Tarihli BARAN dergisinde,Osman HALID imzalı yazıda diyor ki, Vadedilmiş işbirlikçi Talabani'yi Ankara'ya davet edenlerin işgale ve sömürüye karşı direniş ruhunu kırmak için milletimize zikrettikleri ve satır aralarında söyledikleri aslında budur! Bundan dolayı bu davet sahipleri kesinlikle "vatana ihaneti teşvik ve övmek" suçundan yargılanacaklardır!" Işte bir yandan Ergenekonciler bir yandan Islmciler. Diğer dikkate değer bir belirlemede SAVCI iddianamesinde şöyle; ''Iddianamede, 'laikliğe aykırı eylemlerin odağı durumuna gelmek' olarak isimlendiren kapatma nedeninin, Anayasa'nın 69. maddesinin (6) fıkrası yoluyla, 68. maddesinin (4) fıkrasında düzenlenmiş bulunduğu belirtilen iddianamede, laikliğin, 'Orta Çağ dogmatizmini yıkarak aklın öncülüğü, bilimin aydınlığı ile gelişen özgürlük ve demokrasi anlayışının, uluslaşmanın, bağımsızlığın, ulusal egemenliğin ve insanlık idealinin temeli olan bir uygar yaşam biçimi' olduğu kaydedildi. Başta belirttiğim gibi Hukukçu değiliz ama iddianame oldukça detaylı ve kafa karıştırıcı gibi geliyor insana.Milyonlarca Oy alan bir partiyi kapatmak halkı cezalandırmak demektir. Bizim inancımız o ki, hiçbir partinin kapatılmamasıdır.Ülkede parti sorunu değil,esas sorun olan, Demokrasinin tam tekmil olmadığı sorunudur. Demokrasi tam işlediğinde hangi partilerin kapatılacağı ve o partilerin kalıp kalmaması halk karar verecektir. 16.03.2008

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.