Skip to main content
Submitted by Aso Zagrosi on 29 December 2013

Hz. İsa’nın doğumundan önce gelişini Zerduşti Majlar/Magların haber aldıklarını, Beytlehem’e gittiklerini ve Hz. İsa’ya bağlılıklarını bildirdiklerininden dolayı onları “ İlk Hıristiyanlar” olarak değerlendirmek gerekiyor.
Zerdeşt Peygambere bağlı kesimlerin dinlerini değiştirerek başka dinlere geçişleri sıkça yaşanan bir olaydı.

Bunlardan biri de Museviliğe geçen Helena dır.

KÜRDİSTAN KRALIÇESİ HELENA

Helena’nın yaşamından ilk ve geniş bir şekilde söz eden tarihçi Flavius Josèphedır (M.S 37 yılında Kudüs’ta dünyaya geldi ve 100 yılında Roma’da vefat etti)
Hélèna, Adiabène (Kurdistan) Kraliçesi olarak biliniyor. Adiabene bugün Güney Kürdistan’ın başkenti olan Hewlêrdir.
Flavius Josèphe, Antiquites Judaiques adlı eserinin 20.kitabında Adiabene Kraliçesi Helena ve oğlu İzates, Museviliğe geçişlerinin tarihi ve Kudüs’a yolculuk başlığı altında irdeliyor.
Flavius Josèphe’un anlatımına göre Monobaze Adiabene Kralıydı ve Bazaios lakabıyla tanınıyordu. Kral Monobaze bacısı Helena’yi seviyor ve onunla evleniyor. Monobaze ile Helena bir gün yatarken, Monobaze elini Helena’nın karnı üzerine koyuyor ve ansızın “ elini kaldır, cenini rahatsız etme onun mutlu bir gelecek bekliyor” yönünde bir ses duyuyor. Monobaze bu duyduklarını Helena’ya anlatıyor. İkisinin bir oğlu oluyor ve ismini İzates koyuyorlar.(bazı kaynaklarda Yazates) Helena ile Monobaze’nin daha önce Monobaze adlı erkek bir çocukları vardı. Monobaze’nın başka kadınlardan da erkek çocukları vardı. Monobaze var olan çocukları içinde en çok sevdiği ve yakın olduğu oğlu İzate/Yazattır. Bu durum ise ister istemez kardeşler arasında sorun olmaya başlıyor , kıskançlığa ve İzate/Yazate karşı kin beslemelerine neden oluyor. Kral Monobaze durumun farkına vardığından dolayı İzate/Yazate’nin başına bir şey gelmemesi için onu Spasine (Antakya) Kral’ı Abennerigos’un yanına gönderiyor. Abennerigos İzate iyi karşılıyor ve kızı Symacho’yla evlendiriyor.

Adiabene Kral’ı Monobaze artık çok yaşlı olduğundan dolayı ölmeden önce oğlu İzate görmek istiyor. İzate/Yazate babasını görmeye gidiyor. Kral Monobaze kendisine Charrhes (Haran) ülkesini veriyor. İzate/Yazate’ın daha sonra Nuseybin’I aldığını aynı yazardan öğreniyoruz. İzate babasının ölümüne kadar Haran’da kalıyor.

Kral Monobaze’nin ölümünden sonra Kraliçe Helena Adiabene İmparatorluğuna bağlı tüm devletleri, Satrapları ve askeri komutanları toplantıya çağırıyor.

Kraliçe Helena gelen misafirlere yaptığı konuşmada : “ Benim eşim İzate/Yazate’in onun yerine geçmesini istiyordu ve ben sizin kararınızı bekliyorum” diyor.
Davetliler Kraliçe Helena’nın isteğini Kabul ediyorlar ve kendisine İzate/Yazate’ın huzur içinde ülkeyi yönetmesi için diğer kardeşlerini öldürülmesini öneriyorlar. Kraliçe Helena kendilerine İzate’yi seçtiklerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyor. Fakat, İzate’nin kardeşlerinin öldürülmesi meselesini İzate’nin karar vermesi gerektiğini kendilerine söylüyor. Bu arada İzate’nin kardeşlerini tutukluyorlar ve İzate’nin gelişini bekliyorlar. Helena İzate’nin gelişine kadar geçici olarak büyük kardeşi Monobaze’yi tahta çıkarıyor.

İzate, Spasine (Antakya) Kral’ı Abennerigos’un sarayında olduğu zaman saray ile ilişkisi olan Ananias isminde bir Yahudi tucar var. Bu tucar İzate ile ilişkiye geçiyor ve onu Musevi dinine geçmeye ikna ediyor.

Kraliçe Helena ise oğlundan bağımsız Nusaybinli bir Yahudi din adamı tarafından Museviliğe geçme konusunda ikna ediliyor.
İzate Adiabene döndüğünde kardeşlerinin tutuklandıklarını ve zincire vurulduklarını görünce rahatsız oluyor. İzate kardeşlerini zincire vurma yada öldürme yerine tehlikelerden korunmak amacıyla bazıları rehin olarak Roma İmparatoru Claude, bazılarını ise Part Kral’ı Atabane gönderiyor. ( İzate Helena’dan olan kardeşlerini değil, başka kadınlardan olan kardeşlerini gönderiyor.)

Kral İzate/Yazate annesi Kraliçe Helena’nın Musevi dininin geleneklerine yaşadığını ve bununla mutlu olduğunu görünce sünnet olup tümden Musevi dininin kurallarına göre yaşamak istiyor. Bu isteğini Kraliçe Helena’ya açıyor. Kraliçe Helena oğlunun bu isteğini var gücüyle reddediyor. Gerekçe olarak ta kendisine bağlı halkın yabancı bir dinden olan bir kralı Kabul edemiyeceğini söylüyor.
İzate, annesinin bu tutumundan sonra kendisini Musevi dini konusunda ikna eden Ananias’a durumu açıyor. Ananias Kraliçe Helena’nın tutumunu doğru buluyor. Ananias İzate’ye sünnet olmadan da dinin kurallarına göre yaşana bileceğini, eğer dediklerini dinlemese kendisini terk edeceğini söylüyor. Çünkü, böyle bir durum herkesin hayatını tehlikeye sokar. O dönemler Galile’den Eleazar adından biri Hewler’e geliyor. Eleazar Musevi dini konusuna ve yasalarına hakim alim bir adammış. Eleazar bir gün içeri girerken Kral İzate’nin Hz. Musa’yı okuduğunu görür ve ona “ sen kutsal yasalara ve tanrıya karşı suç işlediğini bilmiyormusun. Onu okumak yetmez, söylediklerini tatbik etmek lazım. Sen ne zamana kadar sünnetsiz kalacaksın?Eğer sen hala sünnet üzerine olan yasayı okumamışsan, oku senin nasıl bir günah işlediğini görürsun” diyor.

İzate/Yazate , Eleazar’ın söylediklerini dinledikten sonra odasına çekiliyor ve doktoru çağırıp sünnet oluyor.

Bu arada Kral İzate , annesi Kraliçe Helena’yı ve hocası Ananias’ı çağırıyor ve kendilerine Yezdan’ın emrini yerine getirdiğini söylüyor.
Bu arada büyük panik baş gösteriyor. Eğer halk tarafından Krallarının yabancı bir dinin ateşli savunucu olduğu öğrenilirse Kral İzate iktidarını yitirir ve herkesin yaşamı tehlikeye girer. Yüce Tanrı bu korkuların realize olmasını engeller ve Kral İzate’yi bin bir beladan korur.
Kraliçe Helena oğlunun halk tarafından sevildiğini ve ülkesinde huzurun hüküm sürdüğünü görünce son zamanlarını geçirmek amacıyla Kudüs’a gitmeye karar veriyor. Kraliçe Helena Kudüs’a vardığı zaman kıtlık baş göstermiş ve insanlar açlıktan ölüyor. Kraliçe Helena servetini kullanarak buğday satın alıyor ve halka dağıtıyor. Kral İzate kıtlığı duyunca büyük bir parasal yardım da bulunuyor. Kraliçe Helena Kudüs’da büyük bir saray yaptırıyor.
Flavius Josèphe’un anlatımlarına göre İzate 24 yıl hükümdarlığından sonra 55 yaşlarında 24 erkek çocuk geride bırakarak ölüyor. Kral İzate kendisine hep bağlı kalan ve kendisi gibi Musevi dinine geçen büyük kardeşi Monobaze’ye Kralığı bırakıyor. Bu arada Kraliçe Helena oğlunun öldüğünü duyunca Hewler’e gidiyor. Kraliçe Helena’da fazla yaşıyamiyor ve ölüyor. İkinci Monobaze annesinin ve kardeşinin kemiklerini Qudüs’a gönderiyor. Kraliçe Helena’nın sağlığında yaptırdığı türbeye gömüyorlar.( Flavius Josèphe, XX, IV, 3)

Kısacası Flavius Josèphe’un Kraliçe Helena hakkında anlatıklarını özetleyerek vermeye çalıştım.
Başka bir dizi kaynağın yanı sıra Ermeni Tarihçilerinin babası olarak kabul eden Moise de Khorene de “Histoire d’Armenie” adlı eserinde Kraliçe Helena üzerine duruyor. Khorene Kraliçe Helena’nın “Abgar’ın eşi olduğunu” yazıyor. Ama Khorene Kraliçe Helena hakkında çok değerli bir bilgi veriyor ve “Qudüs kapısındaki türbesinden” söz ediyor.(M. Khorene, age, 1. Cild, Paris, sayfa 233-235)
Bir dizi Musevi ve Hıristiyan kaynakları Kraliçe Helena’nın yaşamı ve Qudüs’daki türbesinden söz ediyorlar.
2 yüzyıldan beri bir dizi araştırmacı ve arkeolog Qudüs’ta bulunan Kraliçe Helena’nın Türbesinin peşindeler. Bu konuda bir dizi kazı çalışmaları oldu.

Kraliçe Helena M.Ö 25-15 yıllarında dünyaya geldiği ve M.S 56-58 yıllarında öldüğü tahmin ediliyor. Jewish Encyclopedia göre M.S 30’lu yıllarda din değiştirerek Musevi oluyor.( http://www.jewishencyclopedia.com/articles/7525-helena )

Kraliçe Helena’nın inşa ettiği saray ve türbesi M.S 70 yılında Romalılar tarafından harebeye çevrildiğinden dolayı yerini tespit etmek pek kolay değil.

Bu konuda ilk ciddi çalışmalardan biri F. De Saulcy’e aittir. F. De Saulcy Kraliçe Helena’nın Türbesine ilişkin çalışmalarını 1869 yılında Paris’te “Recherches sur l’emplacement veritable du tombeau d’Helene reine d’Adibene” adı altında yayınladı.

Son yıllarda İsrail arkeologları Kraliçe Helena’nın türbesini bulmak amacıyla bir hayli çalışmalar yaptılar.

Kazı çalışmalarının direktoru Doron Ben Ami basına yaptığı açıklama da “buldukları sarayın büyük ihtimal ile Birinci Yüzyılda din değiştirerek Meseviliğe geçen ve M.S 40’lı yıllara doğru Qudüs’ta ikamet eden Adiabene (Kurdistan) Kraliçesi Helena’ya aittir” diyor.( http://www.universtorah.com/infos/israel/le-palais-de-la-reine-helene_41.htm )

Devam edecek

Aso Zagrosi

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.