Sayın Davut Kurun İle Kürdistan Kongresi/Konferansı Üzerine Röportaj
Son yıllarda Kürdistan'ın farklı parçalarında "Ulusal Kongre" ve "Kürdistan Kongresi" gibi girişimlerden söz ediliyor. Fakat bugüne kadar Kürd kamuoyunda bu konuda ciddi bir tartışma yaşanmış değildir.
Bundan dolayı biz Newroz.Com olarak farklı biçimlerde ve farklı alanlarda yıllardan beri Kürd siyasal yaşamının içinde yer alan arkadaşların "Ulusal Kongre"ye ilişkin düşüncelerini almak istiyoruz.
1-Aso Zagrosi:Genel olarak "Ulusal Kongre'den ne anlıyorsunuz. Başka ülkelerde yaşanan "Ulusal Kongre" tecrübeleri hakkında bize ne söyleyebilirsiniz?
Davut Kurun. Genel anmamıyla, ulusal Kongre isminden de anlaşılacağı gibi, ulusu temsil eden bir organdır. Burada ki ulusal temsil, ulusun bütün fertlerini kapsaması anlamı çıkarılmamalıdır ve bu şekilde idealize edilmemelidir.Çünkü hiç bir ulus homojen değildir ve her zaman mevcut sistemle bütünleşmiş bir kesim olacaktır. Burada ulusun büyük çoğunluğunun desteği aranmalıdır. Kürdistan özgülünde, kendi kaderini tayin hakını savunan anti sömürgeci siyasi güçleri, sivil toplum kuruluşları, sendikalar, meslek kuruluşları, belediyeleri, vb kurumları temsil eden bir bileşimi anlamak gerekir.
Bütün ulusal dinamikleri bünyesinde bulunduran bu kuruluş, fonksiyoneldir ve dönemin temel ihtiyaçlarına göre üstleneceği misyonda farklı olabilir , örnegin,ya mücadele organı, ya yasama organı, ya yönetim organı şeklinde olabilir.Güney Afrikada bu oluşum, kongre ismi ile, Filistinde FKÖ ismi ile, Güney Kürdistanda Bereyi Kurdistan ismi ile, diger birçok ülkede de birleşik cephe ismi ile ortaya çıkmıştır. Kavramlar üzerinde soyut bir tartışma anlamlı değil, önemli olan, ulus adına karar alma yetkisi ve gücü olan, ulusal dinamikleri kapsiyan ulusal ihtiyaçları karşılıyan fonksiyonel bir örgütlenmenin olmasıdır.
Ancak, takipedebildiğim kadarıyla, bügün tartışılan, böyle bir kongreden çok, Kuzey, Güney, Doğu ve Güney Batı Kürdistan siyasi partileri arasındaki sorunları gündemliyen bir Koferanstır. Ağırlıklı olarak da PKK ‘nin diger parçalara ilişkin tutumu ile güneyli güçlerin Kuzey Kürdistan politikasını gündeme alan, ve ihtilafları gidermeyi amaçlıyan bir konferans tartışması yapılıyor . Bu tartışmalar ve yapılabilinirse böyle bir konferans, Kürdistan’nın parçaları arasında, yukarda bahsettiğimiz ulusal temsili amaçlıyan bir oluşuma yolaçabilir mi? Çok umutlu olmamakla beraber, bu amaç için zorlayıcı olmak gerektiğine inanıyorum.
.
2-Aso Zagrosi: Tarihsel olarak Kürdlerin "Ulusal Kongre" girişimleri oldu mu? Eğer Kürdlerin böyle girişimleri olduysa bugüne kadar neden başarılı olmadı?
Davut Kurun. Kürdistanın bütün parçalarını kapsıyan bir kongre olmadı. Bu konuda tartışmaları aşan ciddi bir girişimin olduğunu da bilmiyorum. Ancak kürdistanın parçalarındaki siyasi güçlerin dayanışmaları olmuştur.
Tek parça düzleminde de yakın tarihimizde Güney Kürdistandaki Bereyi Kurdistan hariç, bütün ulusu kapsayan bir kongre olmamıştır. Ki Güney Kürdistandaki kazanımlarda bütün ulusal güçleri bünyesinde toplayan bu cephenin mücadelesi sonucu ortaya çıkmıştır. Kuzey Kürdistanda zaman zaman Ulusal Cephe yi amaçlıyan tartışma ve toplantılar yapıldıysada, sonuca ulaşmadı.
Neden başarıya ulaşamadığı sorusuna verilecek cevap bu yazının kapsamını aşar. Ama mutlaka birkaç cümle ile cevaplamak gerekirse: Kürdistanın parçalarını dört devletin sömürgeleştirmesi, her parçanın zamanla diğer parçalardan farklılaşması. Bütün kürdistanda uluslaşma düzeyinin farklı olması. Kürdistandaki siyasi güçlerin, kürdistan realitesinden çok, dünyada ki güçlerin konumlanışlarına göre yapılanmaları ve konumlanmaları. Dünyada sosyalist blokun yıkılışa geçtiği dönemde sosyalist kimlik ile ortaya çıkmaları vb. Birçok etmen sayabiliriz.
3-Aso Zagrosi:Kürdistan gibi parçalanmış bir ülkede "Ulusal Kongre" ne anlama geliyor? Kürd siyasal yapıları tüm dünya halklarının sahip oldukları ulusal hakları talep etmek için bir "Ulusal Kongre" de birleşmeye hazırlar mı?
Davut Kurun. Bu sorunun cevabı ulusal kongreye atfedilen anlama göre değişir. Dört parçayı kapsıyan ortak mücadele ortak yönetim organı misyonu üstlenen bir kongrenin şartları yok. Böyle bir kongreyi ancak Bağımsız ve birleşik kürdistanı hedefliyen güçler gerçekleştirebilir. Bugün Kürdistan’ın dört parçasında da hakim olan güçler otonomi, özerklik ya da en fazla federasyon taleb eden güçlerdir. Dolayısı ile bu güçler dört parçanın ortak yönetim ortak mücadele değil, en fazla, parçalar arasındaki sürtüşmeyi asgariye indirme, mümkünse parçalar arasında dayanışmayı sağlama amacı ile ortak toplantılar yaparlar. Bağımsızlıkçı güçlerin ise, bunları aşacak bir örgütlülükleri yoktur. Kaldı ki aktuel olarak da tartışılan, ortak bir kongrede birleşme değil, PKK ile diger parçalardaki güçler arasındaki sorunları ele alan bir konferanstır. Kürdistan halkının talebi, Güney Kürdistandaki referandumda da görüldüğüı gibi bağımsızlık olmasına rağmen, bölge sömürğeci devletlerini ve onları arkalayan dünya güçlerini karşılarına alamayan kürdistan güçlerinin Kürt ulusunun kendi kaderini hakkını savunan bir kongreyi yapamazlar ve Kürdistan halkının talebini dünya devletlerine ve halklarına taşıyamazlar.
Sorunun cevabını bu şekilde verdikten sonra, ek olarak belirtmek gerekir ki, Kürdistani güçler arasındaki sorunları tartışan, ilişkileri geliştiren her türlü toplantı yararlıdır ve parçalar arasındaki sömürgecilerin on yıllardır yarattığı farkrlılaşmaları gideren , güçler arası çelişkileri sorunları ele alan bir mekanizma yaratılmalıdır. Kürdistan halkı şere brakuji nedeniyla büyük kayıplar yaşadı ve bunun önlenmesi için mutlaka kürtler arası bir kurum yaratılmalıdır. Sadece bu değil, bugün aktuel olarak tartışılan Konferans parçalar arası dayanışmayı da kurumlaştırabilir. Kuzey –Güney özelinde ele alırsak, Güney Kürdistan siyasi olarak her nekadar Irak içinde isede, ekonomik ve sosyal olarak türkiye ile daha fazla bütünleşmektedir. Bu bütünleşme T.C ile girilen ilişkelerle belirleneceğine, pekala Kuzey- Güney Kürdistan ilişkeleri ile de kurallara ve kurumlaşmalara bağlanabilir. Burada siyasi güçlerin yanında, meslek kuruluşlar, belediyeler, işçi ve işveren sendikaları, kültür kurumları derneklerde önemli roller üstlenebilir. Kuzeyin eksikliklerini ve ihtiyaçlarını Güney, Güneyin ihtiyaçlarını ve eksikliklerini da Kuzey karşılıyabilir durumdadır. Bu ilişkiler söz konusu ettiğimiz bu konferanslarda kurallara ve kurumlara bağlanabilir. Parçalar arası her türlü ilişki bu anlamda yararlı görüyorum. Tabii ki bizin yukarda bahsettimiğimiz, Kürdistanın parçaları arasındaki birliği hedefliyen ulusal kongre olgusu dışında elealmak gerekir.
4-Aso Zagrosi:Kürdistan'ı işgal eden ve sömürgeleştiren ülkelerle farklı parçalardaki Kürd partilerin girdikleri ilişkilere bakıldığı zaman dünya Kürdlerinin gerçek talepleri nasıl programlaştırılabilir.
Davut Kurun.Soru cevabını içinde taşıyor. Kürt partileri, sömürgecilerle girdikleri ilişkinin derinliği oranında dünya kürtlerinin taleplerini proğramlaştırmaktan o kadar uzaklaşırlar. Ancak parçların farklılaşan çıkarları, globalleşen küremizde ilişkilerin zorunluluğu da bir realitedir. Burada kötü olan, bir parçanın, diger parçanın zararı pahasına menfaat elde etmesidir ve sömürgeci devletlerle ilişkileri bu zemine oturtmasıdır. Oysa Kürdistan bir bütüntür ve parçaların çıkarları birbirine bağlıdır, bir parçanın zararı bütün parçaların da zararınadır. Güneyli Kürdistan hükümeti, T.C ile kurduğu ilişkileri , pekala kuzey kürdistandaki kurum ve kuruluşlarlada kurabilir, her devletten biraz daha fazla olarak, ortak kurumlarda oluşturulabilinir. T.C ile ilişkileri bunları dıştalanmamalı. Düşman satın alınmaz.
5-Aso Zagrosi:Daha somutlaştırmak gerekirse Türkiye ve İran ile ciddi ekonomik ve siyasal ilişkiler içine giren Kerkük, Xaniqin ve Musul gibi Kürdistan toprakları meselesinde Irak Araplarıyla ciddi problemleri olan Güney Kürdleri Kuzey ve Doğu Kürdistan Kürdlerinin "Ulusal Talepleri" konusunda ne önerebilirler?
Davut Kurun. Sorunun muhatapları Güney Kürdistanlı güçlerdir. Ancak benim görebildiğim kadarıyla, Güneyliler Doğu ve Kuzeyli güçleri bir yük bir ağırlık olarak görüyor ve „gölge etme başka ihsan istemez“ tavrındadırlar. Güneyli güçlere Kürdistanın diğer parçaları sürekli destek vermesine rağmen, bugün Güneyliler Kürdistanın diger parçaları konusunda üstüne düşen dayanışmayı göstermemektedirler. Güneylilerin diger parçalar için söyledikleri, „barışçı çözüm“ önerisidir. Bu konuda kendileri neler üstlenir, bilinmiyor, sömürgeci devletleri „barışçı çözüme“ nasil getirilir, nasıl bir barış, bütün bunlar bilinmez. Aktüel olarak tartışılan, PKK nin silahı bırakarak, „barışçı çözüm“ ikna etmeyi amaçlıyan bir konferanstır. Ancak burada PKK nin diger parçalardaki güçlere karşı oynadığı olumsuz rolü de görmek gerekir.
6-Aso Zagrosi:Arap Kürdü, Fars Kürdü ve Türk Kürdü ya da bu devletlerin sınırlarını temel alan ve bu sınırlar çerçevesinde "Kürd Sorunu" çözmeye çalışan anlayışların hakim olduğu bir "Ulusal Kongre"ye ihtiyaç varmı? Böyle bir "Kongre" geleceğe ilişkin Kürd kuşaklarını zor durumda bırakmazmı? Onların iradelerini hipotek altına almaz mı?
Davut Kurun. Kürdistan parçaları arasındaki ilişkinin her düzeyi yararlıdır. Şüphesiz ki en iddeal olanı Kürdistanın bağımsızlığını ve birliğini hedefliyen ilişkilerdir. Ancak bugün, bu ideali gerçekleştirecek güçler yok.Bağımsızlığı hedefliyen güçler zayıftır. Her parçada, federasyon yada özerklik talebi olan güçler, çözümü sömürgeci devlet sistemi içinde arıyor. Bu durumda dört parçanın ortak kongresinden önce, her parçanın kendi içinde bir kongre yada cephesel birlikler oluşturulmalıdır. Her parça kendi birliğini sağladıktan sonra, diger parçalarla siyasal gündemli bir kongre ya da konferanslar yapabilir. Ancak bugün, ortak düşmana karşı ortak mücadeleyi ve ortak yönetimi hetefliyen konreler yapılmaz derken, diğer konularda, , parçalar arasındaki problemleri çözen, karşılıklı dayanışmayı sağlamayı amaçlıyan toplantılar da küçümsenmemelidir, bu adımlar gelecek için ipotek değil, ortak geleceğe ve parçalar arasındaki birleşmeye hizmet eden adımlar olacaktır.
7-Aso Zagrosi:"Ulusal Kongre"ye ilişkin çıkan çeşitli haberlere bakıldığı zaman daha çok sömürgeci güçlere kullanılacak mücadele biçimleri ön plana çıkıyor. Siyasal hedeflerden ziyade mücadele biçimleri konusunda bazı kararlar alınırsa ve uygulamaya konulsa Kürdler arasında yeni çatışmalara neden olmaz mı?
Davut Kurun. Kürdistanda, hiç kimse,tek bir mucadele şeklinin meşruluğunu dayatamaz. Bu doğru değil ve böyle bir kongre de olmaz. Kürdistanda yerine göre silahlı yerine göre legal demokratik mücadele öne çıkabilir. Güney Kürtleri silahlı mücadele ile bugüne geldiler ve hala muazam bir askeri gücü ellerinde bulunduruyorlar. Kuzeyde geçmişte barışçı mücadelenin şartları yoktu. Ama bugünde silahlı mücadeleyi sürdüren PKK nin kültürel talepleri ile silahlı mücadelesi çelişkilidir. PKK nin Kürtler için talep ettiği fazla birşey yok, öne sürdüğü talepler için silahlı mücadele yürütmek gerekmez,Güneylilerin bunu dile getirmeleri yanlış değil, ancak Kürdistan Sorunu çözümü için, silahlı mücadele yanlıştır demek doğru değil.
8-Aso Zagrosi: Türkiye'de bazı çevrelerin "Kürd Ulusal Kongresine" "pozitif" yaklaşması gibi bir izlenim var. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Davut Kurun. T.C özellikle Güneylilerden beklediği, kuzey Kürditana karşı tavır almak, , ve parçalar arası , Kürdistan güçleri arası çatışmalar yaratmaktır. Böyle bir konferans beklentisi içindedir, ancak bu gerçekleşmez. Konferanslar çatışmak için değil, diyaloğ için yapılır. Özellikle Güneyli güçler kürtler arası çatışmaların büyük zararlarını gördü ve büyük dersler çıkardılar, böyle bir oyuna geleceklerini tahmin etmiyorum.
9-Aso Zagrosi: Eğer Güney Kürdistanlılar Kerkük, Musul, Xaniqin ve Mendeli'nin içinde yer aldığı Bağımsız Kürdistan'ı ilan ederse ve Irak Araplarıyla çatışma içine girerse diğer parçaların Kürdleri belli bir dönem "Bağımsız Güney Kürdistan" için Güneylilerin istemleri doğrultusunda hareket edebilirler mi? Buna hazırlar mı?
Davut Kurun. Bağımsız Kürdistan bütün Kürtlerin hayalı ve istemidir. Böyle bir savaş çıkarsa bütün parçalardan destek geleceğinden eminim. Güneyliler geçmiş mücadelelerinde de diger parçaların siyasi askeri ve lojistik desteğini almışlardı. Kürdistanın bütün parçaları bugün daha dinamik ve daha duyarlı. Bağımsızlık durumunda daha çok destek alacakları kesin. Bu konuda, PKK nin tavrı konusunda süpheliyim. PKK geçmişte de günümüzde de,diğer parçalardaki Kürt güçleri ile hiç bir zaman dayanışma içinde olmadı. 1991 Güney Kürdistan ayaklanmasında da ayaklanmaya destek vermediği gibi, güneyli güçlerle uzun yıllar çatışma durumunu yaşadı.
10-Aso Zagrosi: "Ulusal Kongre" siyasal Kürd partilerinin mi Kongresidir yoksa tüm Kürdlerin mi kongresidir? Böyle bir kongre yapılsa hazırlıkları nasıl yapılabilinir? Diyaspora Kürdleri nasıl bir rol alabilir?
Davut Kurun. Ulusal Kongrenin mümkün olduğunca geniş kesimleri kapsaması gerekir. Ancak bütün kürtleri kapsaması mümkün değil. En azında sömürgecilerle birlik olan kürtleri kapsamaz. Ancak Kürtlerin haklarını savunan, siyasi güçleri, sendikaları, meslek örgütlerini, sivil toplum örgütlerini dini ve etnik azınlıkları, Metropol ve yurtdışı kürtlerini,temsil etmelidir.
11-Aso Zagrosi: Bu kısa söyleşi için teşekkür ediyorum. Ayrıca eğer söylemek istediğiniz ek bir şeyler varsa buyurunuz...
Davut Kurun. Bu konuyu tartıştırdığınız için ben teşekür ederim.