ORHAN KOTAN: HALEPÇE

İnsanlığın hafızasından Hiroşima'yı silmek mümkün değil! Halepçe'yi de silmek mümkün olmayacak!

Orada, Kürt olmaktan başka suçu olmayan silahsız, savunmasız insanlar, dünyanın gözlerinin içine bakıla, bakıla zehirli gazlarla boğuldular. Orada bin yıllardır var olma mücadelesi veren bir halkın trajik tarihi, bütün dehşeti ile ortaya serildi. Orada, uluslararası antlaşmaların, insanlığa mutlu bir dünya vaadi ile çalışmalar yapan kuruluşların, politik denge hesapları ve çıkar çatışmalarının önünde nasıl çaresiz ve cansız birer yapı oldukları daha yakından görülebildi. Ve orada Kürt halkının mücadelesinin sonuna kadar sürdürmesinin ne kadar gerekli ve zorunlu olduğu biraz daha iyi anlaşılabildi.

Bilemiyorum nasıl anlatılır bu facia? Mazlum bir halk imha ediliyor. Her şey o kadar açık, o kadar çıplak ve acımasız ki... Halepçe hayalet bir şehir gibi.. Issız sokaklarda sere serpe ölüler..ölüler...Ve tabi tüm fotoğraflarda bir davranış biçimi tümüyle egemen; tüm fotoğraflarda analar, babalar, hatta büyük kardeşler çocukları kurtarma telaşına düşmüşler.. Onları, ya çocuklarının üstüne kapanmış, ya da çocuklarını sımsıkı kucaklamış görüyorsunuz. Ama çocukları kurtaramamışlar. Çocuklar da büyükler gibi yarasız-beresiz ama mor ve gri renkli bir ölümün kucağında... İşte 1988 yılının gerçeği.. İnsanlığın fezaya meyden okuduğu bir yüzyılın yer küredeki hazin görüntüsü.

Nasıl anlatılır bilemiyorum!
Ama bir şey çok açık: Saddam Hüseyin ’in İran'la alışverişi bir yerde duruyor. Kürtlere karşı sürdürdüğü bu hain soykırım savaşı bir başka yerde! Saddam açıkça Kürt halkını imha etme savaşı sürdürüyor ve İran'a karşı değil, Kürt halkına karşı sürdürüyor.

Bu da dört parçaya bölünmüş Kürdistan'ın acı ve fakat somut bir gerçeği!
Gerçek karşısında gerçekçi olmak gerekiyor. Kürdistan'ın bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinde ham hayallere yer yok! Savaş tüm gerçekliği ile orta yerde duruyor. Kürdistan'ın varlığı, halkının mücadelesi ve düşmanın barbarlığı da ortada!

Orhan KOTAN