Sosyal Darwinizm nedir? ’Güçlü olan ötekini bertaraf mı eder? Yani ormanda aslan güçlü olduğu için nasıl ormana hakimse, nasıl zavallı kurt avladığı hayvanı aslan gelince ona bırakıp gidiyorsa, insanlarda da mı öyledir?
Marksizm ve Sosyal Darwinizm arası bir çizğide olan Hitler faşizmi de bu tür bir söylemle yola çıkıyorduki bu aslında özünde bir çarpıtmaydı, çünkü Darwin hiçbir zaman “Güçlü olan ötekini bertaraf eder“ dediği değil de tam tersine “Doğaya en iyi uyum sağlayan yaşamda kalır!“ diyordu. Naziler kendilerini diğer halklardan üstün ve zakâlı görerek onların üzerin de egemenlik kurup dünyaya hakim olmak istemişlerse de nasıl yenildiği ve yanıldığını bütün dünya gördü.
Darwin'in bahsettiği [i]“Survival of the Fittest“[/i] (Almanca: Überleben des am besten Angepassten) Türkçe'ye terçüme edersek yukarıda da aktardığımız gibi şöyle bir anlam çıkıyor: “Doğaya en iyi uyum sağlayan yaşamda kalır!“ yoksa bunu ’Güçlü olan ötekini berteraf eder' diye terçüme etmek doğru değil, Nazilerin yaptığı gibi bir çarpıtmadır.
Bütün canlılar kendi çıkarları için başka canlıları parçalar, öldürür, yok eder. Bu elbette hayvanlar aleminde bir gerçek ama bu vahşette bir masumiyet vardır. Çünkü bunu içgüdüleriyle, yaşamlarını sürdürebilmek için yaparlar. Doğa, onlara böyle yapmalarını emreder. İnsanlıkta'da bu maalesef bazen böyledir. Bu nedenle insan yaşamın da, efsanelerdeki gibi hep iyiler ve kötüler arasın da bir savaş yaşanmaktadır ve sonuçta iyiler hep kazanıyor.
Kötü insanın olduğu gerçeği bazı insanlar, zayıfların ve güçsüzlerin haksızlığa uğramasına karşı çıkan bir başka güdüye sahiptirler. Despotizm, faşizm ve sömürgecilik er veya geç yıkılacaktı. Nasıl ki, Hitler, Stalin, Mussolini, Franko, Saddam ve benzeri kendilerini insan üstü kudrete sahip olduğunu düşünen insan kasabı diktatörlüklerin var olması bir gerçektiyse, bunların tarihte yok olup gitmeleride bilinen diğer bir gerçektir. Belki de bu yüzden Alman filosofu İmmanuel Kant, “Ben yıldızlara ve iyiliğe şaşarım“ demiştir. Bu nedenle insanların ezeli ezileceği, güçlünün ötekini bertaraf edeceği belki hayvanlar alemi için geçerlidir ama insanlık için bu söylem bence geçerli değildir. Böyle düşünenler ve hareket edenler ançak ve ançak Naziler gibi faşistler olabilir.
Onların nasıl yenildiğini ve tarihe karıştığınıda hayat bize 20.yüzyılda gösterdi. Bu nedenle aynen öyle de Arap, Fars, Türk despot ve faşistleri de tarihin çöp tenekesini boyluyacak, Kürdlere de Orta Doğu'da güneş yeniden doğacaktır, çünkü ezeli baskı ve zulmün olacağı diye bir şey doğa da yoktur.
Naziler kendi döneminde Yahudilere, Çingenelere, Homosexüellere ve diğer azınlıklara karşı çok güçlüydüler ama onları yok edebildiler mi? Hayır! Sonuçta tarihin çöplüğünü boylayan Nazi ırkçıları oldu ve Yahudiler, Çingeneler, Homosexüeller ve diğer azınlıklar ise alnı ak yaşıyorlar ve de yaşayacaklardır.
Yukarıda da belirttiğim gibi hayat felsefesini ’Güçlü olan ötekini bertaraf eder' üzerine yapanlar genelde faşistlerdir. Devrimciler ise zayıfların ve güçsüzlerin haksızlığa uğramasına karşı çıkan bir başka güdüye sahip olduğunu yukarıda yazdık. Bu en insancıl güdü özğürlük ve eşitlik aşkından başka bir şey değildir! Bütün dünyaya yayılmış 40 milyon Kürd'ü kim yok edebilir? Eğer Kürdler 5 bin yılı aşkın bir sürede bütün zorluklara rağmen ayakta kalmayı başarabilmiş ve buğünlere gelmişlerse, bundan sonra neden yaşamasınlar? Kürdler askeri olarak zayıf düşseler dahi hangi güç 40 milyon Kürdü berteraf etmeye yeter? Sıkıysa yapsınlar.
Kürdlerin yeterince topu, tankı, tüfeği yok ama düşmana gögüsünü gerdikleri çıplak yüreği ve ülkesine, halkına olan derin inacı vardır. Kimim kazanacağını bu yüzyılda zaten göreceğiz! Kürdlerin işi elbette zor ama asıl önemli olan zor işleri başarmaktır. Basit işleri herkes zaten yapıyor.
Felsefesini “Güçlü olan ötekini bertaraf eder?“ lafı üzerine biçimlendiren bir Kürd zaten dünden kaybetmiştir! Kürdler sopa zoruyla hak aramayı ve yiğitçe savaşmayı bildikleri gibi, politikayı ve diplomasiyi de öğrenecekler. Kürdlere direniş yerine teslimiyeti dayatanlar bir gün mutlaka utancından yerin dibine gireceklerdir. Tabii eğer bunlarda utanç duyguları varsa.