Bir  kaç  günden beri  Kürdistan Forum'da   Kurmanç, Zaza, Soran,  Goranlar  üzerine   bir tartışma  yapılıyor.
Bu  tartışmayı   yürüten arkadaşlar  var olan  argumenlerini  sahip  oldukları  bilgiler ve  belgeler   ışığında   ortaya  koymaya  çalıştılar.
Gelinen   noktada   tartışma  tıkanmış ve  arkadaşlar   kendilerini   tekrarlamaktan  başka bir şey  yapmıyorlar.
Bir   tartışmada ve  çözümsüz   ortamda     taraflar  kendilerini tekrarlamaya  başladıkları  andan itibaren   şiddet,  hakaret  ve küfürler  devreye  girer.  En  azından  bizim   gibi  toplumlarlarda    bugüne  kadar  bu zihniyet    mevcut..
İnsanlarımız  bir şeyi savundukları  zaman   söyledikleri  şeylere  iman etmeye başlarlar.  İmanın    ve inancın  olduğu  yerde    verilerin, belgelerin,   bilimsel araştırmaların   hiç  bir  kiymeti  yok.
Yeni  verilerle  beslenmeyen   kısır  tartışmalar  sonuçta     kırıcı  olmaya  başlıyor.
Ben  şahsen   arkadaşların  gündeme  getirdiği   konu üzerine   durulmasından  yanayım.  Fakat,  mevcut  olan  dar  bilgi ve belgelerle  değil.
Aslında       bazı  Kürd  araştırmacıları    Kürdlerin   dil, edebiyat ve  din  tarihçesi  üzerine   çok ciddi ve kapsamlı  araştırmalar  yapmışlar.
Bunlardan  biri   Mehemed  Emin  Hawramanidir.
Yani   İsminden   anlaşılacağı  gibi  Goran   Kürdlerindendir.
Mesela  Mehemed  Emin  Hawramani   1988  yılında  “Zimanê  Avêsta“   adlı  bir eser  yayınlayarak    Kürdçe'nin    farklı   lehçelerini  Avêsta  diliyle   kıyaslıyor.
 Yine  o   “Kakayiler“  adlı  kitabıyla  ve  “ Hawraman   Tarihi “  üzerine  yazdığı eserlerle   hem   Kürd  dili ve hemde Kürd  dinlerine dair    değerleri    paha biçilmez   veriler  sunuyor.
Yine  Mehemed  Emin  Hawramani  2005  yılında  “ Resenayeti  Zimaneket  Binase!“    adı  altında   bin  yıllık   Yarsan  Edebiyatı  ve Goranca  yazılan kutsal  kitapların  ışığında   Kürdçeyi  inceliyor.
Yine   Doğu  Kürdistanlı   dil ve edebiyat  araştırmacısı  Sadıq  Borakayi   ömrünü  Kürd  dili, edebiyatı  ve   Yarsan  edebiyatına  veren  biri  olarak   onlarca   kitap  yayınladı.  Borakayi'nin  eserlerinde   bir  dizi tartışmaya daha sağlıklı  bir  zemin  hazırlamak  için   önemli belge ve veriler var.
Örneğin  Kürd kimliğine   dair       Yarsan  şairleri ve  din alimlerinin  söyledikleri  çok   enteresandır.    Borakayi'nin    iki çiltlik  bir dev  eser  olan  “Mêjûy  Edebi  Kurdi“ye   ve   iki çiltlik “Serencam“ın  çevirisine  bakıldığı zaman  yüzlerce  Ehli  Hak  şairi ve  din alimi ve önderi   Kürdlükleriyle   gurur duyan    şiirlerini   görürsunuz.
Ben  dev  eser  derken  gerçekten  dev... “Mêjûy  Edebi  Kurdi“    1300  sayfadan   oluşuyor .
Örnek açısında    900 ve 1000  yılları arasında    yaşıyan   Ehli  Hak  din  önderlerinden ve aynı zamanda   şair  olan     Bawa  Serhengi  Dewdani  bir    dörtlüğünde   şöyle  diyor:
Serhengî   Dewdan,  Serhendî  Dewdan
Ez  ke  namîman  Serhengî  Dewdan,
Çenî  êrmanan,  megalîm   her  dan,
Mekoşim perî  ayînî   Kurdan..
Yani kısaca özetlersek Benim ismim Serhengî Dewdan, Serhendî Dewdan, Kürderin dinini yeniden diriltmek için ateşdostlarıyla her tarafı geziyoruz anlamında şeyler söylüyor.
Yine Ehli Hakların önemli din adamlarından Şawês Quli Qirmizi ki 1400 ve 1500 yılları arasında yaşamış bir şiirinde şöyle diyor:
Esle  men ce Kurd, esle men ce kurd ,
Babom   Kurdenan, esle men ce  Kurd,
Min ew  şere nan, cenî destey  gurd,
Silsiley  sipay   Zehak,   kerdim  hurd
Yani  benim  aslım  Kürd , aslım  Kürd,    atalarımda  Kürd,  aslım  Kürd,   Zehak'ın  ordularını    param parça  ettik..  diye ...(ben  sadece  bir iki örnek  verdim.  Aslında   Kürd   klasik  edebiyatında  Kürd  kimliği  diye   araştırmalar şart)
Mesele  ben   Şeddadi  Kürdleri  üzerine  araştırma yaparken   Kürdlükleriye  övünen   Gürcü ve Ermenilerler   ortak  hareket eden       Zekariya ve   İvanê  kardeşlerinin   hikayesine  rastlandım..
Şeddadi  Kürd devleti  1199  yılında   Hıristiyanlar tarafından  yıkıldığı zaman     onların  ordularının başında  Zekeriya var.
Ama, aynı zamanda  Sanasin  kilisenin    duvarına  ailesinin   kökeni  hakkında  bilgileri  yazarken     yedi   seceresini aktarıyor ve “Prenslerin  büyük prensi  Kürd  ırkından   gelen Xusro'nun  çocukları“  diye  not düşüyor.(Şeddadiler  yazısının  devamında  bu  husus  üzerine  duracağım)
Birde    Güney Kürdistanlı    eski diller  uzmanı   Dr.  Cemal  Reşid'in   Kürdistan ve Kürdlerin  tarihini  dil bakımından  inceleyen bir  eseri var.
Kuzey Kürdleri    onu “Ataların  Buluşması“  adlı  eserinden  tanırlar.
Bu  tartışmalarda  dikkatimi  çeken  hususlardan  biri   Canbek'in  “Kurd“  terminolojisini   Türk, Arap ve  Farslara  mal etmesi..
Aslında   bu  konuda   en  iyi   kaynaklardan  biri    Qadir Ahmedi'nin   2005 yılında  yayınladığı  “Kurd û mêjû“  adlı eseridir.   Sumerler, babiller, Asuriler,  Ermeniler   Romalılar ve  Yunanlardan  tutun     günümüze  kadar   kim  Kürdleri  nasıl adlandırdı diye   bayağı bilgi veriyor.
Aslında   İhsan  Nuri Paşa'ya  ait olduğu  tartışmalı  olan  “Kürdlerin  Kökeni“  adlı  eserdede  bu  yönde bir hayli  bilgi var.  Daha  başka  eserlerde  aktarılabilinir.Yani  Kürd  kelimesinin  tarihçesi   çok eski.
Aslında  Kürdlerle   ilgili  tartışmalar  için    tüm  tarihi bilgileri    masaya  koymak gerekir.  Zor bir  iş değil.
Bir ara  Kamuran Melikendi  arkadaş  “Sasani  Krallarının  Kürdlüğü“  üzerine  bir makale yazmıştı.
Bu makale  daha çok    tarihsel  belgelere  dayandırılmıştı.   Bu makaleyi   Zazacılık  yapan  bir  çok  site  götürdü ve  Melikendi'ye     küfürler  dolu   yazılar döşemişlerdi.  Sebebi ise   onlara  göre  Sasaniler  Kürd   değil,  Zazadır.  Kürdler   Zazaların atası    Sasanilere  sahip çıkıyorlar.
Ama,  K. Melikendi'nin    yaptığı   sadece  belgeleri aktarmaktı.
O  yazıları  okuyan  mantıklı  biri  hemen  şu  sonuca    varabilirdi. Ne  güzel  eğer  1000  yıl önce    “Zazaların  ataları olan  Sasanilere Kürd  olduğu“  söyleniyorsa,   demeki  Zazalara  da   1000 yıl   önce  Kürd deniliyordu.
Bu  kısır   tartışmaları aşmak  için  var  olan  belgelerin  çevirileri şart.  Benim  temenim   bu   tıkanan  tartışmaların     kırıcı   bir  hal almamasıdır.
Silav
Aso  Zagrosi
[email protected]
        
    
      
Sasaniler