Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 3 August 2009

17 Temmuz 2009'da Cakarta'daki intihar bombasi saldirisinda 9 kisi oldu. Endonezya'da İslamci yildirganlik (terorizm) yeni degil. En buyuk saldiri, 2002'de gerceklesmisti. 12 Ekim 2002'deki Bali bombalamalarinda 202 kisi olmustu. Bunlarin 164'u yabanciydi ve neredeyse yarisi (88 kisi) Avustralyali'ydi. İki bomba, Bali'nin en kalabalik kumsal bolgesi olan Kuta'daki gece kluplerinde patlatilirken; bir bomba da, Bali'nin bagli oldugu Denpasar kentindeki ABD buyukelciliginde patlatilmisti. Saldirilari İslami Cemaat orgutunun gerceklestirdigi saniliyor. Patlamalardan bir hafta sonra, Bin Ladin, aciklama yaparak, bunun, ABD'nin saldirilarina ve Avustralya'nin Dogu Timor'un Endonezya'dan ayrilmasindaki rolune yanit oldugunu bildirdi. Patlamalari orgutledikleri sonucuna varilan uc kisi, idam cezasina carptirildi; ceza, 9 Kasim 2008'de kursuna dizme biciminde uygulandi.

Burada, 2002'deki Bali saldirilarinda, bombacilarin Balili degil Cavali oldugunu vurgulamali. Bombalama icin Bali'nin secilmesi, bolgenin, Endonezya'da en cok yabancinin bulundugu yer olmasindan ote; cogunlugu Muhammedci olan Endonezya'da, Bali'nin, cogunlugu Hindu olan bir bolge olarak goze batmasindan da ileri geliyor olabilir. Bali halki, bombalamalari onaylamiyor; zaten bu patlamada 38 Balili de oldu ve Bali'ye gelen gezmenlerin (turist) sayisi dustugu icin, Bali'nin tutumyapisi (ekonomi) goctu. Bugun Bali'de, 2002'de olenler anisina bir anit var; anitta, adak cicekleri eksik edilmiyor.

Bombalamalar, 2002'den sonra da hizini kesmedi. 5 Agustos 2003'te, Cakarta'da, bir intihar bombacisi, ABD Buyukelciligi yetkililerinin siklikla kaldigi bir gezmenevine (otel) bombali arabayla saldiri duzenledi; 12 kisi oldu. 9 Eylul 2004'te bir intihar bombacisi, Cakarta'daki Avustralya Buyukelciligi bombaladi; 9 kisi oldu. Dahasi, 1 Ekim 2005'te, Bali'de ikinci bir intihar bombasi saldirisi gerceklestirildi; 20 kisi oldu. Olenlerin 15'i Endonez'di. Bu bombalamayi da, İslami Cemaat'in duzenledigi saniliyor.

Arastirmacilar, din konusunda genel olarak ilimli bir ulke olarak degerlendirilebilecek Endonezya'da bu saldirilarin nasil olup da gerceklestirilebildigine sasiyorlar. Dunyanin her yerinde, genel toplamda daha ucta olan insanlar vardir elbette; bu, Endonezya'ya ozgu degil. Ancak, yine de, guleryuzlu insanlarin ulkesini İslamci yildirganlikla bagdastiramiyorlar. Oysa Endonez gazetelerinde son bir ayda cikan haberleri incelemek, bu saskinligi dagitmaya yetiyor da artiyor bile: Endonezya'nin en buyuk din orgutu olan Nahdlatul Ulama (NU), cep telefonu ve Facebook ile karsi cinsle konusmayi haram sayan bir fetva cikardi. Gerekce ise, iletisimin zinaya yol acabilecegi. Kimi bolgelerde devlet memuru kadinlara ve kiz ogrencilere basortusu zorunlulugu getirildi. ’İslam'dan sapmis' bir akim olarak gorulen ’Ahmediye' tarikati, Endonezya'da baski goruyor. 3 generk (devlet) baskani adayi da, dindar kesimden oy toplamak icin yatili din okullarini dolasti. Endonezya'da cok sayida yatili İslam okulu var. Bombacilar, bu okullardan mezun oluyor. Ama generk, toplumsal kargasaya yol acmamak icin, bu okullari kapatmak gibi gerekli olan bir siyasadan kaciniyor. 2009'daki son bombali saldiriyi duzenleyenlerden biri, 2002'deki Bali saldirisi sonrasinda tutuklanip daha sonra saliverilmis bir İslam okulu mezunu. Ayni okulun bir baska mezunu, 2003'te Cakarta'yi kan golune cevirmis baska bir intihar bombacisi. Kimi arastirmacilar, okulu suclamayi dogru bulmuyor. Ancak, bu din okulu, sivilleri rastgele oldurmenin ’gunah' oldugunu ogretemiyorsa ve bombacilar hep bu okullardan cikiyorsa, okullar, onleyici bir egitim vermedikleri icin suclanmali elbette. Kimileri ise, bombalamalar icin hâlâ “İslami Cemaat orgutunu suclamayin; İslam'da siddet yoktur“ diyor. Oysa, Endonezya, 1993 Sivas yanginindan daha buyuk kiyimlara gebe.

Bomba haberlerinde, İslamcilar'in ABD eliyle nasil yaratildigi verilmiyor; bombaci orgutun aciklamalarina da yer yok. “Bunlar cani“ deniyor, o kadar; haber iceriklerinin gerisi, “sunlar oldu, sunlar yaralandi“ biciminde. Sorgulamaci gazetecilik yok. Bombalarin patlamasi bile, gazetecilerin sorgulayici bir bakis edinmesi icin yetmiyor.

Oyleyse bunlari biz animsatalim: Hareket, uluslararasi baglantilarini Afganistan'da Sovyetler'e karsi direniste kazandi. Afganistan'dan ve Pakistan'dan donenler, harekete taze kan sagladi. İslamci hareketlerin askerilesmesi, yalniz Endonezya'da degil, Filipinler ve Guney Tayland'da da gozlemleniyor. Eskiden dinsel konular disinda egitimsiz olan dindarlar, ABD'nin eliyle Afganistan'da ve Pakistan'da askeri egitimden gecirildi. Zaten Rambo da, mucahitlere destek icin Afganistan'a gitmiyor muydu?!.. Endonezya'da ise, Suharto, Asya'nin CKP'den sonra en kitlesel ortaklasmaci partisi olan Endonezya Komunist Partisi'ne karsi ’Yesil Kusak' siyasasini uyguladi.

Tarihi geriye donderemeyiz. Ancak, Endonezya'da cozulmesi gereken sorun, bombalamalar degil, kiyimlara egilimli bir din yorumuna karsi savasim sorunudur. Kiyimci din yorumu mahkum edilmedikce, Endonezya'da daha cok bomba patlayacak.

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.