Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 1 March 2009

[b]Cumartesi, 28. Subat 2009 - 12.32[/b]

Cumartesi ve Pazar günleri allaha cok sükür calismiyorum. Tabii aslinda kendi isim ve isimide seviyorum ama ben Mirxas'la dün sabah altiya kadar oturdum, sohbet ettim. Daha yeni uyandim ve uyanir uyanmaz copüterin önüne oturdum. Ey fani dünya ey! Mirxas beni sorulardan bogdu. „Okyanus, uzay neden mavi?“ diyor. Bende dedim ucsuz bucaksiz, genis ve derin olduklarindan. „Mavi nedir?“ diyor. Mavinin ne oldugunu kesin olarak bilmiyorum. En iyisi internete bakalim dedim. Internette maviye kimisi hayeller, kimisi özgürlük, kimiside mavi hasret, sevgiliye duyulan okyanus derinliginde sonsuz bir hasret ...diye yazmislar. Bazilarida mavi ... düslerdir ... tarihtir, gecmisin ve geleceginin ufkudur ... diye yaziyor. Gökyüzü ve denizlerle sinirlanamayan ... Mavi ... Masmavidir. Özgürlüktür ve sevmektir ... Sevgiyi sevmektir ... Mavi okyanusun ötesidir. Birak sesin gökyüzüne aksin, yikasin yildizlari!

Tüm bunlari okuduktan sonra: „Ya sen cok acayip bir insansin! Sen yorgunsun degil mi?“ dedi ve evine gitti. Bende ondan sonra gercekten yorgunluktan ölüyordum, yataga zor yertistim. Birde biz bu gece Mirxas'a bir blogg yaptik. Ilkin mavi olsun, ben sonsuzlugu cok seviyorum dedi ama sonra gece gibi siyah olsun siyah! Birde kirmizi! „Siyah duygusalligi ve hüznü simgeler. Gücü ve tutkuyu temsil eder. Bizde ve batida siyah matemi temsil ederken, Japonya'da siyah mutluluktur. Siyah fonda kullanilirsa karamsarligi cagristirir. Einstein konsantre olabilmek icin perdeleri siyah, gün isigi olmayan odalari tercih edermis. Hic bir rengin kapatamayacagi renk ve pek cok kisiye göre asaletin rengi ... Kimine göre gece sogugunun rengi ... Herkese bir seyler anlatabilen gotik, asil renk ... siyah... dikkat cekmek istemeyen insanlar siyahi cok kullanır. Tabii ki bu benim düsüncem ... Siyah; Kalbimin derinliklerine hapsettigim anilarimin oldugu yerdir (karanlık) ... karamsarlıktır ... gecedir ... Siyah ... umutsuzluktur ... odalarını siyaha boyayan ünlü rockcularda vardır ... karadır ... zıttır ... ama oldugu gibidir yapmacıksızdır... pembe degil siyah gözlük ...“ dedi ve güldü. Ya kirmizi? dedim. “Kirmizi sevgi ve özgürlüktür ... bu kadar yeter ama ...“

Buyrun blogga bir göz atiniz isterseniz. [url=http://mirxas.wordpress.com/]http://mirxas.wordpress.com/[/url] Biz bu siteye domain satin almadik, cünkü bu site öyle orada “sonsuza“ dek kalsin dedik. Tabii sonsuzluk WordPress'e bagli ... Bizler ölür WordPress'te kapanirsa hikayede gümbürtüye gider ... Eger domain alsaydik, birinin her sene biraz para ödemesi gerekirdi. Ayrica internetin ve bloglarin bedava olusuna ikimizde seviyoruz. Mirxas: „Iste internet komünizm gibi birseydir. Herkes yetenegine göre üretiyor, insanlarda ihtiyacina göre tüketiyor. Iste komünizm aynen böyledir degil mi?“

Mirxas: „Peki bu internetteki milyonlarca sitelerde gökyüzündeki yildizlar gibi boslukta degil mi? Sen taninmiyorsun. Kim okuyacak tüm bunlari? Hem sonra bunlari birileri okusa ne olacak? Sen niye bu kadar zahmete giriyorsunki?“ diye bana yüzünde bir hafif gülümsemeyle soruyor. Hmm! diyorum saka mi yapiyor? „Alan Lezan“ taninmiyor dogru ama „Alan Lezan“ sitesi bir sene icerisinde 4.150 defa tiklanmis. Okuyanlar genelikle arama motoru üzeri geliyorlar. Sitede ne kadar cok yazi ve link varsa o kadarda cok bulunma sansi vardir. Sen hic merak etme diyorum, yavas yavas senin sitenide okuyanlar olacaktir. Artik tesadüf eseri kac kisi bulur, kime kismet olursa. Benim yazmama gelince; ben ilk etapta kendim icin yaziyorum, ikinci olarakta Kürdler icin, ücüncü olarak hoslandigim icin. Bir is sadece para karsiliginda yapilmaz bence. Bana göre insanlarda “özgür istek“ diye bir özellik vardir. Iste bendeki bir az odur. Benim yaptigim Krishnamurti'nin dedigi özgürlük gibidir. Ben sevdigim isimde yeterince para kazaniyorum. Benim fazla param olsaydi Kürdler en güzel siteleri, gazette ve dergileride yapardim ama gücüm yetmiyor. Gücüm ancak buna yetiyor, onun icin bende bunu yapiyorum ki, ayni zamanda senin gibi vicdan azabi cekmiyeyim. Belkide sen birsey yapamadigin icin git gide herseyi negatif, kötü ve karamsar görüyorsun. Almanlarin cok güzel bir sözü vardir. “Arbeit, schaft klarheit!“ Yani is, ugrasi berraklik yaparmis. Dogru tercüme ettim mi bilmiyorum. Ama asagi yukari böyle. Bence sende birseyler yap, varsin sana o seyler anlamsiz gözüksün. Nerden biliyorsun? Belkide yaptigimiz herseyin bir anlami vardir, biz bilmiyoruz ...

“Hayret! Tam filozoflar gibi konustun!“ diyor, Mirxas. Sen ne güzel calisiyorsun, forumlarda yaziyorsun, Gitar caliyorsun, sabah kalkiyor ise basliyorsun, aksamlari bazen benzinlige, bazen sinemaya, bazen tiyatroya bile gidiyorsun ama ben neden yapamiyorum? Bu büyük bir haksizlik degil mi? Gerci sende ölüyorsun, zaten öldügümüz an hersey bitmis olacak, sadece yedigimiz ictigimiz bize kar kalacak, dünyanin mali dünyaya kalacak ama evet sende öleceksin, cünkü ölüm herkesedir. Dünyayi, Kürdleri sende kurtaramzsin, hele ben hic kurtaramam. Bana göre senin yaptigin cogu seylerde bosuna, yani anlamsiz. 100-200 sene sonra sen kimin umrundasin? Tamam bazilari cocuk yaparak kendisini ölümsüzlestirmek istiyor, bazilarida nam salarak vs. ama ben Pythagoras, Einstein veya Marx olsam simdi öldükten sonra baskalari beni anmis umrumda mi?

“Yahu arkadas!“ diyorum, sen milyarlarca Akrosom icinde mücadele vermis annenin karnin icinde yer edinmis ve dogmussun ... “Heee ya!!“ diyor. “Sahi insan nasil olusuyor? Ne acayip degil mi? Insan gercekten dedigin gibi bir harikadir! Dokuz ay sadece hava almadan annenin karninda, onun göbegine bagli yasiyor. Sonra dünyaya geliyor, hic birsey bilmiyor. Bütün bildikleri sonrada artik kendisi ve cevresinde edindikleridir. Insan aslinda dogumdan bir idiottur degil mi? Nasil ögreniyor bu kadar sehirleri, gökdelenleri, makinalari, ucagi, roketleri, filmleri vs. vs. yapmaya ... Valla dostum iste ben tüm bunlari inceden düsününce kafam patliyor ... En iyisi mi bos vermek. Hic birseyle ugrasmamak. Nasilsa ölecegiz ... Hayvanlara bir bak ... Ne bu bitmez, tükenmez kavgalar? Deger mi senin forumlara girip moralini bozman, hakaret ve küfüre maruz kalman? Deger mi senin bu insanlar icin yazman? Gerci sen yazsanda yazmasanda önemi yok ya! Nasil istersen öyle yap. Bana ne? Degil mi? Ben bir gün mutlaka .... Ah! Bos verelim ... bos, bos ... bu dünya Sultan Süleyman'a bile kalmadi bize nasil kalir?

Sipan bu konuda daha net düsünüyordu. Ona göre insanin kendisini ölümsüzlestirmek istemesi, kedisini instiktif cogaltmasi tamamen doganin bir geregiydi. Sex insanin en zaruri ihtiyaciydi. Sexiz insanlarin olmasi mümkün degildi. Bu nedenle cocuk ve sex yapmak en dogla seydi. Ama Mirxas cocuk, aile dedin mi, evine kapanmak ister, günlerce disari cikmazdi. Vallahi ki ben abartmiyorum. Yasamaktan, cevresinden, kendisinden, isini veya cocuklarini kaybedeceginden korkan o kadar cok insan var ki, insanin akli hayali durur. Sipan Necla neden beni seviyor diyordu? Necla olmasa bende olmazdim simdi. Beni hayatta tutan aslinda O'dur. Bende eger böyle giderse tümden kafayi yiyecem herhalde, ama bakalim gelecek günler, aylar nasil olacak?

Mirxas aynen Keanu Reeves gibi hatta ondan cok daha büyük. Eger Keanu Reeves'i görmüsseniz, Mirxas'i da görmüs sayilirsiniz ki, Mirxas'in boyu Keanu'dan cok daha uzun. Söyledigine göre 1.87 m. Böyle yakisikli uzun, ince ve atletik bir erkege hangi kadin asik olmaz ki Necla'da asik olmasin? Ama ne var ki Necla ile onun arasinda tam 11 sene yas farki var ama ben bazen altmisli, yetmisli adamlarin yaninda 21-22 yaslarindaki kizlari görünce 11 sene yas farki ne ki? Biliyorum Necla bunlari okuyunca belki bana cok büyük bir firca atacak ama benim amacim zaten Necla'yi Mirxas'a ayarlamak degil, Necla'nin Mirxas'a karsi davranislari, bakislari herseyi anlatiyor. Biliyorum Mirxas'ta Necla'dan cok hoslaniyor ama bir türlü cesaret edip onunla disariya cikmiyor. Mirxas cok kendini dinliyor, hep kendisiyle mesguldur. Necla bana acidigindan öyle davraniyor diyor, o belki beni bir kardesi gibi seviyor, baska türlü sanmiyorum diyor. Ayrica acimak cok kötü bur duyguymus. Insanlar ne bir birine, ne de baska seylere, yani örnegin hayvanlara acimamalidirlar. Bazen böyle abuk-sabuk Sipan gibi konusuyor ama ben birsey söylemiyorum. Yahu kardesim diyorum, senin sexüel isteklerin yok mu? “Yok Abi!“ diyor. ! Ben ilac aldigimdan beri sex nedir bilmiyorum. Ben a-sexüelim diyor. Ellen bile yapmiyorum. Ben aslinda yasamiyorum! Diyorum ya ben ölüyüm. Sen agir hasta oldugumu anlamiyorsunki!“ Bu sefer bana kiziyor. Bende tamam, tamam diyorum ... Öyleyse öyledir ama sevdigin ve enterese duydugun Necla gibi bir kadinla belki baskadir? „Yahu sus!“ diyor. Necla duyarsa valla seni mahveder. Bende etsin diyorum. Sipan bosuna mi dedi Necla ile Mirxas'i evlendir, cocuklari olsun, mutlu yasam sürdürsünler diye? Bu seferde hep beraber kahkahalar atarak gülüyoruz. Tabii Necla bu satirlari okuyunca ne der bilmiyorum, en gec Pazartesi benzinlige gelirse ögreniriz ama simdilik bu konuyu burada kapatalim isterseniz.

Sipan'in okulunun bitmesine iki sömestri var. Alti dersi varmis. Ondan sonra diplomali fizikci olacak. Zaten simdiden diploma tezini hazirlamis gibi. Gitmis, gitmis Einstein'in Relativitatsteorisini incelemis. Gecenlerde bana bir seyler almanca yazmis vermisti valla birsey anlamadim. Onun zaten anlattigi cogu seyleri dinleyince acaba diyorum saka mi yapiyor, yoksa beninimle girgir mi gecmek istiyor, bilmiyorum. Simdi kesin uyuyordur, cünkü o bugün calismiyor, dün gene clublara gitmistir. O da Mirxas gibi trance hastasidir. Aslinda ikisi birbirini bulmuslar ama ne var ki Mirxas hasta ve onunla clublara falan maalesef gitmiyor.

Ayrica Sipan iyi ve dürüst ama iki kez Songül'ü baska kadinlarla kandirdigi halde, Songül onu birakmiyor. Ben tabii simdi burada eger Songül bilmeseydi yazmazdim ama zaten her iki defasinda da Songül onu suc üstü yakalamis. Ben yinede cok dürüst bir insandir diyorum ama güzel kadinlara karsi zayif düsüyor. Sipan biraz güzel ve intelligent bir kadin gördümü hemen baslar seker gibi suda ermiye.

Songül Sipan'in boyunda ama kuvetli bir kadin. Sisko denilmez ama yani incede degil. Biraz büyük poposu vardir. Smile ... Gerci Sipan böylelerini seviyor ve kadin diyor öyle olmali ki, insan kucaginda, ya da elinde birseyin oldugunu sezmeli. Sipan cok ince kadinlari daha dogrusu sevmiyor. Bu kadar dedikodu sanirim yeter ama Songül'de güzel bir kadin. Zaten bu hikayedeki kahramanlarimin hepsi güzel. Simdi birisine cirkin desem digersi gün hepsi basima cullanirlar. Aslinda Songül'ün nasil oldugundan bahsetmek istemezdim, cünkü ben onunla cok iyi anlasiyorum, yani kardesim gibi aslinda seviyorum, onun icin biliyorum ki benim burada yazdiklarima kizmaz ama olsun. Arkadaslarimi niye kiriyim.

[i]Devam edecek ...[/i]

Jankurdıstan (not verified)

Mon, 2009-03-02 00:48

Sayın Alan Mirxas a söyleyin bu blog konusu çok güzel bir şey. Ben 3 yıldır uğraşıyorum 2 tane blogum var biri Kürd kamoyua hitap eden diğeride genele her sosyal katmandaki insanların ilgisini çekecek çizgide yayınlıyorum. İnan bende önceleri karamsardım ama şimdi heryerden hatta latin amerikada bile tanıştığım insanlar oldu.Mirxasa söyle latin amerikda Kürd varmı!?. Varmış!. Bence devam edin er veya geç okuyanlar kesin çıkacak. Ayrıca yorum bölümünü kapatmışsınız, bu okuyuculara haksızlıktır. Selamlar.

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.