Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 10 September 2008

KUZEYLÝ KÜRD HALKI ÝÇÝN SELF-DETERMÝNASYON HAREKETÝNÝ BAÞLATALIM

Kuzey Kürdistan’da aktif olarak sürdürülen ulusal kurtuluþ hareketi 1938 Dersim Hareketi’ sona ermiþ gibi gözükse de altmýþlý yýllarda TKDP ve DDKO’nun kurulmasýyla yeni bir ivme kazanmýþtý.Bu süreç, pek çok Kürd yapýsýnýn ortaya çýkarak ulusal mücadelenin yeniden kitleselleþmesini saðlamýþtýr.12 Eylül faþist darbesi bu süreci sonlandýrmýþtýr.Oysa ki söz konusu yapýlar teorik ve pratik anlamda geliþimlerini henüz tamamlamamýþlardý.Bu durum örgüt-kitle ile baðýnýn kopmasýný, Kürd kadrolarýnýn örgüt disiplininden kopmasý sonucunu doðurmuþtur.Uzun yýllar sürdürülen mücadele yanlýþ politik açýlýmlar veya açýlým getirme basiretinin yoksunluðu yüzünden adeta suya düþmüþtür.

12 Eylül sonrasý gücünü artýrarak koruyabilen tek örgüt Türk solunun argümanlarýný kullanan Kemalist-Stalinist bir yapýya sahip olan PKK olmuþ, halk yüksek oranda verilen silahlý mücadeleye destek olmuþtur.Yoðun eylem gücüne sahip PKK ve ayný çizgideki legal birimler Kürd halkýnýn politik taleplerini dilendirememiþler ve dünya gündemine sokamamýþlardýr.PKK pratikteki gücüne raðmen politik söylemde teslimiyetçi bir çizgi izlemiþtir.Netice itibariyle geldikleri nokta bir çýkmaz olmuþtur.Þöyle ki bir yandan yeni solun söylemi olan ve kýsaca devletlerin ortadan kaldýrýlmasýný (anarþizm) öneren “konfedaralizm” tezini savunurken diðer yandan Türkiye Cumhuriyeti’ne Kürtleri entegre ederek güçlenmesini öneren “demokratik cumhuriyet” tezini ayný anda savunur hale gelmiþtir.

Günümüzde ulusumuz PKK’ye karþý bir güven bunalýmý yaþýyor olmasýna raðmen Kürd ulusal özgürlük mücadelesini,n ilkelerine baðlý olduðunu iddia eden diðer legal ve illegal yapýlar hiçbir þey yapmamakta adeta içinde bulunduklarý zavallý, pasifist durumu savunmak için çeþitli gerekçeler üretmektedirler.Halkla hiçbir pratik iliþkileri olmadýðý gibi kazaným elde edebilmek için pratik ve teorik adým atmaktan oldukça uzak görünmektedirler.Bu yapýlar en az o çok suçladýklarý PKK kadar suçludurlar.Fransýz düþünür Foucault TC ile Kürd yapýlarýnýn bu halini görseydi sanýrým iktidar iliþkileri, direnç noktalarý, savaþ-barýþ analizlerinin pratikte nasýl bu kadar safça yaþandýðýný þaþkýnlýkla izlerdi.

Kýsacasý PKK politik söylem düzeyinde Kürd özgürlük hareketinin dýþýnda görünürken diðer yapýlarda içinde bulunduklarý zavallý-korkak durumdan dolayý ayný þekilde Kürd özgürlük hareketinden kopmuþlardýr.Kürd yapýlarý siyaset üretememektedir ve ulusumuzun hayalleri sürekli ertelenmektedir.Hem de yaþadýðýmýz günler statükolarýn bozulduðu bir dönemdir.Bu dönem fazla uzun sürmeyecek yakýnda yeni bir statüko kurulacak, güç iliþkileri yeni bir dengeye oturacaktýr.Ýþte o zaman ulusumuz bir doksan yýl daha bekleyecektir.

Bu noktada bütün Kürtler elini taþýn altýna koymalýdýr, sürece müdahil olmalýdýr.Bu dönemde ulusumuzun talepleri dünya gündemine taþýnabilir ve TC zor durumda býrakýlabilinir.Elimizde bir enstrüman mevcuttur; self-determinasyon hakký.Ben burada bu hakkýn hukuki dayanaklarýna uzun uzun deðinmek istemiyorum ama deðinilmesi gereken husus þudur; bu hakký kullanabilmek için kullanýcý halkýn üç özeliðe haiz olmasý gelmektedir.(1)Mevcut bir halk (2) çoðunluk olarak yaþadýðý topraklar üzerinde (3) self-determinasyon hakkýný kullanma iradesini göstermelidir.Ýlk iki þart mevcuttur fakat üçüncü þartýn gerçekleþmesi yani iradeye sahip olduðumuzu göstermek bizim elimizdedir.Bu iradeyi göstermek için önerilerim þunlar olacaktýr:

a) Siyasi düþünce ve siyasi geçmiþleri ne olursa olsun bütün yurtseverler bir araya gelerek bir eylem planý ortaya koymalýdýr.
b) Saðlanacak örgütlülük tek amaç için yani Kuzey Kürdistan için self-determinasyon iradesini ortaya koymak amacýyla olmalýdýr
c) Bu çerçevede ortaya çýkacak yapýnýn tüzel kiþiliði olmasýna karar verilecekse ülkede ve Türk metropollerinde temsilcilikler açýlmalýdýr.
d) Gönüller kaydedilerek sel-determinasyon hakkýmýz için 8 milyon hedefi konularak imza kampanyasý düzenlenmelidir.Toplanan imzalar periyodik olarak kamuoyuna açýklanmalý, kampanya sonucunda toplanan imzalar bir talep metni ile birlikte Birleþmiþ Milletler Genel Sekreterliðine sunulmalýdýr.
e) Ýmza kampanyasýyla eþ zamanlý olarak þehirlerde konferanslar paneller düzenlenmeli halkýmýz bilgilendirilmelidir.
f) Ülkemizin her yerine gidilerek halkýmýzýn desteði saðlanmalýdýr.
g) Bu pratikler sürerken gelecek baskýlara karþý sivil itaatsizlik-pasif direniþ gösterilmelidir.Böylelikle dünya kamuoyunun gözü bize dönecektir.

Ortaya koyduðum sekiz milyon hedefi size abartýlý gelebilir ama unutmayýn ki halkýmýz bir þahýs için dört milyon imza toplamýþtýr.Bu anlamda halkýmýz ülkesi için 8 milyon imzayý beklide daha fazlasýný toplayabilecek güçtedir.Bu önerim gerçekçi ve ciddidir.En azýndan halkýmýza baðýmsýzlýk veya federasyon hedefinin bir rüyadan ibaret olmadýðýný gösterecek halkýmýz tekrar mücadelenin içine sokulacak, TC dünya siyaset arenasýnda zor durumda kalacak yýllardýr sürdürdüðü kontrolü savaþ, kontrolü muhalefet siyaseti iflas edecektir.Kürdistan sorunu sürdürülebilir olmaktan çýkacaktýr.

Son olarak hatýrlatmak gerekirse, söz konusu hak BM Þartý ve ilgili sözleþmelerde kabul edilmiþ TC de taraf olmuþtur.Ayrýca bu hak her geçen gün geniþlerken pratik kullanýmlarý artmaktadýr.

Hiþyar ÖZALP

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.