Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 6 July 2008

Üstünde büyük fırtınalar koparılan sözde “Ergenekon soruşturması“ aslında Erkenekon'un kendisi olan devletin klikleri arasındaki iktidar mücadelesidir. İkincisi, ABD karşıtı kimi sivri odakların ağız paylarının verilmesidir. Haddini bilmiyenlerin ayuka çıkmış seslerinin susturulmasıdır. Kim kazanırsa kazansın dağ fare doğuracak. Sistemden en ufak bir bükülme olmayacaktır.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın “temel kurumlar yıpranmasın“ söylemlerini bu anlamda okumak gerekir.
Allah aşkına TC devletinin kaç tane temel kurumu var. Ben sadece ordu diyeyim, siz bunun yanına birde yargı ve üniversitedeki üst kara cübelileride ekleyin. Gerisi vazifesiz vezirlerdir.
Ordu soruşturma dışı bırakıldığına göre Ergenekon soruşturması neyi çözecektir? Ergenekon başları ordu komutanları. Bunun gizli saklısı yok. Fakat burası Türkiye. Kimse bunu söylemeyi göze alamıyor. Birileri söylese bile başlarına ne geldiği eski deneylerden biliniyor.
Dahası Ergenekon örgütlülüğü sadece ordu ile de sınırlı değildir. Türkiye'de var olan icraatcı resmi ve sivil kurumlar, sağ, sol, dinci grupların hemen hemen tamamına yakını Ergenekon'un kollarıdır. Buna kimi “Kürtçü“ örgütlenmeleride ekliyebilirsiniz.
Bu örgüt ağı açığa çıkarılmadan adı “Ergenekon operasyonu“ olan bu girişimin kimi Ergenekoncu kliklerin ihtiyacına cevap olmaktan öte bir etkisi olmayacaktır.
Başka türlüsü Türk egemenlik sistemi kaldıramaz, çöker. Şu an soruşturmaya emir veren ve yürütenler bunu yapmaya kendi çıkarları açısında göze alamazlar.
Türkiye'de gerçek anlamda Ergenekon soruşturması Türk egemenlik sistemin sorgulanması anlamına gelir. Bir bütün olarak Cumhuriyet tarihinin soruşturulması demektir. Bu da bir devrim işidir.
Sorgulama bu temel de olmadığı müddetçe kimse bir şey beklemesin. Birkaç General emeklisi ve ayakçısının tutuklanması neyi değiştirecek?
Geçmişi; yani Koçgiri, 1925, Ağrı, Dersim, Zilan, Malatya, Maraş katliam ve benzerlerini bir yana bırakalım. Yakın tarih aydınlığa kavuşturulacak mı? Mesela 30 senedir süren şu danışıklı-döğüşlü kirli savaşın kimlerin işi olduğu açığa çıkacak mı?
Sahneye konulan oyunun sahibi, senaristi, oyuncu ve figüranları gün yüzüne çıkarılacak mı?
Bunlardan hesap sorulacak mı?
Koca bir hayır!
Hatta soruşturma sonrası iktidarı ele geçirecekler, eskiden yapılanların az olduğunu;
“terörün kökünü kazıyacaklarını“ yüksek perdeden dilendirecekler. Bunun gereğinide yapacaklar.
Bu ara da, sistemin yumuşuyacağı beklentisi olanlar, opsayıda düşecekler. Biraz hayal kırıklığı yaşayacaklar, ama onlar buna alışıktırlar.
İlk şoku atlattıktan sonra kaleme sarılıp;
“Avrupa yolundaki Türkiye“yi destekleme metinleri yazıp DTP'siyle, Hak-Par'ıyla, Kadek'ıyle, Tevkurd'iyle ıvır zıvırıyla imza kampanyası seferlerine çıkıp, Kürd cephesinde Türk egemenlik sistemine koltuk çıkacaklardır.
Ha geride birkaç Kürd yurtseveri;
“ne oluyoruz?“ desede sesleri kendileri dışında kimse tarafından işitmiyecektir.
Bu ara da Kürd milletinin üzerinde oynanan oyunu bozacak aktörler sahaya inmedikçe sürecektir.
Manzara bu mudur, budur!

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.