TARIH SÜPHE BILIMIDIR !
***********************
(Tarih Biliminde Manipülatörlük ve Statükoculuk !)

Tarih ve tarih bilimiyle bagintili kitleleri üc grup veya kategoride inceleyebiliriz:
1) Tarihi yapanlar: Bu $ikki iki bölümde incelememiz gerekir: A) Egemenler ve onlarin ma$asi zalimler, krallar, imparatorlar, hanlar, hâkanlar, $ahlar, sultanlar , diktatörler vs. (Bu konuda gecen sene yazdigimiz bir yaziyi Foruma asmaya calisacagiz.)
B) Tarihi (tarihsel olaylari) yasayan, yapan kisiler, kitleler, toplumlar, halklar, vs.
2) Tarihi yazanlar: Tarihciler, arastirmacilar, vs.
3) Tarih okurlari.
..............
Konumuz tarih yazicilari ve tarih okurlari olup, günübirlik yasayan, “arabesk Dogu Toplumlari“ olarak, tarihsel olaylar konusunda bilgi ve ilgimiz, sacmasapan film dizilerine gösterdigimiz ilgiden bin kat daha zayiftir...
Daha önce bir sözümüzde, tarihi yanlis yazan sözde tarihcilerin, tarih yapicisi zalimlerden cok daha tehlikeli olduklarina deginmistik...
Ve “Tarih, süphe bilimidir“ dedik.
Bu nedenle tarihi, zâlim egemen güclerden, devletten yana yazan, hamasetci-irkci-fa$ist anlayis ve metot kadar, onu “düz mantikla“ ve motamot yazmak da o kadar yanlis ve hatalidir...
Olay ve olgularin, tarihsel kisiliklerin ardinda yatan ve onlari yaratan, ortaya cikaran gücleri görmeden - en azindan onlari tahmin etmeden- tarih yazmak, bir hâkimin, sucun sebeplerini düsünmeden ceza kesmesine benzer...
Gelelim “bilim adami“ veya “tarihci“ kisvesindeki sarlatanlarin veya “statükoculuk“ konusuna:
Nasil ki TC generalleri, “vatan ve milletin tek sahibi“ olarak kendilerini görüyorlarsa(!), bir üniversiteye torpille veya haspelkapagi kapagi atmis olan bazi allâmeler de “bilimin tek hâkimi/sahibi, temsilcisi, hatta, bilim yapicisi ve koyucusu“ olarak sadece kendilerini görürler..!
Onlarin bir diger korkusu da kendi “akademik klan“larindan olmayanlarin, onlarin bilim üzerindeki hâkimiyet ve statükolarini kirmalari korkusudur...

Ayrica Einstein, Edison, Otto Hahn gibi, kendi egemen etnisite ve masonik örgütlerine mensup sarlatanlari korumak(!), ve halklarin yararina olan gercekler önünde paravanlik, blokecilik, manipülatörlük yapmak, onlarin asιl ve birincil örgütsel görevleridir !!!
.............
Sonuc olarak;
- Yönetim ve iktidarlar, yalanci, cikarci, ikbalci, sahtekâr politikacilardan,
- Medya, iletisim, haberlesme ve habercilik, dezinformatör medya unsurlarindan,
- Bilimler, tarih, bilim ve fikir üretimi, onlari egemenlerden, devlet ve sistemden yana kullanan, saptiran yalanci ve sarlatan akademisyenlerden kurtarilmadikca, insanlik “bilim isigi“na, gerceklere, baris, demokrasi, özgürlük ve mutluluga asla kavusmayacaktir !!!
...........
FILOZAN
10.5.8