Skip to main content

NIÇIN LOZAN`DA OLMALIYIZ...?

Hiç süphesiz tarih sürecindeki bazi dönem ve evreler, uzun bir süre halklarin kaderi üzerinde derin izler birakacak kadar belirleyicidir. Newroz, Kürt ve Kurdistan tarihinde, Kürtler için nasil bagimsizlik ve özgürlügün ifadesi olarak aniliyorsa, Lozan antla?masi da Kürt ve Kurdistan için bölünmü?lük ve kölelik temellerinin atildigi an olarak ifade edilir. Bundan dolayi sembol ve özel gün ve bayramlar, Ezilen ve Sömürülen halklarin yaninda Özgür ve bagimsiz halklar icin, tarihlerindeki sembol ve anlar, kendilerini sonsuza dek ya?atacak yada yok olmasina neden olabilecek kadar hayati önem ta?imaktadirlar.

Birey ve Halklarin bu çerçeve icersinde tarihlerindeki bu sembol ve özel günleri anmasi yada yada yermesi, onun tarih bilincini üst seviyede tutmasina ve kendi degerlerine siki sikiya sarilmasina ve bu sembollerin ku?aktan ku?aga ta?inip ya?amasina neden olmaktadir. Ba?ari ?ükranla, ba?arisizlik nefretle anilmaktadir. Bu tür gelenek ve görenekler bir anlamda tarihin motor ve ilerleyi? görevini de görmektedir. Bundan dolayi bütün halklarin tarihinde ulusal gün dedikleri, ulus olarak kutladiklari özel günler vardir. Böylesi günler bizim gibi henüz sömürge statüsünde kurtulamami?, bagimsizlik ve özgürlügü ayaklar altina alinmi? halklar için daha da özel bir anlami vardir.

Olumlu ve olumsuz yildönümlerin sömürge halklar da oldugu gibi Kürt halki icin de yeniden dogup dirilmenin, direnmenin ve mücadelenin temel dinamigidir. Olumlu yildönümleri, Newroz gibi bayramlar Kürt halkinin bagimsizligini kazanip özgürlügüne ula?manin inanci ve kararliligidir, Lozan gibi antla?malar her nekadar olumsuz bir etki yaratip Kürt halki için kölelik statüsünü olu?turmu?sa da, bu ayni zamanda pozitif enerji üretip bagimsizlik ve özgürlügüne kavu?mak icin dinamizm kazandirir.

Lozan, Sömürgeci Türk devleti icin Kurdistani sömürgele?tirmanin uluslararasi arenada me?rula?tirilmasidir. Ama bunun böyle olmasi, Kürdistan`nin sonsuza dek ebedi olarak sömürge kalacagi garantisini otomatik olarak Türkiye´ye vermez. Türkiye de böyle bir garantinin olmayacagi-olamiyacagini çok iyi bilmektedir. Dünya ve Ortadogudaki son degisim ve gelismeler, Kurdistan ulusal Bagimsizlik mücadelesi acisinda muazzam olanaklar sagladigi, T.C`nin son hamle ve tela?lari ile daha da belirginle?mistir.

Turkiye`yi yaratan, 1. ve 2. Dünya sava?larinin konseptleri zaman asimina ugrayip, yeni denge ve ittifaklari süreci ba?lamistir. 1. ve 2. Dünya sava?inin olaganüstü ko?ullarinde ?artlarin dayatmasi ile dü?man ittifaklarin ( Kapitalist-Sosyalist ) gecici anlasmalari, 1.ve 2. Dünya sava?larinin ko?ullarinin ortadan kalkmasi ile onun olu?turdugu dengelerin de ortadan kalkmasi kaçinilmazdir. Lozan antlasmasi, ortadogudaki sunii dengeler üzerinde olustu ve bu olu?um dünyadaki, denge ve ittifaklari belirledi. ( Dikkat edilirse her ne hikmetse ! ) Tarihsel olarakta dünya dengelerinin degismesinde Ortadogudaki savaslar öncülük etmistir.

Ortadogudaki son degismelerin kismen de olsa Lozan antlasmasinin zeminini yikmamasi mümkün degildir. Lozan antlasmasi gecersiz kilinmadan yada bu antlasma cözülme ile karsi karsiya birakilmadan Ortadogu ve dünyada yeni denge ve ittifaklarin olusmasi mümkün degildir. Nitekim Federal Güney Kurdistan ve Irak`in yeni kosullar cercevesinde yeniden yapilanmaya gitmesi ve bunun uluslararasi alanda mesrulasmasi ile Irak`ta Lozan antlasmasini gecersiz kilmistir. Degisimin bu dar boyutu ile sinirli kalmasi mümkün degildir.

Federal Irak´ta baslayan yeni sürec on yillik zaman dilimleri icersinde, Ortadogunun cehresini tamamen degistirecektir. Türkiye bunun bilinciyle Kürtlere karsi Tarihinin en büyük saldirisini baslatmistir. Bu sava? Türkiye açisinda ölüm ve kalim sava?idir. En basit bir örnekle Kürdistan`da kiz çocuklarinin okula günderilmesi seferberliginin baslatilmasi, Türkiyenin telasini acik bir sekilde gözler önüne sermektedir. Türkiye, PKK ile karsilikli olarak, ortak bir sekilde Kürdistan demografyasini degistirme planlarini simdi daha yumusak bir gecisle asimilasyon taaruzunu baslatarak sürdürmektedir.

Diger yanda Lozan antlasmasinin Türkiye ve Kuzey Kurdistan bölümünün cözülmemesi icin uluslararasi alanda havuç-sopa politikasini uygulamaya sokma çabasi icersindedir. Bu politikanin basarisizliga ugramasi Kuzey Kürt halki ve parti-örgütlerinin gösterecegi perfomansa baglidir. Ortadogudaki degisim ve lozan antlasmasinin mesriuyetinin ortadan kaldirilmasi, onunla ilintili olanlarin tavr ve mücadelesine baglidir.

Lozan antlasmasi Kurdistan ve sömürgeci Türk devleti icin özel bir önem tasimaktadir. Bundan dolayi Türk devleti Türkiye ve Avrupa genelinde yogun bir propaganda ile 24 Temmuzda Lozan`a yürümek ve Lozan antlasmasinin ölmedigini göstermek istemektedir. Sorun bu kadar basittir.

Esas sorun, temelleri çatirdayan ve uluslararasi alanda me?ruiyetini yitirme ile yüzyüze kalan Lozan antlasmasi ve Türkiyenin Lozan antlasmasini diriltme cabalarina karsi Kürtlerin nasil bir tavir takinacagidir. Zaman daraliyor yüksel sesle tepki vermesi gereken ulusal kurum ve kuruluslarin agir davranip sessiz kalmasi, beraberinde prestij kaybini da getirecektir. Daha da önemlisi uluslararasi alan Kürt ve Kurdistan ulusal mücadelesinde sorumlulugunu yerine getirmeyen ve bundan kacinan bir pozisyon ile karsi karsiya kalinacaktir.

Allience Des Kurdes dernegi olarak yürüyüs icin basvuru yaptigimiz günler öncesi ulusal kurum ve kuruluslara öncülük görevini yapmalari icin cagrida bulunduk ve bu yönlü girisimler yaptik. Sorun ulusal ve ulusal bir tavir gösterilmesi gereken temel bir sorundur. Bu bilincle hareket ettigimizden dolayi Kurdistani kurum ve kuruluslarin Lozan yürüyüsüne öncülük etmenin sorumlulugu ile karsi karsiyadir. Hic bir sey gec degildir!

Izin verilmezse de 24 Temmuzda Fa?ist-sömürgeci türk devleti ve onun cetelerine gecit vermemek icin lozan`da olacagiz…! Kürt ve Kurdistan acisinda hayati bir önem tasiyan Lozan Kölelik Antlasmasinin 82 yil dönümünü kutlamalari icin büyük hazirlik icinde olan Türkiye`ye yol vermemek icin 4 parcaya bölünen Kürt halki olarak o gün görüs ayriligimizi bir yana birakarak tek vucut tek ses olarak Lozan`da olmaliyiz. Tarafsiz olmak, sessiz kalmak gibi bir lüksümüz yoktur…

Böylesi günler uluslarin kaderinde belirleyici rol oynayabilecek kadar önem tasiyan özel günlerdir.

Bunun icin Lozan`a gitmekle Fasist-Sömürgeci Türk devleti ve ona bagli guruhlarin yapacaklari yürüyüsü durdurmak ve Lozan`da bütün dünya`ya Lozan`da 24 Temmuz 1923`te yapilan ve Kürt, Ermeni, Asuri-Kildani`lerin ulusal haklarini yok eden ve onlari kölelestiren LOZAN ANTLA?MASI miadini bitirmistir diye haykirmaliyiz !

Add new comment

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.