Ahmet Z. Okcuoglu yazisinda su tespitlerde bulunuyor:
1. A. Öcalan denetim altinda ve TC.'nin hazirladigi metinleri disariya aktariyor.
2. TC, ajan bir örgüt de olsa, PKK'yi muhatap almaz, cünkü Kürdleri ayri bir varlik ve güc olarak kabul etmiyor
3. PKK'nin yeniden silaha sarilmasinin arkasinda, Kürtlerin kafasini karistirmak yatiyor.
A.Z. Okcuoglu'nun birinci ve ikinci tespitlerine tamamen katildigim gibi, bunun zaten PKK tarafindan da böyle adlandirildigini vurgulamak isterim . Bunun icin PKK "Ev Hapsi" diye israr ediyor ve A. Öcalan faktörünü en azindan bu yolla asabilecegini umuyor. PKK'nin TC tarafindan muhatap alinmasi ise, TC'nin Kürd politikasinda bir paradigma degisikliyi olarak degerlendirelebilinir ve hic degilse bunun icin bile israrla savunulmali. Davamini Kürdler getirir, hic süphemiz olmasin!
A. Z. Okcuoglu'nun ücüncü tespitine ise katilmiyorum, cünkü PKK ne "yeniden" silaha sarildi ( bu türklerin bir manipülasyonudur, PKK , 1999-2002 "muglakligi" disinda ve ateskes sürelerine ragmen silahli mücadeleyi, mücadele yöntemi olarak kabul ediyor), ne de Kürdlerin kafasi karisti. Kürdler, silahli mücadeleyi halen büyük bir ölcüde mesru görüyorlar. Sorun mücadelenin yönteminden daha cok, siyasi taleplerde yatiyor. "Özerk Kürdistan" talebi ise silahli mücadelenin icini yeniden dolduruyor.
A.Z. Okcuoglu'nun tespitleri ve PKK