Serhat'in yazisi güzel ve Güney'in içinde bulundugu durumun kisa bir özetini
vermis.
Görüldügü gibi, Güney Kurdistan'da oldukça ciddi sorunlarin oldugu açik ve net.
Kuzey'in, Xece'nin deyimiyle bir kisim "okur-yazar"i orda vuku bulan olaylarin ne farkinda
nede bilincinde.
Güney Kurdistan, vatansever siyasi bilincimizde siçramalar yaratti. Yeni umutlar yesertti ve
milli ufuklara yeni anlamlar kazandirdi.
Esas hadisenin milli bir devlet yaratmak oldugunu hala idrak edememis kuzey'in "aydin fikaralari",
siyasi parti ve gruplarin kendilerini demokratik zeminde ifade edebilmelerinin sonucu olarak, ancak
ulusal birlik temeline uzlasmalara gidebilecekleri meselesinde tam bir belirsizlik içindedir.
Ulusal birlik ve demokrasi birlikte dünülmelidir. Tek partinin, siyasi bir gücün hakimiyetinin
diktatörlük oldugunu hala bilince çikaramamis olanlar, ne demokrasiyi ne ulusal birligi ve nede
birlesik bir ulusal devleti düsünmektedirler. Bu cennah, PDK'nin silah zoruyla kuracagi bir "düzen"
istemektedir. Böylesi bir durum onlari hakikaten rahatsiz edecek mi?
Kuzey'de Apocularin diktatörlüklerini kabul etmeyenler, her nedense Güney'de tek parti diktasini
istemekte bir sakinca görmüyorlar. Bu ciddi bir paradoks ve tutarsizlik degil mi?
Gerçekte bunlar ne istiyorlar?
Ya diktatörlük dolayisiyla iç çatismalar ve istikrarsizlik ve kazanimlarin heder edilmesi,
yada demokrasi ve ulusal birlige dayali birlesik bir devlet. "Aydin fikaralari"nin seçim yapmalarini
istemek acaba yerinde olur mu?
MM
Aile Oligarsisinden Devletlesmeye !