Skip to main content

Anonymous (not verified)

Tue, 2010-01-05 00:51

1973 tarihinden beri aktif politikanin icinde olan, yanilmiyoram 4 dönem Milletveilligi yapan ve politik calismalari nedeniyle bir kac kere de ceza- evine giren AHMET TÜRK, kontrat yaptigi eve tasinirken kapidan cevrildi. Hukuken kontrat yapildiktan sonra o ev, kira kontrati yapana aittir. Yani TÜRK kendi evine sokulmamistir. Ayni binada oturan bir albay ev sahibine, TÜRK ile ayni binada oturmiyacagini, onunla komsuluktan rahatsiz olacagini bildirip kontrati fes etmesini istemistir. AHMET TÜRK`ün hemsehrisi ve ahbabi ev sahibi de bu emre uyarak sayin(!) Albayin direktifleri dogrultusunda hareket etmis Türkün esyalarini kapidan geri cevirmistir. Ankara`nin göbeginde TÜRKè bunu yapan zihniyet, Kürt kökenli normal vatandas ne yapar düsünün! Evini basina yimaz mi? Bu olay TÜRK KÜRT kardesligine ne güzel bir örnek teskil etmektedir. "Kürt Türk etle tirnak gibi birbirinden ayrilmiyan iki kardestir" diyenler buyursun bu yemegi beraber yesinler! Kardeslik türküsünü koro halinde birlikte söylesinler. Entellektüel bir Kürt politikacisinin komsulugundan rahatsiz olan anlayis, kisilik Kürdün varligindan elbette ki rahatsiz olacak ve ona hayat hakki tanimiyacaktir. Bu güne kadar Kürde yapilan bu degilmidir? Her Kürdün bu olaydan ders almasi ve basini iki elinin arasina alip 10 kez daha düsünmesi, Türk Kürt kardesligini, tarihsel kader birligi masallarini irdelemesi ve gercegi kavramasi gerekir. Tarihi gercekleri tanimayan ve kavramiyan Milletler, ebediyen köle olara yasamaya mahkumdurlar. QAZI

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.