Skip to main content

Bilindigi gibi I.aksoy ,HEP ve DEP partilerinin genel sekreterligiini yapti.1991 secimlerinde HEP`e sizmis karanlik gucler HEP`i ,SHP ile secim ittifakina yonlendirdiler.I.Aksoy o donemde hakli olarak bu ittifaka karsi cikti ,tavir aldi.Zaten HEP`liler Paris Kurd konferansina katildiklari ve "boluculuk" yaptiklari icin SHP`den ihrac edilmislerdi. Dogru tutum bagimsiz adaylarla secimlere girmekti ve I.Aksoy ve arkadaslari da secimlere bagimsiz olarak katildilar.I.Aksoy Diyarbakir`dan secimlere girerken ,donemin ARGK Amed bolge komutani Semdin Sakik ,Aksoy`a mektup yazarak secimlere girmemesini yoksa rezil rusva olacagini soyleyerek tehtit etmisti.Mektubu dun gibi hatirliyorum Semdin`in mektubu o donemde ozgur ulke gazetesinde yayinlanmisti. I .Aksoy,iste kendi icinde yillardir biriktirdigi bu kin ve ofkeyi bugun Semdin`e kusuyor. Sanki Semdin ,kendi istegiyle Tc`ye gitmis! Kim ister idam cezasini ,iskenceyi ,zulmu ? Semdin daha yakalnmadan Selim Curukkaya yazdigi mektup onun ne yapmak istedigini acikliyor. Semdin`i,Barzanin sattigi kuvvetle muhtemeldir.17 kiislik grubun varligi ise hikayedir. .................................................................................. 27.03 1998 Gününün Duisburg' daki evimde, sabahın erken saatlerinde TRT int televizyon kanalından Türkiyede o gün yayınlanan gazete başlıklarını izlerken Kürt Gerillalarının en ünlü komutanı Şemdin Sakık' ın PKK den Kaçarak KDP ye sığındığını duydum. Aynı gün saat on sıralarnda KDP nin Bonn temsilcisi Dılşad Barzani'yi arayarak Şemdin Sakık' ın telefon numarasını istedim. Yaklaşık bir saat sonra telefon ile Şemdin' e ulaştım. Bana: En kısa zamnda burada bir gerilla gurubunu oluşturacağını ve Diyarbakır dağlarına ulaşacağını, eğer bir yıl kadar o dağlarda tutunursam, kimsenin artık Apo' yu dinlemeyeceğini söyledi. Yapabiliyorsanız, BBC radyosuyla ilşkimi kurun, birde benimle Ropörtaj yapması için ünlü bir gazeteci yollayabilirmisin? İsteğinde bulundu. Kendisine bir fax numarası verdim. Bir iki gün sonra başka bir açıklamasıyla birlikte şu mektubuda gelmişti. Selim Çürükkaya ARKADAŞLARA Henüz hiç kimsenin gerçekliğini bütün yönleriyle çözemediği, büyük bir ustalıkla kendini gizlemeyi başaran, toplum kanunlarından dem vururken, doğa yasalarını uygulayan, söylediğinin tersi istikametinde yürüyen, tarihte benzerlerine pek rastlanmayan, Tanrının ötesinde kendisine yer arayan, doyum bilmez Apo kişiliğinin tuzağına takılıp kelleyi kurtaran, yıllarca hain, işbirlikçi, kaçkın, düşkün olarak değerlendirdiğim sizlerin gerçekliğini bu gün yaşayarak öğrenmiş bulunuyorum. Sizleri tanımam mutluluk kadar utanç duygusuna da boğuyor beni. Utancım, geçmiş itibariyle size ve Apo'ya olan yaklaşımımdır. Mutluluğum, geçte olsa sizleri ve hep birlikte yarattığımız Apo kişiliğini bazı yönleriyle tanımamdır. Dün olduğu gibi, bu günde sömürgeciliğe karşı savaşmamdan pişman değilim. Sömürgecilikle yirmi yıl dişediş savaştım. Ama gerçek anlamda savaştım. Bu günde savaşçılığımdan gurur duyuyorum. Ve keşke daha iyi savaşsaydım diyorum. Şu anda küçük beyinli büyük basların idia ettikleri gibi savaştan va mücadeleden kaçmış değilim. Yorgun düşmedim, halkımın haklı mücadelesini yarıda bırakıp yan yatma niyetinde de değilim. Sömürge ciliğe karşı savaşımı sürdürme kararındayım. Belki de daha şiddetli bir savaşı yürütme fırsatını yakalayacağım. Mide ülserim ve böbrek taşlarımla yirmi yıl savaşın tüm zorluklarınakatlanmamın nedeni, halkıma olan sarsılmaz inancım ve yurtseverliğim den kaynaklanıyor. Tanık olduğum ihanet karşısında halkıma ve ülkeme duyduğum sevgi daha da artmıştır.Mücadelemi sürdüreceğime dair yaratılmak istenen kuşkulan dağıtacağıma söz veriyorum. Ancak, yaşadığım gerçekliğin bir başka yüzü daha vardır. Madalyonun diğeryüzü utanç doludur. Apo'yu değerlendirme O'na yaklaşım tarzı ve onuntalimatlarıyla sağa-sola saldırmalarımı flim serdi gibi gözlerimin önünden geçirdiğimde yüzüm moranyor, kanım çekiliyor, güçsüzleşen dizlerim titriyor,sıkışan göğüs kafesim nefesimi kesiyor. Duygularım kınlıyor, beynim dağılıyor,kısacası insan olmaktan çıkıyor, yaratıklaşıyor, ifadesi güç ruh hallerine kapılıyorum. Silahımı kendime çevirme aklıma geldiğinde, karşımdaki canavarın inadına kendime kıymaktan sakınıyorum. Dolayısıyla durumum hem iyi hem kötü.İki Şemdin bir bedende nöbetleşiyor. Halk yararına olanın egemen olmasını diliyorum. Yaşamayı kabul edersem anlatmayı ve yazmayı yeterli göremem. Yapmak için yaşama katlanabilirim. Orada ve burada yapılanlardan sonra yapılması gerekenler vardır. Yapma anı gelip çatmıştır. Dışlanan binlerce devrimci, demokrat ve yurtseverin elele verip çıkış yapmalarının zamanı gelmiştir. Ülkemde oluşacak bir örgütlülüğün bana vereceği her türlü göreve hazırım. Salt eleştirinin bizleri tasfiye olmaktan kurtaramayacağına inanıyorum. Devrimci selam ve sevgilerimle 01.04.1998 Semdin Sakık http://www.madiya.net/index.php?option=com_content&task=view&id=239&Itemid=41

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.