Skip to main content

Ben geçenlerde Selçuklu Sultanı Alparslan'ın Yusuf adlı bir Kürd Emiri tarafından 1072 yılında öldürüldüĝünü ek bir belge olarak sunmuştum... Selçukluların Bizanslarla girdikleri savaşlar, esas olarak Kürdistan toprakları üzerinde gerçekleşiyordu... Çünkü, bu savaşların esas amacı Kürdistan gibi stratejik ve zengin bir ülkeye eĝemen olmaktı.. Bu iki bölgesel güç, Kürdistanı denetim altına almanın yaratacaĝı jeo-stratejik avantajlar sayesinde hem Kafkaslara, hem Ortadoĝu'ya ve hem de Küçük Asya'ya yayılabileceklerini biliyorlardı.... Bundan dolayı, savaşlar hep Kürdistan için ve Kürdistan'da yapıldı.. Selçuklularla Bizanslar arasında yapılan en büyük ve hayati savaş Malazgirt savaşıydı.. Bu savaş hem kendi döneminde büyük bir savaştı ve hemde tarihsel bazda bıraktıĝı etkiler açısından.... Çünkü, bu savaşın yarattıĝı siyasal sonuçların etkisi günümüze kadar geldi ve bölgenin demografik yapılanmasının alt üst olmasına neden oldu. Bir çok çevrenin haklı olarak kendi kendilerine sordukları soru, „Türklerin“ Malazgirt savaşını kazanmasında Kürdlerin sahip oldukları rol neydi? Selçuklular ve Bizanslar bölgeye girdikleri zaman veya saldırdıkları zaman acaba bu bölge No Mans land mıydı? Malazgirt savaşına ilişkin yazı yazan ve eser verenlerin bir çoĝu sanki bölgede kimse yaşamiyordu gibi bir pozisyon yaratabiliyorlar.. Hâta Taha Akyol gibileri „Kürdlerin Türklerle beraber anadoluya geldiklerini“ yazabiliyorlar.. Bu meselenin daha iyi anlaşılması için, Kürdlerin o dönem sahip olduĝu siyasal ve askeri konuma bakmak gerekir... O dönem, Kürdistan'ın savaş alanı dışında kalan bölgelerindeki Kürd Hükümetlerini saymasak, savaştan doĝrudan etkilenen ve o dönem siyasal aĝırlıĝı olan 4 Kürd Hükümetinden söz etmek gerekir.. 1)Rewadi Kürd Hükümeti: Rewadi Hükümeti, Hazbini aşiretinin bir kolu olan Rewadi'lerin lideri, Muhamed Rewadi tarafından 893 yılında Tebriz ve çevresinde kuruldu... Rewadi Kürd Hükümeti Selçuklular tarafından 1070 yılında yıkıldı.. 2)Şedadi Kürd Hükümet: Bu Hükümet, 951 yılında Aran bölgesinde kuruldu..... Gence ve Ani gibi şehirleri kendisine başkent olarak seçen Şedadiler, 1197 yılında iç çelişkiler ve dış saldırılar neticesinde yıkıldı.. 3)Mervani Kürd Hükümeti: Bu hükümet ise 983 senesinde kuruldu ve 1096 tarihinde yıkıldı... Bu Kürd hükümetinin başkenti Meyafarqin di... 4)Salari Kürd Hükümeti: Bu Kürd Hükümeti Muhamed'in Salar tarafından 942 yılında bugün Batı Azerbeycan diye tabir edilen eski „Küçük Med“ de kurulmuştu... Bu hükümetin başkenti Erdebil di... Bu hükümet 1096 senesinde yıkıldı.. Kısaca kuruluş ve yıkılış tarihlerini verdiĝim bu Kürd hükümetleri Rewadiler hariç(1070 yılında yıkıldı) diĝerleri Malazgirt savaşı sırasında varlıklarını sürdürüyorlardı.. Şeddadi ve Mervani Kürd Hükümetleri o dönem ciddi siyasal ve askeri aĝırlıĝı olan yapılanmalardı... Bu iki Kürd hükümeti, tüm çevre güçler tarafından ciddiye alınan, güçler dengesini deĝiştirebilen siyasal aktörlerdi.. Selçuklar alana gelmeden çok önce, bu Kürd hükümetleri kurulmuştu... Fakat, bu Kürd hükümetleri bir çok nedenin yanında dinsel nedenlerden dolayı Bizansların sürekli saldırıları altındaydılar... Abbasi devletinin merkezi otoritesinde ortaya çıkan sorunlardan dolayı, kendisiyle meşgul olan Baĝdat yönetiminin Kürdler için yapacaĝı bir şey yoktu... Kürdler, kendi baĝımsız otoritelerini kurarak,Bizans imparatorluĝu ve islam halifesi arasında tam bir tambon oluşturuyorlardı.... Bu esnada Kürdler Bizansların hıristiyanlaştırma çabalarına karşı sürekli direndiler... Kürdlerle Bizanslar arasında bir çok savaşta oldu... Ama bunun yanında sorunları barışçıl bir şekilde çözme çabalarıda vardı... Kürdler, Bizanslarla Selçuklar arasındaki sorunlarda çeşitli dönemler aracıda oldular... Bunlardan biri, 1049 yılında Selçuklu komutan Ibrahim Inan tarafından esir alınan Bizans kralı Constantin'in kardeşi Qaris'in kurtarılması olayıdır... Bizans kralı Constantin, Mervani Kürd hükümetinin başkanı olan Nesruldewle'den kardeşinin kurtarılması için aracı olmasını istiyor... Nesruldewle bu görevi başarıyla yapıyor ve Bizans kralı kendisine bir dizi hediye gönderiyor.. Ayrıca Istanbul ve Meyafarqin arasında çok yoĝun diplomatik geliş-gidişler vardı..(Daha fazla bilgi için Abdulreqib Yusuf'un Dostike devletiyle ilgili çalışmasına bakınız).. Mervanilerin Mısır ve Suriye'de bulanan Fatimilerlede geniş ilişkileri vardı.. Mervanilerden sözedilirken küçük bir alan olarak anlaşılmaması gerekir... Amed, Meyafarqin, Hesenkef, Malazgirt, Xelat, Erciş ve Van'ın kuzey-doĝusundaki tüm bölgeler Mervanilerin hakimiyetindeydi.. Mervaniler bu kadar geniş bir çoğrafyaya yayılan bir güç olarak, bir dizi güç tarafından ciddiye alınıyordu... En kötü dönemlerde dahi büyük güçler kendilerini tümden hedef haline getiremiyordu.. Bizans kralı 2. Basil, 1000 yılında Malatya, Xarput, Karer dağlarını aşarak Erez'e geldiği zaman Mervani Kürd devletinin başı Muhahid Ad Daoula Ebu Mençur Said gidip kendisini görerek bağlılığını bildirdi.. “Basil bu Kürdü bir Magistros yaparak, koruması altına aldı......... ve yeni vasalı yaptı“(Asolik, Cronologie suivie par Samuel d'Ani, p. 164) Kürdler Kafkasya bölgesinde de etkili bir güç olarak varlığını sürdürüyordu... Bugün Ermenistan ve Azerbeycan denilen bölgede büyük oranda Şeddadi ve Rewadi Kürd devletlerinin denetimindeydi... Bizanslar, Anı Ermenileriyle devlet çıkarları ve mezhepsel sorunlar yüzünden ortaya çıkan çelişkilerden dolayı Şeddadi Kürdleriyle ittifaklar kurmuşlardır.. 1042 ve 1054 yılları arasında imparator olan “ Constantin Monomaque Şeddadi Hanedanlığının zalim Emiri olan Abu Uswar bir mektup yazarak Anı'yı işgal etmesini ve 2. Gagik'e verebilidiği kadar zarar vermesini istiyor.. Constantin Monomaque'ın komutanı Nikolaos bu mektuba ek olarak ona bir dizi servet ve onurlandırma konusunda da söz veriyor“... Abu Uswar kendisine yapılan öneriyi kabul ediyor, ama İstanbul sarayına şartlarını ileri sürüyor... Abu Uswar “ Anı yönetiminde koparacağım tüm topraklar bana ait olacaktır“ diye şartını ileri sürüyor.. İmparator Constantin Monomaque “Devlet başkanlarına mahsus olan damgalı bir mektupla bu antlaşmayı kabul ediyor“(Schlumberger, Epopé Byzantine III. 482-83) Şeddadi Kürd Hanedanlığı bu durumdan yararlanarak bir bölge ve kaleye el koydu... Bizans ordularıda Anı üzerine yürüdüler.. Kürdler ve Bizanslar arasında kalan 2. Gagik Kürdlerle anlaşmaya çalıştı.. Bazı kaynaklara göre kısmi antlaşma sağlanmıştı... Bizanslar Ermeni emiri 2.Gagik'ı kandırarak İstanbul'a götürdüler.. Ermenilerin ileri gelenlerinden bazıları şehri Bizanslardan ziyade Şeddadi'lere teslim etmek istiyorlardı.. Çünkü Şeddadi kralı Abu Uswar bir ermeni prensesiyle evliydi.. Ama Bizanslar şehri aldılar ve Şeddadilerle yaptıkları antlaşmaya uymadılar.. Bizanslar Ermeni ve Gürcülerinde içinde bulunduğu ordularını Abu Uswar'ın üzerine gönderdiler... Abu Uswar “bir savaş adamı olarak saldırılara karşı koyamayacağını anlayarak Dwin'e çekilip, tuzak kurmaya başladı“(age).. Şehrin bir çok alanında yoğun bir şekilde su setleri oluşturulmuştu.. Bizanslar tam şehre girmek üzere olduğu bir anda bırakılan sular ve oluşan çamur ortamında korkunç bir yenilgi aldılar. Fakat şunu da vurgulamak gerekir, Selçuklu Sultanı'nın adamlarında olan Horasanlı Salar bazı hıristiyan yerleşim birimlerine saldırarak bir çok insanı öldürdü ve esir aldı... Mervani Kürd devletinin kralı Salar'a bir mektup yazarak esirleri kendisine vermesini ve Amed'te satılmasını öneriyor... O böylelikle hıristiyanları kurtarmak istiyordu.. Çünkü “Nasırdol iyi bir olup hıristiyanlara karşı merhamet duyuyordu“ (Matthieu d'Eddese, Chronique, LXXXVI) Ama ne yazık ki esirleri bir çoğu öldürüyor.. Selçuklar İran'a kaçarken, Bizans orduları Amed üzerine yürüdüler... Matthieu de Eddese'nin verilerine göre Bizansalar Amed şehrinde 15000 Kürdü oldürdüler.... Çok kısa bir şekilde özetleye çalıştığım bu ortamda Selçuklar diye yeni bir güç alanda belirlenmeye başladı. Ertuğrul Anı'ya saldırdığı zaman yanında Şeddadi Kürdleride vardı.. O yenilgi aldığı zaman, Bizanslar “tüm doğu ordularını Şeddadi kralı Abu Uswar'ın üzerine gönderdi.. O, yeniden Bizansların vassalığını kabul etti.. Daha sonra Alparslan'la Roma kralı Romanus Diogenes arasında yapılan Malazgirt savaşında yine Kürdler çok zarar gördüler.. Hem Kürdistan savaş alanı oldu ve hem de Kürdler esas savaş gücü olarak zarara uğradılar. Bizans ordusu Ibni El Esiri'ye göre 200 000 askerden, Imadedine göre 300 000 ve El Fariqi'ye göre 400 000 bin askerden oluşuyordu... Ama sonuç olarak çok büyük bir güç... Bu sayıları daha aşağılarada çeksek dahi büyük bir askeri yığınak..Bu güçlerin 30 bini Roussel de Bailleul önderliğinde Xelatı kuşattı... Xelat o dönemler Kürdlerin elindeydi... Diğer güçler Malazgirt'e.... Ama Selçuklu güçler sayısal olarak azdı.. René Grousset'te göre “ 15000 Kürd ve Türk“, başka bazı tarihçiler 30000 kişiye çıkarıyorlar... Geçenlerde Alparslan'ın Yusuf adlı bir Kürd Emiri tarafından öldürüldüğünü yazmıştım... Şimdi bazı eski kaynaklara dayanarak Bizans kralı Romanus Diogones'in esir alınış öyküsüne değinmek istiyorum.. Selahadin Üniversitesi Öğretim görevlilerinden Dr. Niştiman Beşir Mehemed Raman dergisine yazdığı bir makalede “Bizans kralı Romanus Diogones'in Şadi adlı bir Kürd tarafından esir alındığını“ yazıyor.. Dr Niştiman bu tezini tarihçi İbni El Ebri'nin “Tarix El Zeman“ adlı eserine dayandırıyor.. İbni El Ebri şöyle yazıyor: “Şadi adlı bir Kürd Bizans kralı 4. Romanus'u esir alabildi.. Bu gerçeği ispatlamak için diyebilirim ki Şadi Kürdçe bir kelimedir.. Ayrıca Selahedin Eyubi'nin babasının ismide Şadidir“ (akt. Dr. Niştiman) Evet, Kürdistan'ı işgal eden o dönemin iki büyük gücün başında bulunan Alparslan Kürdler tarfından öldürülüyor, Romanus Kürdler tarafından esir alınıyor... Burada bir çok sonuç çıkarılabilinir... Kürdler bölgenin en büyük halkı olarak tüm gelişmeleri büyük oranda etkileyebiliyordu.. Eğer din meselesi olmamış olsaydı,Kürdler Selçuklara karşı tavır alsaydılar, Türkler asla Kürdistan'a ayak basamazlardı... Daha sonra tüm yukarıda saydığım Kürd hükümetleri Selçuklar tarfından yıkıldı.. Biz Kürdler bir anlamda kendi ipimizi kendimiz çektik..

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.