Skip to main content

bawer (not verified)

Sun, 2008-03-16 16:05

[center]Aslina bakarsaniz hersey cok acik ortada ve bu nedenle cok az mezopotamya tarihini okumus bir tarihci bile bunu anlamakta fazla zorluk cekmeyecektir. Milattan önce 21 mart 612 de Medlerin kawa 1 önderliginde ve ozamanki babil yönetimindeki kalderlerin yardimiyla asur imperatorlugunu yiktigini ve basketni Niniveyi yagmaladigini bütün tarihciler bilmekte. Ve newrozunda tam 21 martta kutlanmasi teadüf degildir newroz bu tarihi olayin bir kanididir. Zerdüstlerin bahari karsilama bayrami iddiasi ise tarihi ve bu iddiayi kanitlayacak bir dayanagi yoktur. Simdi gelelim asil soruya. Biliyoruzki bu bayrami sadece kürtler degil bazi azerbaycandaki türkmenistandaki türkmenlerde kutlamakta. Nedenmi?:Bircok nedenleri var. 1. O dönemde mezopotamyada misir sinirlarindan kafkaslara bugünkü iran sinirindan ic anadolunun icine kadar barbar ve zulumle yöneten Asurlarin bircok halki kölelestirmis sehirleri köyleri yakip yikmis ve bir cok insani katledip sürgünlere yollamistir. Bu bölgelerde yasiyan bircok halk asur zalimlerinden nasibi almis. Gerek medler Persler Babilliler vede hatta Turki(turan türkler) milletide.Medlerin asur imperatorlugunu yikmasindan sonra medya devletinde yasiyan yine medler olmayan haklar tarafindanda ilan edilen newroz bayrami bu halklar tarafindan benimsenmis ve kutalanmistir. 2 Cünkü Medya devletindeki aristokratlari Farslarlan anlasip medya krali astyages e karsi savasip imperatorluguna son vermislerdir ve sonradan medlerin aristokratlari kurulan pers imperatorlugunun yüksek makamlarinda yer almis ve newroz yine fars imperatorlugunun bayrami olarakta kutlanmis ve kabullenmis. Yine fars imperatorlugu kuzeyde turan irkindan olan milletlere karsida savasmis ve topraklarini kendi imperataorluguna eklemislerdir bu yüzden orda yasayan türklerde bu bayrami zamanla benimseyip kutlamis ve simdiye kadarda kutlamaktadirlar. xxxxxxxxxxx Newroz iki sözcükten olusan „Yeni Gün“ anlamina gelir ve kürtçe'dir. Gece ile gündüzün esitlendigi, günesin balik burcundan koç burcuna döndügü 21 Mart gününe rastlar. Bu rastlantidan yola çikarak, hep baharin baslangici gibi düsünülse de anlaminin derinliklerinde, zulmün ve zorbaligin sona erdigi, hak, hukuk ve adalet kavramlarinin ön plana çiktigi, yasanilir ve aydinlik günlerin baslangici yapmaktadir. Newrozu tam olarak algilayabilmek için, her yönü ile ele almak, dönemin ekonomik, sosyal ve dinsel yapisindan söz etmek gerekir. Bu efsanenin olustugu dönem, ekonomik ve sosyal olarak degerlendirildiginde köleci toplumsal yasam sürmekte; dinsel olarakta Zerdüstlük inanci yaygindir. Köleci toplumsal yasamdan söz etmeye gerek oldugunu sanmiyorum. Bunu herkes az-çok biliyor. Ancak Zerdüstlükten kesinlikle bahsedilmelidir. Zira Kürtlerin bu yani hep karanlikta birakilmistir. Zerdüst ve Zerdüstlükle ilgili en derin ve genis arastirmayi Avusturyali bilim adami Friedrich Wilhelm Nietsche yapmistir. Bu inancin temeli; emek, üretim ve helal kazanç teskil eder. Bu inançta doga kutsaldir, hayvanlarin kurban edilmesi yasaklanmistir. Ihtiyaç kadar tüketimi esas almistir. Kendini savunmanin disinda siddete son derece karsidir. Köleci toplumsal yasam döneminde önemini tamamen yitiren kadin, bu inançta insan olma önemini hep korumustur. Zerdüstlükte tanri-kul iliskisi yoktur. Zerdüst iyilik tanrisi Ahura Mazda`ya bazen kizar ve hesap sorar. Tanriya yada tanri-krala kosulsuz teslimiyet söz konusu degildir. Insanin özgür iradesi ön planda tutulmaktadir. Bu nedenle dönemin en büyük düsünce devrimini gerçeklestirmistir denilebilir. Bu inançlarin yaygin oldugu bölgede, halkin sikayetci olmadigi Kral Cemsit devrilir ve yerine zalim bir kral olan Dehaq gelir. Yeni kral kisa zamanda etrafa saldigi dehsetle adindan sözettirir. Efsaneye göre seytan asçi ve hizmetci kiliginda Dehaq`a hizmet eder. Ona güzel yemekler yapar. Bu nedenle Dehaq ondan memnundur ve bir dilegi olursa yerine getirecegini söyler. Seytan da bunu firsat bilerek, onu iki omuzundan öpmek istedigini söyler. Dehaq buna izin verir. Seytan Dehaq`in iki omuzundan öptükten sonra aniden ortadan kaybolur. Dehaq`in omuzlarinin öpülen yerlerinden iki yilan belirir. Dehaq yilanlari hemen kestirir, ama kestikce yeniden çikarlar ve korkunç acilar verirler. Ülkedeki bütün hekimler çagrilir, ama hiç biri bu derde çare bulamaz. Seytan bu kez Doktor kiliginda saraya gelir. Bu acilarin dinmesi için, yilanlarin hergün iki genç insan beyni ile beslenmeleri gerektigini söyler. Hiç kusku yok ki insanliga karsi kötülük amaçlaniyor ve seytan amacina da ulasiyor. Dehaq adamlarina emir verir; hergün iki genç insan saraya getirilir, baslari kesilir ve beyinleri yilanlara yedirilir. Zamanla binlerce genç insanin ölümü halk arasinda büyük tepkilere neden olur. Halk korku ve dehset içindedir. Sonralari Dehaq`in sarayina asçilik için alinan iki iyi niyetli insan; Armail ve Karmail, hergün getirilen iki genci saklarlar ve onlarin yerine iki koyun beynini Dehaq`a götürürler. Ölümden kurtulan gençler daglara siginirlar. Bu durumun 30 yil kadar sürdügü söylenilir. Birgün 12 oglundan 11`i Dehaq`a veren Kawa adindaki demirci, son çocuguda istenince buna isyan eder. Halkini ve bunca yildir daglara siginan insanlari örgütler, hep birlikte Dehaq`a saldirirlar. Demirci Kawa önderligindeki bu halk ayaklanmasi zaferle sonuçlanir. Saray ele geçirilir ve Dehaq öldürülür. Kralligi adil kisiligi ile bilinen Feridun getirilir. Bilindigi gibi Zerdüstlükte ates kutsaldir. Bu nedenle zafer, büyük ateslerin yakilmasi ile kutlanir. Iste o gün takvimler M.Ö. 21 Mart 612`yi göstermektedir. Artik yeni bir dönem baslamistir. Bilmem tesadüf müdür? Su anda dünyada ortak olarak kullanilan yalniz bir takvim vardir. O da 21 Martta baslar. Bu takvim halk arasinda “fal takvimi“ diye bilinen “Horoskop“ takvimidir. Bazi söylencelere göre; yesil, kirmizi ve sari renklerden yapilmis Kawa`nin pestemali zaferden sonra sarayin burçlarina asilir.Bazilarina göre de Kawa`nin deriden olan pestemali, Dehak`tan sonra Kawa`nin önayak olmasiyla basa getirilen yeni Kral Feridun tarafindan renkli taslarla süslenerek sarayin burçlarina asilir. Bu bayrak yüzyillar boyu Mezopotam-ya`dan Iç Asya`ya kadar zülme karsi isyan bayragi olmustur. Ama su gözardi edilemez bir gerçektir ki, hiç bir yerde Mezopotamyadaki kadar çoskulu kutlanamaz.[/center]

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.