sosyalızm, komunızm, konfederalızm ve Kurtler
Halkımızın kaderini paslı iplere germek zorunda mıyız? Her seferinde halkımızı derin hülyaların içine sürükleyip ve günü geldiğinde gizli kaytarmalarla onu orada terk etmek 'siyasi' dürüstlük müdür?
Kürt sol hareketlerinin, 28 isyandan çıkmış, bitap duruma düşmüş Kürt halkıyla yüzyüze geldiğinde ilk kullandığı sözcük 'sosyalizm' oldu. Kurulacak devletin mutlaka sosyalizm ile idare edilmesi gerektiğini, aksi durumda 'devlet' sözcüğünden söz etmenin dahi Kürtler için abes olacağını tekrarlayıp durdu.
Kürt sol hareketleri, milli bir sorun olan Kürt sorununu, her hangi bir ülkenin işçi sınıfı sorunu gibi ele aldı, ulusal mücadeleden çok sınıfsal karekterde mücadele yöntemini benimsedi. Bu yüzden de Türk soluyla olur olmaz tartışmalar yaşandı, ortaklıklar, ayrılıklar üzerine hesaplar yapıldı.
Türkiye, Rusya ve dünya solu etrafından dönüp dolaşan Kürt sol hareketleri, bu nedenle ne solcu olabildi, ne de ulusalcı. Ne sosyalizm kuruldu, ne Kürdistan. Sosyalizmden sonra gelmesi hayal edilen ve 'son kurtarıcı' olan Komünizm ise hiç bir zaman gelmedi.
Şimdi hayatımıza 'Konfederalizm' adı altında Kürt halkının ne anlayabileceği, ne dünyada şimdiye kadar tanık olunduğu, ne de mantık ölçüleri içinde olan bir kavram sokuldu. Ne zaman yapıldı bu; 'Demokratik Cumhuriyet', 'Asli unsur' söylemlerinin hemen akabinde. Sosyalizm, Komünizm, Demokratik Cumhuriyet ve bağımsızlık mücadelesini beceremeyenler şimdi de Kürt halkının önüne Konfederalizm hülyasını itiverdiler.
Kürt halkı yine yıllarca bu hülya ile meşgul edilecek, günü gelecek bu söylemlerin sahiplerinin canı sıkılacak, ortaya yeni bir 'olmazı' atacaklar. Belki de bu kez 'Dünya Konfederalizmi' diyecekler. Kürt halkıyla açıkça dalga geçecekler şimdiye kadar olduğu gibi.
Bazı aydınlarımızı dinliyorum son zamanlarda, diyorlar ki; neden Newroz alanlarına 'Federalizm' bayrakları çekilmedi? Çekilmez, çünkü bu Kürt sorununun çözümüne en yakın bir yoldur da ondan!
Biz, bize en uzak yol hangisi ise onu tercih etmişsek bugüne kadar, demekki bundan böyle de o yolu izleyeceğiz. Bu bir ruh hali. Zarar eden kim, tabiiki, alanlara neden çıktığını bilmeyen, zaman zaman da üzerlerine yağan kurşunlardan katliamdan katliama koşan Kürt halkı.
Niçin tarihten ders çıkarmayız hayret ederim. Doğrusunu isterseniz ders çıkardığımızı ama çıkarımızla uyuşmayınca es geçtiğimizi düşünürüm çoğunlukla.
Bağımsızlık diyene Özerklik diye, Özerklik diyene Federalizm diye, Federalizm diyene Konfederalizm diye, olmadı hepsine birden Demokratik Cumhuriyet' diye karşı çıkarız.
Nasıl düzeliriz peki, bu gidişle biraz zor, ama 'sol'u doğru tarif edersek bence çıkış yolu vardır. Bu 'sol' olayından herkes kendince bir eksiklik yaşıyor. Tüm Kürt 'sol' hareketleri kendilerini gözden geçirmeli.
Çünkü Kürt halkı 'sol' ya da 'sağ'a mecbur edilmemeli, zaten mecbur de değil..
31 Mart 2005
Re: sosyalızm, komunızm, konfederalızm ve Kurtler