Her urunun saticisi ve alicisinin ortak noktasi eldeki olan urundur. Urunun iyi veya kötu olmasi ise ueretenin sorumlulugundadir. Lakin her iyi ve kötu urunun bir uretim maliyeti olmakla beraber kötunun cok iyi bir pazarlanmayla cok yuksek fiata satilmasi ve alici bulmasida mumkundur. Aksi olarakta cok iyi bir urun kötu bir pazarlamayla cok dusuk bir fiata satilabilr. Burda sorun bir seyin sunumunun nasil yapildigindan hareketle olusan degerin gercek deger olup olmadigindan hareketle bir takim seyler söylemek ve gercek urunun sunum kaynakli sikintilarini aciga cikartmak genel tuketici icin önemliyken veya olmasi gerekli olan buyken sunuma takilip kötu tuketiciyi oynamak veya öyle görunmek dogru olmasa gerek.
Kimse sifreler yazmiyor. Sifreler kovalamadigi gibi. Lakin bazen bir ironi bir cok seyi anlatmaya yeter de artar da.
Dikkatten kacmiyor birileri kufur ediyor birileri akil veriyor birleride akilli ol tavsiyesinde bulunurken sakinha birilerinin doldoluna gelme diyor. Yarab ne kabahat isledim diyerek secde etmektense o kabahatleri islemek aslinda daha cok isime geliyor.
O kabahatlerdirki Inci Kefaliyla Aynali Murat sazani arasindaki varolus nedenlerinin farkliligi uzerine kafa yormayi gerektiriyor.
Dil Ulus ve Statiko uzerine gecen yil yaptigimiz bir cok tartisma halen arsivde mevcut. Ben de arsivden bir kac eski yazilarimi yeniden asarken belki de acaip karsilanmis olabilirim. Gerci pekte umrum degil cunku yapmaya calistigim sey cok daha farkli bir sey.
Ulus gibi yani millet gibi bir sorun tartisilirken kim ne zaman ne dedigi ve dediklerinin yaklasim mantiginin neler ve hangi yaklasimlar uzerine kurulu oldugunu görmek bilmek gidasini nerden aldigi daha dogrusu savunulan yaklasimlarin neyi nerye göturdugu kime kimin adina sunum ve acilmlar yapildigini ,yapilan seylerin spontand seylermi yoksa bir caba mi oldugu bilinmeli görulmelidir.
Hic kimseyle sahsi bir proplemim yok. Ama sorun ulusal sorun olunca yani var olma sepeplerimiz ters yuz edilince elbettte proplemlerim dahada illerisi dusmanlarim olabilecegide dun oldugu gibi bugunde olacagi asikardir.
Bir yildan fazla bir suredir burda yaziyorum. Yazdiklarim bana ait olmakla beraber Kurd millet kavgasinda yaratilan degerler ekseninde olusan mantik ve yaklasimin urunudur. Bir adim daha illerisi Uluslarin ulus olmaktan dogan haklari konusunda dunyada bir konsensus varken Kurdlere asagilik ulus muamelesi yapilarak dayatilan seyleri kim ne amacla yaptigi gizli degil asikardir.
Gerek evrensel gerekse ulusal degerlerden hareketle Kurdun sorunu ve bu sorunun cözumunde olmasi gerekli cözumler acik ve netken Kuzey Kurdunun becarelik durumundan hareketle citayi sömurgeci ideolojik kusatmanin eksenine indirgeyip bunu cikis ve kitleler halk ne der gibi söylemlerle manipilasyon yapilirsa bu tarzda iyi niyet aramak bilelemem bana ahlaki gelmiyor gelenlede tertismak hesaplasmak elbette bir haktir bunu kulanmakta bir okadar ayri haktir yine.
Kurdun becare durumundan yani icinde bulundugu acmazlardan hareketle bu durumdan faydalanmak,halkin mazlum halinden mezalimane bir sekilde faydalanmak devletin ideolojik kusatmasinin ekseninde cözumler önermek veya ona yönlendirmek bu konuda monipilasyonlar yapmak bu halka karsi bir ihananet icinde olmak degil de nedir.
Bugun tartistigimiz konu aslinda Gewer Mitingiyle baslayan ve iki imza kampanyasiylada desteklenen surecte baslatigimiz bir seylerin devamidir. Yani ne acilim nede Kurd sorunu T.C Basbakanin aciklamasiyla degilde gecen yil Newroz akabinde baslayip Gewer mitingi ve imza kampanyalariyla aciklanmis surecin devamidir. Gecen yilda ayni tartsimalar yapilirken bir cok karsi koyus vardi ozaman niyet okumayi burakin ayiptir diyenler bugunde yine farkli sekillerde kivirma icindeler. Yani sorunumuz Ercis Inci Kefaliyla benzerlikler dunde tasiyordu bugunde. Ayriliklarimizda Murat Ayanali Sazaniyla ayniydi nerden alip nerye aktigindir sorun. Ha Sattul Arap ha Ankara ne fark ederki nereye akacagina zaten Ankara karar vermiyormu.
Bu yazi özel olarak birileri hedef alinarak yazilmadi ve yazilmiyor. Israrla belitigim gibi Kurd sorununda Kurdler yeni bir yol ayrimi yasiyor. Ya sömurgeci ideolojik kusatmayi kirip kendi taleplerimizle yola devam yada kusatmanin altinda kalip toplu intahar etmek gibi algilanmasi gerekli olan yaklisimi kabul etmek,bir coklari toplu intahari birileri adina bizlere dayatirken ve bu dayatmalar cok masum gibi görunerek iyi sunumlarla kafalari karistirirken sesiz kalmak sanirim kabul edilebilir bir sey degildir.
Kurdlere bugun yaptirilmak istenen sey statikonun devamini kabul edin sonrada istediginiz koltukta oturun dayatmasidir. O koltuga oturmaya hevesli olanlar elbette oturabilirler ama bir ulus adina degil kendi adlarina tabiki adlarina ozaman ittibar edilirse. Iste kavgada burda basliyor. O koltuga adaylar biliyorlarki yanliz gitmeleri durumunda koltuk moltuk olmayacak beraberlerinde göturdukleri oraninda "kiymetli" olacaklar.
Kurdun sorunu dunya uluslariyla esitlik kavgasidir. Bu kavgayi bu citanin altina cekmek Kurdun ulus olmkatan dagan haklarina cizgi cekmektir. Kurdu bir ulus olmaktan cikartip siradan bir azinlik haline getirme eylemine ortakliktir.
Hayde kolay gelsin koltukmu kolay yoksa Inci Kefalinin musaktli yolumu..
Sevgi ve Selamlar
Hasan bazan iyi seyler soyliyorsun´da...