TÜH ONLARIN YÜZÜNE!
TÜH ONLARIN YÜZÜNE!
Eyyup
Su Türkler acayip bir mahluk. Herkesi kendileri gibi ahmak ve enayi bilir. Dogru ya! Bosuna kendilerine „Edrak-i Be Idrak“ denilmemistir. Kep ile postal arasina sikistirilmis bir kisiligin ufku bu kadar olur. Ufuksuzluklarini yüzsüzlükleri ile örtmeye calisiyorlar. Bu da yetmeyince kudurup saldirganlasirlar.
Gözümüzün icine baka baka siz yoksunuz diyorlar. Ama biz variz. Onlar, cografyamizda olmadigi zaman da vardik. Ortadogu´nun en kadim halkiyiz. Dünya alem bunu böyle bilir.
Bilmek istemeyen birisi varsa o da, “edrak-i be idrak” olan Türk´tür. Adamlar, akilsizsa, enayiyse, ahmaksa, yüzsüzse, yalanciysa kimsenin yapabilecegi bir sey yok.
Onlar, kendi karanlik dünyasinda utanclariyla yasaya dursun, dünya Kürdleri tartisiyor.
Kürdler, bedeli agir bir mücadelesi neticesinde dünya karar merkezlerinin davetli misafirleri.
Bunu can bedeli, kan bedeli kazandilar.
Bugüne kadar Kürdlere dayatilan statüko biliniyor. Kürd milleti, bu statükoyu degistirmek icin bedeli agir bir mücadele verdi.
Bunlari kim inkar edebilir?
Hic kimse, ne Kürd milletinin tabi tutuldugu statükoyu, ne de buna karsi mücadele etmesini görmemezlikten gelemez. Gelse ne olur? Gerceklere karsi kendini kandirmis olur. Bu da onlarin ayibi olur.
„Edrak-i be idrak“ Türk´ün yaptigi budur. Zaman zaman „Kürt sorunu vardir“ demeleride bu ayiplarindan siyrilmaya yetmiyor.
Dogru ya! Bizim tanimlamamizla Kürdistan sorunu, onlarin tanimlanmasiyla „Kürt sorunu“ vardir.
Peki bu sorunu kim/kimler yaratmistir? Bu sorunu kim/kimler cözecektir? Nasil cözülecektir? Tüm bu sorularin cevabi aciga cikarilirsa her sey alanilesir.
Bir sorunun oldugu taraflarca kabul görüyor. O halde sorunun kaynagi, yani Kürdistan´a dayatilan statükonun tanimlanmasi gerekir.
Eger sorunun cözümünde taraflar samimi iseler, her seyden önce bunun taraflarca ortak bir görüsle teyit edilmesi gerekir.
Ondan sonra da ne yapilmasi gerekir bir plan ve program cercevesinde uygulamaya sokulur.
Peki bunun uygulanabilir kosullari var midir?
Taraflar bu konu da hazirlar mi? Bunu söylemek güc.
Kuskusuz Kürd tarafi bu konuda samimi ve sorunun cözümünü demokratik bir zeminde cözmeye hazirdir.
Ama ayni seyi „edrak-i be idrak“ Türk tarafi icin söyleyemiyoruz.
„Edrak-i be idrak“ Türk tarafi 82 yildir sürdürdügü inkar ve imha politikasinda diretiyor. Bu konu da bir esnemeden bahsetmek mümkün degildir.
Peki bu kosullar da Kürd yurtsever hareketi ne yapmalidir?
Bu soruya amasiz, fakatsiz, böylede olur söylede olur kimliksiz bir politikasizliktan uzak cevap verilmelidir.
Kürd-Kürdistan´in su an tabi kilindigi kosullar biliniyor. Bu kosullarda yasayan bir milletin yapmasi gerekeni Kürd milletininde yapmasi gerekmez mi?
Tarihte buna benzer yasanmis örnekler sayisizdir. Buna itirazi olan var mi? Var!
Kim bunlar?
Kürd milletini TC kapisina baglamaya calisan malum cevreler. Efendisiz yasamayi kendilerine lüks sayanlar.
Tüh onlarin yüzüne.
19 Eylül 2005