بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی

D. Ali Küçük / Roza sıma bımbarek wo! Zazalara Özgürlük makaleme gelen tepkiler genelde olumluydu. Farklı görüşlerde vardı, bunlara değer veriyorum. İlgi üzerine siteye bakan arkadaşlar sorunun tartışılmasını uygun gördüler. Bunu da olumlu bir tavır ve düşünce özgürlüğüne saygı olarak değerlendiriyorum. Ortak coğrafyayı tartışmadığımı belirtmiştim. Bunu tartışanlara da saygı gösteririm. Ortak coğrafyada yaşayan farklı halklarda vardır. Onlarda bu coğrafyada devlet kurmuş ve iktidar oluşturmuştur. En önemlisi bu coğrafyayı beraber paylaşmışız. Onlardan bu coğrafyayı farklı adlandıranlar var. Farklı adlandırmaları sorun olarak görmüyorum. Ulus-devlet oluşturan sömürgeci Türk egemenliğine karşı birlikte tavır alışımızı önemsiyorum. Geçenlerde İlter Başbuğ sözüm ona yeni bir değerlendirme yaptı: Türkiye halkını oluşturanlara Türk milleti denir. Mustafa Kemal'e de referansta bulundu. Türkiyelilik kimliğine açıkça karşı olduğunu belirttiler. Örneğin aynı şeyleri bazı Kürt değerlendirmelerinde de görüyoruz. Şöyle ki; Kürdistan coğrafyasında yer alan ulusal azınlıklar dahil herkes Kürt ulusunu oluşturur. Bu ve buna benzer zihniyet bana Kemalizm'i hemen hatırlatıyor. Bu görüş tersten Türk egemenlik sistemi ve milliyetçiliğine benzerdir. Bu tür görüşleri reddediyorum. Coğrafya kimliğimiz ortak olmalıdır. Bu Kürt ulusu değil, Kürdistanlılık vb tabir edilebilir. Pirimiz Seyit Rıza ve şeyh Sait efendi Zazaydı, Kırmançki, Dımili veya Zazaca konuşuyorlardı. Başarılı olsalardı bulundukları alanlarda Zazacayı geliştireceklerdi ve Kurmancanın gelişmesine bir itirazları yoktu. Koçgiri ve Dersimli ileri gelenler bazı istekler sıralamıştı. Muhtariyet, dil ve kültür özgürlüğü istiyorlardı. Dolayısıyla Dersim, Koçgiri ve Şeyh Sait efendimizin etkilediği bazı bölgeler Zazaca özelliklerini koruyup geliştirmek istiyorlardı. Coğrafya tanımlamaları genel olarak Kürdistan'dı. Federal bir demokratik ve özgürlükçü Kürdistan veya ortak adlandırılan coğrafyamızda kalan halkaların birlikte yaşamasından yanayım. Kürt ulusu denildi mi sadece Kürtleri kapsar ve diğerlerini dışlar. Ortak coğrafyamızda çok kültürlülükten yanayım. Bunu böyle özetlerken Zazacanın güncel ve geleceği için Zazaca televizyon ve radyonun ayrı oluşturulmasından yanayım. Sorani, Kurmanca TV ler 15 taneyi buluyor. Ayrı yayınlar yapan Zazaca(Kırmançki, Dımili, Zazaca), Goran, Hewramani, Lor vb televizyon ve yayınların oluşturulmasını zenginlik olarak değerlendiriyorum. İster lehçe ister dil denilsin bunların farklılığını, dilini ve kültürünü kendi dilleriyle ifade etmeleri en doğrusudur. Anadilde eğitim istiyoruz kampanyaları; Zazaların yoğun yaşadığı yerlerde anadilin Zazaca olarak kullanılması, eğitimin ve kültürün Zazaca geliştirilmesi, Kurmanca konuşulan yerlerde anadilin kurmanca olması biçiminde formüle edilmesi en yakışan tavırdır. Anadilde eğitim derken sorunu bu şekilde anlıyorum. TRT 6 açılınca bazı Zazalar TRT 7 nin Zazaca olarak açılması için başvuruda bulundular. TRT'nin Zazaca yayın yapması istenebilir. Ayrıca istiyorsa TRT'nin kendiside yapabilir. Bir dili siyasi görüşleri birbirine zıt olanlar kullanabilir. Bunu istiyorken Haydar Işık abimiz bir Dersimli olarak hemen karşı çıktı. İsteyenlerin ne düşündüklerine bakmıyorum. İsteyen hangi biçimde olursa olsun Zazacayı kullanabilir. Bu durum o dili geliştirir. Neredeyse dil için siyasi tavır koyanların ortaya çıkması düşündürücüdür. Aynı abimiz Khorolar tanımlamasını hakaret olarak, hatta faşizan görüyor. Galiba Dersimde anasından ve yakınlarından bu kelimeyi duymamış gibi davranıyor. Anam, “zone ma“, “ma“ tanımlamalarını kullanırken khoro(kıro değil, bu Türkler tarafından Kürtleri aşağılamak için kullanılır) olarak Kurmanca konuşanları kastediyordu. Bunu hakaret olarak değil, gayet doğal ve normal olarak kullanıyordu. Dersimi seviyorum, insanın doğup büyüdüğü yeri sevmesi gayet doğal. Dersimi sevmeyen bir Dersimli başka yerleri sevemez. Ama Dersimi sevdiğim gibi Bingöl'ü, Amedi ve Koçgiriyi, Botan'ı, Serhatı vb yerleri, kısaca Ortadoğu coğrafyasındaki her yeri seviyorum. Dersimliler kendilerine Zaza demezler. Eskiden Zaza derken kendi dışında Zazacayı konuşan veya Suni olan Zazaları kastediyorlardı. Kırmançki, Dımili ve Zazaca günümüzde yaygın kullanılıyor. Bu gün Zazalar derken Dersim, Bingöl, Koçgiri, Siverek, Varto ve Amed'in bazı alanlarında vb yerlerde yaşayanları kastediyorum. Gelinen noktada hepsini kapsayacak kavram Zazalar ve Zazaca olarak öne çıkmıştır ve en çok kullanılmaktadır. Zazacayı dersimce olarak tanımlamak yetersiz kalır ve oldukça eksiktir. Kavram böyle kullanılırsa Dersimle sınırlanmış olur. Genel kabul görmez. Haydar abimiz Zaza dili ve Zazaca için yapılan girişimlere karşı çıkıyor. Devlete sığınma olarak değerlendiriyor. Bir anlık tamam diyelim. Buyurun Kurmanca yayın yapan radyo ve televizyonlar günde en az sekiz saat ve eşitlik gereği 12 saat Zazaca yayın yapsınlar. Söze gelince hepimiz Kürdüz, eşitiz, ulusal haklarımız ve özgürlüklerimiz için ortak mücadele yapıyoruz. Kaldı ki bu mücadeleye her düzeyde hepimiz katıldık. Dil ve kültür yönünde Kürt televizyon, radyo v b kurumlarda Zazacaya üvey evlat muamelesi yapmak neyle açıklanabilir. Bu durum Dersimliiğe yakışmadığı gibi Zazalara yapılması da hoş görülemez. Böyle normal anadan doğma doğal ve insan olma haklarımıza normal saygı ve eşitlik gösterilmedi mi, kendisine demokrat ve özgürlükçü diyenler bu durumu nasıl kabul edebilir? Kimileri basite kaçmak için Zazacılık yapılıyor etiketini vurarak kendisini dar zihniyet ve günahkarlığından kurtarmak ister. Bazı doğal ve anadan doğma haklarımızı söyle sıralayabilirim: Bağımsız Zazaca televizyon ve radyo kanallarının kurulması, İnternet üzerinde yayın yapan televizyon ve radyoların kurulması ve geliştirilmesi, Zazaların yoğun yaşadığı yerlerde anadilin Zazaca olması ve Zazaca eğitimin yapılması, Zazaca dili ve kültürü üzerinde çalışma yapan herkesime siyasi görüşlerine bakılmaksızın değer verilmesi ve bu tür çalışmaların teşvik edilmesi, TRT'de bir kanalın Zazacaya ayrılması, Devletin Türkçeye gösterdiği duyarlılığın bir benzerinin Kürtçeye, Kurmancaya ve Zazacaya gösterilmesi, Aynı duyarlılığın eğitim, kültür vb alanlarda gösterilmesi, vatandaşsak vergi veriyorsak devletin bunları yapma zorunluluğu vardır. İkinci dil, yedek dil olma teori ve politikalarının reddedilmesi, Kurmanca ve Zazaca bizim ana dilimizdir ve anadilimizle eğitim, kültür vb her şeyi gerçekleştirme hakkımızdır, Değiştirilen ve Türkçe yapılan yerlere eski Zazaca isimlerin geri iade edilmesi, Zazaların yoğun yaşadığı yerlere Zaza ve Zazaca bilen idari, eğitmen vb elemanların atanması, Zazaların dili ve kültürünün korunarak geliştirilmesi, bu konuda olanakların sunulması, Kürtçe televizyon ve radyolarda Zazacaya en az sekiz saat yer verilmesi, hatta bazı kanalların yarı yarıya yer vermesi, Zazalarda mücadeleye her düzeyde katıldı. Şimdiden diline kültürüne lütfen türünden saygı gösteren veya yok olmasına seyirci kalan tutum ve politikaların reddedilmesi, Eşit ve özgürlük istiyorsak eşit ve özgür yaklaşım beklemek hakkımızdır ve bu nu yadırgayanlar çokça düşünmelidir, Talepler artırılabilir. Şimdilik bu kadarını belirtebilirim. Ortak coğrafya temelindeki talepler zaten benzer ve örtüşüyor. Onları tekrarlamıyorum. Sadece coğrafyamızın zenginliğine saygılı olmayı, ortak isteklerimizin önemli noktalarda kesiştiği, farklılıklarımızı da demokrasi ve özgürlüğün bir gereği olarak kullanılmasından yanayım. Federal ve demokratik bir sistem çerçevesinde statüleri olmak kaydıyla Türkiye için üst ve alt kimlikleri olumlu görüyorum. Federal ve demokratik bir Kürdistan'da coğrafyamıza uygun düşen üst ve alt ve kimlikleri geliştirmeyi daha kalıcı ve yararlı görüyorum. Türk sömürgeci sisteminin ezberlerini bozuyoruz. Bunu daha geliştirmeliyiz ve çok önemsiyorum. Bizde onlardan etkilenen tersi görünen ve özünde benzer olan ezberleri bozmalıyız. Bizim teklerimiz ve ezberlerimizde bozulmalıdır. Başka türlü demokrasi ve özgürlükler gelişmez. Zazalar ve Zazaca üzerine hangi düzeyde olursa olsun çalışma yapanlara büyük değer veriyorum. Onlarında bazı ezberleri bozduğunun farkındayım. Wate grubunun çalışmalarını değerli görüyorum. Orada yer alan bir arkadaş benim yazımda çaresizlik olduğunu belirtmişti. Zazalar ve zazaca konusunda çaresiz olduğumu belirtebilirim. Hala ciddi bir çözümün üretilmediğini üzülerek görüyorum. Kendimi de bunun dışında tutmuyorum. Ezberleri yetersiz ve anlamsız görüyorum. Bu konuda dikkatli yazıyorum. Ezbere konuşmak istemiyorum. Bu konu üzerinde araştırma yapmak istiyorum. Bazı bilgilerim olsa bile hala yetersiz kalıyor. Bu alanda çalışanların bana belge, bilgi vb dökümanlar ulaştırmalarını ve yardımcı olmalarını bekliyorum. Aşağıda ki mailime yardımcı olabileceklerin yardımını özellikle istiyorum. Bımıne woşiyede. Dursun Ali Küçük 6.6.2009 [email protected] Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.