Hegel ne dedi, ya da ne demedi beni fazla ırgalamaz. Ya da sınıf kavramında tarihi ele alış bağlamında da fazla bakmam yargıya.
Bir milletin ferdi olarak beni ırgalayan, milletler topluluğunda kendi gerçekliğimle ne kadar buluşacağım noktasıdır.
Kürdlerin millet olarak bu coğrafyada ne yapıp yapmadığı sorusunda ayakları yere basmadan tarihe dalmak ta pek akıl karı değil.
İki örnekle somutlaştırırsak daha iyi anlaşılır.
Sovyet bakışıyla tarih kavrayışında Kürd tarihçi Kamal Mazhar TC yi Kürdlerin ve Türklerin itifakıyla oluştuğuna atıfta bulunur.Aynı şekilde Tip te sosyalist olarak yer alan kürd aydınları da bu yaklaşıma sıcak bakarak aynı değerlendirmelerde bulunur, adı bana kalsın.
Bu bir yaklaşım.
Ama milli kürd yaklaşımı, bu bakiş açılarını kabul etmemeli.
Buna da bir örnek bağlamında; 1926 her nekadar yakın tarihimzse bile yaklaşım bağlamında anlamlıdır. Ki; kürdler yakın tarihlerini eşerek derine indikçe hakikata daha fazla yakınlaşır. Mutlakiyet diğe bir şey yoktur. Doğruya yakın vardır.
1926 da Agırıda Bro dağa çıktığında. İzmirde sürgün yaşayan Şemkan aşireti lideri Temir ağa ye Şemki, kardeşi Çerxo ve Şakan aşiret lideri Şeyh Abdulkadır İzmiri terk ederek o onurlu kavgaya katılır.
Tarih,
Soyut bir kavram değildir.
Somut olgularda arayıştır.
Newroz, kürd ve kürdistan tarihinin anlamlı ifadesidir.
Ona kuşkuyla yaklaşmak ne kadar doğru değilse, Benderin ki; Çewlıgli dir onun tarih yaklaşımına karşı çıkmakta o kadar anlaşılmazdır.
Doğru tarih yazımı, damlacıkların bir kapta buluşmasıyla bütünlüğe kavuşur. Yoksa kart kurtlarla adımız tarihteki yerini almaya devam eder. Korku odur.
Ya da birileri çıkıp, tarih benimle başladı mantığını bu millete dayatır.
İdeolojik yaklaşımlarala yazılacak tarih, tarihin çıkmazı olarak karşımıza çıkar ve Ne Barzani kalır,ne Şeyx Mahmud ne de Şeyx Seid.
Öyle sanıyorum ki yakın tarihimizi bile algılamakta zorlanan bir millet topluluğuyuz.
Xani' yi bile idraktan uzak bir milledin ferdleriyiz.
Gönül arzu ederki bu somut tarih olgular baz alınarak tarihe somut ad konsun.
Fakat soyut belirlemelerle tarihe not düşülmez.
Madem kürdler eski bir millet ve bu coğrafyanın da sakinleri, mutlaka onlar değerler yaratmıştır. Cemşid Benderin bulgulardan yola çıkarak, hayvanları evcilleştirmede bu payeyi Kürdlere atfetmesi neden yadırganıyor anlayamıyorum.
Zerdüşt, köpeği dost algılıyor anlatıyorsa, seyis olarak atlara şifa veriyorsa m.ö
bunu Kürdlerin sahiplenmesinden kuşkuyla ele almak doğru bir mantık değil.
Mezopotamya kavramından hoşnutsuzum. Zira yaşadığımız coğrafyanın adı Kürdistandır.Başka kelimelerle Kürdleri tanımlamak ideolojik yaklaşım ve maksatlıdır.
Tarihçi değilim ama tarihe merakımdandır ki her tarihçi olguları baz alarak tarih yazar ya da tarih tezini ortaya atar.Sağlıklı olan ıdeolojilere kurban etmeden tarihi objektif sunabilmekte.
Uzadı galiba.
Selam ve saygılar.Umarım iyisindir.
Re: Tarih uzerine