Ana içeriğe atla

TÜRK DEMOKRATIK SIYASET KÜLTÜRÜ !

Cagdas Turk Siyaseti ve Kültürü’nün harci; Övgü, dalkavukluk, inkâr ve Sövgü üzerine atilmistir. Bu kisiliksizlestirme politikasi Osmanli devsirmeciligini baz almis, Milliter, Kemalist Cumhuriyet’le resmileserek kanunlastirilmistir.Türk Irk övgüsü, kendi disindaki Ulus ve halklarin sövgüsü, asaglanmasi ve öldürülmesi üzerine yesertilmistir. Mustafa’nin 70. ölüm yildönümünde bu nakarat;“Yunan kahpeligi, Fransiz-Ingiliz kallesligi ve Ermeni Kürt hainligi’ ile Kirca, Dundar,vb. programlarla türk irk bilincinde tekrarlandi. “Su çilgin=Irkçi türkler” adli paçavranin yazari Turgut Özakman ve benzer fosillerin, keza Kürtlerin katilliginden emekli ve devrimcilerin kafatasini parçalayan;”efsane” Albay lakabiyla Ergenekoncu kimligini gizlemeyen tiplerin seçilmesi derin Kemalistlerle, büyük medya guruplarin islamci kemalistlere karsi yeni bir ittifaki gibi görünsede, asil hedef Kürtleri parçalamak ve birbirlerine düsürmektir. Bu siyaset; Irk cumhuriyetini uzun ömürlü kilan temel bir faktör olmustur. Türk akademik,yazar ve aydin zümresi bu irkçi teoriyi mevki ve maas karsiliginda bilimsel biçim verme çabasini esas almistir. Üniversite yönetimleri yazarlar birligi, görsel ve yazinsal medyasi özel tim,Jitem, Mit vd.devlet çetelerin birer sübe islevini görmüstür. Kürt, Ermeni jenosidi’ne, Keldani, Rum katliamlarina, zorla asimile ve sürgünlerine hakli payeler yükleyerek gerekçelendirmislerdir. Türkiye Toplum aklini heykel, bayrak, tekçilik ve yalan tarih kalintilariyla bozan, “atam sen kalk ben yatam.Türküm dogruyum çaliskanim. Bir türk dünya’ya bedel.Türkün türkten baska dostu yok. Türkiye iç ve dis düsmanlarla çevirilmis”vb. Irkçi, paranoyak bir sendroma sokan türk yönetici ve yazar çizer takimi; yetmis yilla ragmen “Atatürk’ü anlayamadik” dütürüleri kendilerini kopya eden, eski arkadaslarimi hatirlatti. Kemalistlesme veya yapay izdüsümle ciddi kan kayipeden bu anlayis bir ayrisma ve yol ayirimina gelmistir.Taklit ettikleri Kemalist rejim; Kürdistan toplumunu kendine benzetme ugrasinda basarili olmayacaktir. Cünkü kurduklari sistem kendilerini yemeye baslamistir. Dolayisiyla kurduklari Irkçi, fasizan çarktan kurtulma çarelerini küfür ettikleri AB’ye girmekten ariyorlar. Ismarlama, çarpik bir tarih ve güce tapma, Kul kültürünün harci Kemalist rejimle atilmisti. Birinci ve ikinci dünya savasi kosulllarinda ve dönemin sartlarina uygun kurulan cumhuriyet biçimli yönetimler, Kemalist rejim disindakilerin tümü ya degistirilmis yada yikilmistir. Türk cumhuriyet erki yalniz kalmistir. Ayni dönemlere tekabul eden baas rejimlerin cumhuriyet biçimleri adi altinda gelistirdikleri kisi kültü ve Liderlerlik sultasi türk cumhuriyeti ve liderlik anlayisindan farksizdir. Söz konusu dönemin demokratik olmayan sartlarinda ve emperyalist aktörlerin rizasiyla kurulan bu yönetimler ve basa getirilen liderler;( Hafiz,Saddam, Atatürk ve benzerleri; yasamlari boyunca muhaliflerine göz açtirmadilar, her tarafa törenlerle heykellerini diktirdiler. M. Kemal; igdis ederek çevresinde olusturdugu bir zümreyle hemcinslerini geride birakarak dokunulmazligini tanri katina yükseltmistir. Dolayisiyla M.Kemal’in; Fransiz, Ingiliz isgalinin kirilmasinda efsane bir ulusal kurtulus lideri olarak yansitilmasi yalandir. Tarih hakkinda bilgi sahibi olan herkes bilir ki; Yunanlilarin disindaki Ülkelerle iddia edildigi gibi bir savas yasanmamistir Tam tersine M.Kemal’den daha fazla kendilerine bagli merkezi bir yönetimin olmadigini tartisarak, Kürdistan topraklarini Türkiye, Irak, Süriye ve Iran arasinda bölüp, sinirlarini lehlerine belirleyerek, Kürtlerin aleyhine çekilmislerdir. Emperyalistlerin teslimatiyla sömürge sahibi olan dürt devlet’in despot niteliklerine ragmen kendileriyle olan çikar iliskilerinden dolayi bütün Kürt katliamlarina yardimci veya seyirci kalmislardir..Irak’in Sadam heykelleriyle, Süriye’nin H. Esad heykelleriyle, Türkiye ‘nin Atatürk heykelleriyle donatilma benzerligi bir tesadüf degildir. Osmanli soyuna mensup olmakla övünen türkler; yüz yillarca ve genis bir cografya’ya hükmeden Osmanli Padisahlarina ait iki uç heykelin olmamasini, anacak her tarafin Atatürk heykelleriyle donatilmasini nasil açikliyorlar? Ortaçag sistemin sonu ile birlikte Cumhuriyet yönetimleriyle yönetilen ülkelerde Liderlik yasamlarinda emirleri ile heykellerini diktiren Liderlere rastlanmamistir. Kendilerini dönemlere göre: sagci, solcu anti emperyalist vb. sifatlarla yansitan Hafiz Esad, Saddam Hüseyin ve M. Kemal’lerin dikta cumhuriyetlerinin uygulamalarinin benzerligine ne diyorlar ? M. Kemal bizat emir vererek ilk heykelini 3 Ekim 1926'da Sarayburnun’da diktirmistir. Yoklama ve parola niteligini tasiyan bu baslangiç; ayni yil Konya’da,1927'de Ankara Ulus’ta, 1928'de Taksim’de, 1930'da Kirklareli, 1932'de Izmir, Samsun ve benzer türk bölgelerinde sürdürülmüstür. Kuzey Kürdistan Bölgelerinde ise Kürt isyanlarin bastirilmasindan sonra ilk planda kendileri için güvenlikli sehirleri ve daha sonra bu beton’u Kürdistan’in her tarafina tasiriyorlar. Üste yaranma, dalkavukluk, tapinma, ata kültünün türkiyede revaçta olmasi ve Genelkurmay siyasetinin yörüngesinde çikilmamasi söz, küvvet ve iktidar olmanin ilk sarti oluyor. 1930'larin sartlarinda Musolin ve Hitlerin felsefesinde esinlenerek, “bir türk dünya’ya bedel” irkçiligini türkçelestiren ancak Ingiliz ve Fransiz yönetimlerine Kürdistan kozundan dolayi muhtaç olan ve zaman zaman Bolseviklerle’de santaj temelinde iliskilenen M.Kemal’in dengesiz, paranoyak karekteri irkçi, katliamci, santaj mirasi türk cumhuriyet yönetimlerin temel noktasi olmustur. 85 yillik Sömürgeci millitarist cumhuriyetin diktatörü Mustafa, nami deger Kemalizm; askeri darbelerle, olagan üstü hal ve yasalarla hükümet tayin eden, Kuzey Kürdistan’da askeri zorla barinan, süper valiler atayan, maas ve kariyer karsiliginda yetistirilen uyduruk akademisyen, tarihçi, yazar ve entelektüel elitlerle halklara empoze edilen fasist bir felsefedir. Erdogan hükümeti bu felsefenin islami yorumunun esasiyetiyle tek din, tek bayrak, tek devlet tekerüruyle Kürtleri sömürgeci cenderede eritmeyi hedeflemistir. Görünen oki; MGK desifre olmus, ipi pazara çikmis “laik”Kemalist partiler yerine, AKP benzeri partilerle zopa, havuç politikasina agirlik verecektir. Desifre olmus Kemalist partiler, artik eskisi gibi iktidar olamiyorlar. 85 yillik Irk cumhuriyetin Kemalist terörü bikinlik sinirina dayandi. Bol reisli Mafiya, Ergenekoncu çete iliskileriyle yeterince kullanildilar simdi sira AKP’dedir ! Erdogan, Kuzey Kürtlerinin, Kürdistanin büyük parçasini teskil ettigini, Ulusal Kurtlus haklari için agir bedeller ödedigini ve bu ulusu sembolize eden bir bayragi oldugunu, dini inançlarinin çogul oldugunu ve Erdogan’in inancina benzemek zorunda olmadigini bilmiyor mu? Basbakan; “Tek din, tek bayrak, tek devlet”= “Ya sev ya terk et” diyecegine; diline, dinine bayragina ve kültürüne yabanci oldugun bu halkin ayaklarina neden gidiyorsun ? Hergün hakaret ettigin Kürt milleti sana davetiye mi gönderiyor ?Liberal” bir teori ile, reform ve AB’ye üye olma iddiasiyla iktidara gelen AKP yönetimi özellikle Kürdistan meselesinde geleneksel devlet politikasinin disina çikmamistir. Deniz Baykal ve Devletbahçeli’den daha Kemalist, Irkçi oldugunu sadece söylemle degil, inanç ve duygulari kullanarak iktidar olmus ve özellikle Kürt kitlelerini ulusal taleplerinden, bireysel hak, karin doyurma ve Kürtçe dilini kusa çevirerek yayin yaptirma derekesine indirgeyerek Ulusal talep ve örgütlerinden uzaklastirma temelinde bassiz, sefil ve kendi sistemine muhtaç hale getirmek için her yöntemi uygulamistir.AKP Semdinli olayinda Van Savcisi’da dahil herseyi Büyükanit’a feda etmisti. Erdogan koltugunu saglamlstirdiktan sonra Kürt karsiti siyasetini hakaret ve tehditnameye dönüstürmüstür. Ayni Basbakan Taraf Gazetesini tehdit eden Büyükanit’dan daha temiz bir sicile sahip olmayan yeni Genelkurmay Baskani Basbug a’da arka çikarak, Ahmet ALTAN’in deyimiyle Pasanin Basbakani oldugunu kanitlamistir. Kürtlerin katliam ve Linç manzaralari Türk irk cumhuriyetiyle sokaga tasirilmistir. Hükümetler bakanlar ve güvenlik güçleri bu insanlik disi linç manzaralarina yardimci olmuslardir.Kürt katliamlariyla efsanelesen Albaylar generaller Kürtleri nasil öldürdüklerini tv programlarinda övüne övüne ve krokilerle her gün anlatiyorlar.Türk sömürge sistemin devami, Kürtlere bir savas ilanidir. Kürtler bu vahsete sesiz kalmamalidir. Kürtlerin öfkelenmesi, ve Gerillalarin baskinlari; her gün bombaladiginiz daglar, köyler ve uyguladiginiz sinirsiz zulum politikasina karsi insani bir savunmadir. Basbug Pasanla, Kürtleri bombalama emrini vermeye devam edersen, isgalci, tecavüzcü timlerinden, ordundan Kürt gerillalarin, Ulusalcilarin kellesini istersen, kelle avcilarinizin canlarinin ceheneme yolanmasini, “sehit, cennet edebiyatiyla irkçiligi körükleyeceksen, senden önceki hükümetlerden daha beter bir duruma düserek, Kürdistan sehirlerinde çiçeklerle karsilanmayacagini ögreneceksin. [email protected]

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.