Gawan Aşireti ve Gawestilerin Düşündürdükleri(4)
Gawani Aşireti Nereden Hilla’ya geliyor?
Tarihçi Mesudi 10.yüzyılda belli başlı Kürd aşiretlerinden söz ederken, yerleşim yerleri olarak „Biladi Cebel“ yada „Iraqi Ecem“ diye bir tespitte bulunuyor. Aslında Mesudi yalnız başına böyle bir belirlemede bulunmuyor, Orta Çağ boyunca Kürd aşiretlerinden söz eden tüm İslami tarihçiler Kürdlerin yerleşim yerlerini bu şekilde tespit ediyorlar.
„Biladi Cebel“ İsfahan, eski Rey, Tahran’dan Kerkük ve Bağdat’ın tüm Kuzey kesimlerini de kapsayan geniş bir çoğrafya’nın ismi olarak biliniyordu.
Bilindiği gibi Hilla şehri 100 km Bağdat’ın güneyinde bulunuyor. Aktüel durumda Babil eyaletinin başkentidir. Gawani Kürdlerinin Hilla’ya gitmeden önce yerleşik olduklar alan konusunda Dr. Mustafa Cewad „ilk olarak bu Kürd aşiretine Diyala vilayetinde Xorasan yolu çevrelerinde rastlanıldığını“ yazıyor.
Bu arada kısmen başka bir kaynağa baş vurmak istiyorum. 2001 yılında Kerkük’te Irak Baas rejimi tarafından şehid edilen değerli Kürd tarihçilerinden Mella M. Cemil Rojbeyani İran’da Kürdçe yayın yapan radiyo’da „Ükemizi Tanıyalım“ adı altında bir program yapıyordı. Şehid Cemil Rojbeyani bir kaç gün peş peşe „Cawani“ olarak adlandırdığı bu Kürd aşiretini programında tanıtıyor. Şehid Cemil Rojbeyani yukarıda alıntısını verdiğim Dr. Mustafa Cewad’ın „Xorasan yolu“ denilen yer hakkında „Xresan yani Baquba, Diyala ve Sirwan kenarlarından Arabistan’a gidiş“ gibi bir tespit yapıyor.( M. Cemil Rojbeyani, Wulateket Baştir Benase, Dezgahi Çap w Belawkirdinewey Aras, Hewler, 2005, sayfa 146)
Başka kaynaklarda Diyala, Baquba ve Mendeli mıntıkasında „Nahr Xhurasan“ adlı bir nehirden söz ediyorlar.
Kuzey Kürdlerinin saflarında yüzyıllara dayanan „Xorasan’dan geldik“, yada başka Kürd çevreleri de „bizim atalarımız eskide Xorasandaymış sonradan buralara göç etmişler“ yönünde bir hayli tespitler var. Xorasan Kürdlerinin durumu kısmen de biliniyor ve çeşitli bölgelere göç edende olmuş.. Acaba Diyala, Baquba ve Mendeli mıntıkasında Xorasan diye adlandırılan bir bölge yada yerleşim yeri varmıydı? Şimdilik bu konu hakkında sadece bir soru işareti bırakarak geçiyorum.
Cizreli Kürdlerinden tarihçi İbni el Esiri (1160-1233) „El Kamil fi el Tarikh“ adlı eserinde Hicri takviminin 398 yılında (Miladi 1007/1008) Weram adlı bir Gawani liderinden söz ediyor.
Sözü burada İbni El Esiri’ye dayanan Dr. Mustafa Cewad’a bırakalım: „397(H) yılında bir Gawani Emiri vardı. İsmi Mehemed’in oğlu Weramdı. Weram yakın akrabalarıyla ve başka Kürd emirleriyle, Beni Asad Araplarından Mezid’in oğlu Emir Ebu Hasan Ali ile birlikte Hesnewi Berzikani’nin oğlu Bedir’in komutasında(Bedir bir Kürd Emiriydi) Bağdat’ı kuşatılar. Deylemli Ebu Cafer’in oğlu Ebu Hasan’a karşı savaşıyorlardı.“( İbni El Esiri, El Kamil fi el Tarikh)
Deylemli Ebu Hasan Büveyhili Ezedu Dewli’nin oğlu Bahudewle ile birlikte hareket ediyordu.
Burada Dr. Mustafa Cewad tarihte ilk defa Gawanilerle Beni Asadilerin ittifak halinde birlikte savaştıklarına tanık oluyoruz diyor.
Hicri takviminin 420 yılında (1029/1030) Selçuklu Türkler İran ve Müslüman memleketlerine karşı genel bir saldırıya geçtiler.
Dr. Cewad’i Türklerin saldırılarına karşı Kürdler ve Araplar ittifak halinde toplandıklarını ve karşı koymaya çalıştıklarını yazıyor.
Dr. Cewad’ın verdiği bilgilere göre „ Arap liderlerinden Musul ve çevresinin emiri Muqelidi Eqeli’nin oğlu Qerwaş, Mezidi Asad’ın oğlu Debesi ve Orta Fırat’ın Arap liderleri Araplara kumandanlık yapıyordu.
Kürdler de ise Emir Fethi Gawani ve Şazincani Enazi Kurdi’nin oğlu Mehemed’in oğlu Husam Dewle Ebu El Şok komutanlık ediyordu. Kürd ve Arap ortak güçleriyle Selçuklu Türk güçleri Musul’un kuzeyinde karşı karşıya gelerek çatışmaya başladılar. Bu savaşta Selçuklular yenilgi alarak ve birlikte getirdiklerini servetlerini bırakarak kaçtılar. Nuseybin’e kadar Qerwaş tarafından kovuldular“( İbni El Esiri, El Kamil fi el Tarikh)
431(H) yılında(M. 1039/1040) Büveyhili Ezedu Dewli’nin oğlu Bahudewle’nin oğlu Celalwdewle’nin hizmetinde bulunan Türk askeri kendisine karşı isyan ettiklerinde , Bağdat’ın savunması tehlikeye düşmüştü.
Celalwdewle, Gawani Weram’ın oğlu Ebu Fethi ve Mezidi Ali’nin torunu olan Ebu Fewarsi’den(Beni Asadi) yardıma çağırdığı biliniyor.
432(H) yılında (M.1040/1041) Husamdewle Ebu Şok Duqaq Tawqi’yi kardeşi Mehemed Enazi’nin oğlu Ebu Macid Muhelhel’in elinden çıkardığı zaman Şazincani Kürdlerinden Mehemed Enazi’nin oğlu Surxab(Ebu Macid’in kardeşi) Husam Dewle Ebu Şok’a karşı koydu ve Gawani Weram’ın oğlu Ebu Fetih ile anlaştı. İkisi birlikte Bendinicin yani Mendeli ve Helwan’ın bazı bölgelerine karşı saldırılarda bulundular. O dönem söz konusu bölgeler Husamdewle Ebu Şok’un hükümdarlığı altındaydı. Husamdewle bu gelişmeleri duyduğu zaman Büveyhili Celaldewle’den yardım istedi ve gelen kuvvetlerle düşmanlarını geri püskürtü.( İbni El Esiri, El Kamil fi el Tarikh)
Yukarıda izah ettiklerim çatışma ve sürtüşmeler Şazincani Kürdlerinin kendi aralarındaki iktidar savaşıydı.. Kardeşler ve yeğenler arasındaki çatışmalara Gawani’lerde bir tarafı destekleyerek sahne de yerlerini alıyorlar.
Görüldüğü gibi Gawani Kürdleri bazen Beni Asad Araplarıyla ve bazen de Berzikan Kürdleriyle ve bazende Şazincani Kürdleriyle yaptıkları ittifaklarla gündeme geliyorlar ve tarihçilerin eserlerine konu oluyorlar.
438(H)  yılında (M. 1046/1047)   Ebu Şok’un  oğlu  Said   Selçuklu Sultanı  Ertuğrul Bey’in  anadan kardeşi   olan   İbrahim  İnal(Yenal)ın  taraftarı  oluyor.     Said  Ebu Şok’un  İbrahim  Yenal ile  girdiği bu ittifak  neticesinden  Şazincani Kürdlerinden ve Oğuz Türklerinden topladıkları  bir ordu ile   Irak ve İran  arasında  bulunan   bazı şehir ve  yerleşim  alanlarına   saldırdılar ve  ele geçirdiler.(Burada   yazarın  sözünü ettiği  Irak ve İran arası  Kürdistandır)      Bu   saldırılar  neticesinde    hakim oldukları   Bendincin ve  Mendeli  mıntıkasını      Weram Gawani’nin  oğlu    Ebu Fethi’ye bağışladılar.  Sözkonusu    bölgeleri     Enazi Kurdi’nin  oğlu Mehemed’in  oğlu  Surxab’e   karşı  savaşma  şartıyle  Ebu Fethi’ye vermişlerdi.        Surxab ,  Said’in  amcasıydı.    Yani   kısacası    Kürdler arasındaki bir kavgaydı.    Yapılan    savaşta     Gawani Weram’ın  oğlu   Ebu Fethi  ile    Said    esir düştüler.  Onlarla  birlikte  olan   Kürd ve  Oğuz  güçleri  dağıldı.( İbni El  Esiri, El Kamil fi el Tarikh)
Daha  sonra    Ebu  Fethi    serbest bırakıldı.    Ondan  sonra     Ebu   Fethi  Gawani’den    bir  ara ses  çıkmıyor.      Ebu  Fethi  Gawani’nin        esir  düşmesinden  bir yıl  sonra   439(H) yılında (M. 1047/1048)  başka   bir  Gawani  lideri   Mehemed  Gawani’nin  oğlu  Ebu Delef Qasim   gündeme  geliyor,  ismi   Ebu  Fethi  Gawani  ile  birlikte  anılmaya  başlıyor.
Devam edecek
Aso Zagrosi
 
        
     
 
     
       
       
       
       
      