FATİH SULTAN MEHMETLE ÖVÜNEN ÇOK KÜRT GÖRDÜM / Dara Adar
Fatih istanbul'u ele geçirdikten sonraki ilk işi Avrupa'nın en büyük kiliselerinden olan ayasofyayı camiye çevirmek olmuştur.
Neymiş efendim bir yeri fetheden kişinin sahip olduğu haklardan biriymiş ve zaten Allahın işaret ettiği peygamberin övgülerle bahsettiği bir komutan olduğu varsayımı ile bu barbar tavır meşru gösterilmeye çalışılmıştır.
Bu esnadaki bütün kıyımlar cihad ve din üzerinden gayet normal ve pragmatik görülmüştür.
İstanbulun alınmasından sonra islamın diğer dinlere karşı hoş görüsü de tamamen yalan bir tarihçilikle yazılmışıtr ama benim konum bu değil.
Celali isyanlarını 80 yaşında bastırmaya çalışan kuyucu murat paşanın, cellatlara öldürmelerini emrettiği ama yapmaktan utandıkları küçücük çocuğu elleri ile boğmasından da bahsetmeyeceğim.
Bunlar gibi sayısız cinayetin günümüzdeki osmanlı felsefesi ile birleşmiş barbarlığından bahsetmek istiyorum.
Aynı tavrı verasetle miras alan diğer Türk sultanlar bu yönü geliştirmiş ve günümüze en şiddetli haliyle ulus devletlerin faşizminin en şiddetli şekliyle tebasındaki halklara uygulayı meşru görmüştür..
Milliyetçilik akımlarının ve ulus devletlerin ortaya çıkma ve toplumları etkilemesi ve sonuçlarının bu şekilde değerlendirilmesi anlamında Türk faşizminin Kürtler üzerindeki etkisi sanıldığının aksine çok daha şiddetli olmuştur.
Türk faşizminin son hali devletin bekası için cinayetlerin, kardeş ve bebek boğmalarının meşru görülmesini üzerinden tekrar incelenmelidir.türkler.
Neden daha faşisttir diye sorulmalıdır... Daha faşist olduklarının bilimsel ispatı ve ve diğer ulus devletlerinkinden ne kadar daha kötü olduğu bütün dünyaya gösterilmelidir.
Tarihle birlikte gelen faşist anlayış Kemalizmle doruk noktasına ulaşmış ve çok rahat bir şekilde hiç yabancılık çekmeden Türklerce kullanılmıştır...
Emeni ve Kürt kıyımlarını, üzerinde çok düşünmeden faşist tarihsel mirasları ile gayet rahat yapmışlardır...