Ana içeriğe atla

Cebaxcur cografyasından bir portre? Botiyan'lı Ömerê Faro (1.Bölüm)

BIRINCI BÖLÜM

SEYH SAID HAREKETINDEN BIR PORTRE

(BOTIYANLI ÖMER'E FARO)

" Felegin devrani kin tutuyor bize. Herkes keklige düsman, keklik'se kendi kendine unutma! "

Kürd tarihinde bir efsanedir Ömer'e Faro. O mücadelenin alanlarindan süzülerek gelen bir Kürd'ür. Ömerê Faro'yu taniyanlar bilir o Sövalye ruhu tasiyan, Kürd nesillerince örnek ve ilham kaynagi alinmasi gereken biridir. Darahin'den tut, Colig'e, Lice'den tut Piran'a kadar tüm daglar, köyler, dereler, irmaklar velhasil tüm saydigim bu cografya da ayak basttigin her yer senin kahramanligina, direnisine sahittir. Bu Kürd efsanesi Seyh Said hareketindeki durusu Kurdistan'nin tüm parcalarina ismi yankilandi. Sadece Kürd tarihine ismi gecmedi, savastigi güc'te onun hakkini yemedi. Derler ya !" Yigidi öldür hakkini yeme" sözü cok önemlidir. Direnisci kisiligine karsida olsa, kendisine göre vatan haini'de olsa cengaverliginden korkudan da olsa bahsetti.

Genelkurmay Harp tarihi baskanligi Kurdistan tarihi ile ilgili cikarmis oldugu yayinda yine Ömerê Faro vardir. Dönemin Cumhurbaskani Cemal Gürsel'in Türk Kültür ve Tarihi arastirmalari yayinlarinda cikan Varto tarihi kitabinin yazari M.Serif Firat yine senden bahsetmistir. M. Serif Firat Kürd'ü ama ona yazdiran,onu satin alan yine sistemdi. Kürd tarihinde efsanelesen bu isim hakkinda fazla birsey yazilmadi. Sadece Seyh Said hareketinde Darahini -Lice mintikasinda uzun süre gerillacilik yapan, direnis gösteren bir efsane olarak anilir. Seyh Said Darhini'den baslayarak Lice,Hani ve Diyarbekir istikametine dogru giderken yanibasinda ve sag kolu olarak Ömer'e Faro'yu görüyoruz.

Seyh Said Diyarbekir surlarinin etrafini kusatirken Cephe komutanligi'nin en debdebeli komutanlarindan biridir, Ömere'e Faro. Diyarbekir halki o günkü kosullarda kendi bu direniscilerine topyekün olarak sahip cikamadi. Harekete destek veren Dr Fuat "Fuat Berxo", Avukat Mehmet Tevfik, Haci Ahti ve Bave Tujo gibi yigit Kürd aydinlari cok kisa sürede tutuklanip, acele idam edildiler. Cebaxcur ve Darahini mintikasinda hareket bastirildiktan sonra Türk devlet güclerine karsi uzun süre guruplar halinde direnis gösteren, Yado, Seyh Hüsen, Heseni Began ve Ömer'e Faro ismi en cok anilanlarin basinda gelmektedir.

Ömer Faro Darhini, Lice, Hani cografyasinda bu direnisi o dönemin isbirlikcileri, bugünün korucu ve ihbarcilarinin korkulu rüyasiydi. Isbirlikci bu ceteler halk arasinda "milis huqumat,gerec-i veya cete" isimleriyle anilirdi. Ömerê Faro daglarin kartaliydi. O dönemlerde Cebaxcur, Darhini, Elazig alanlarinda Türk subayi olan meshur yüzbasi Ali Haydar, Ali Barut Ömerê Faro'ya karsi cok aciz ve yetersiz kaliyordu. Türk subaylari yapttiklari tüm operasyonlarda Ömerê Faro, Eminê Miko gibi kahramanlarin kellesine ödül koymuslardi. Rivayete göre Botiyan'da Yüzbasi Ali Haydar Kürd kadin elbiselerini giyerek kendi canini zor kurtarmistir. Seyh Fahri Akar'in röportajinda bu bilgileri aktarmaya calisacagim. Kürd kadin'nin o saf ve temiz duygulari bir örnektir.

Iste Kürd tarihi'nin kanayan yarasidir ic ihanet. Kürdler buna birakuji diyiyoruz! Kürdün Kürde savasi veya Kürdün kendine düsman edilmesi, sömürgeci sistemlerin cografyamizda yillarca kullandigi bir politikadir. Böl-yönet politikalariyla Kürdlerin tarihindeki tüm direnislerde bu sistemle cökertilmistir. Kürdlerin son dönemlerde en cok tartistigi bir konudur, birakuji. Ömerê Faro'da birakuji kavgasinda kurban verilmistir. Zaten kahraman ve direnisciler bu kavgada bilincli olarak tercih edilip,kurban olurlar. Kürd tarihi yazilmaya basladigi , bu cografyadaki Kürdler gecttigi yol tipki bir sirat köprüsü gibidir.

Kürdlerin bir atasözü vardir. "Kurme darê ji darê ne be zevalê na de darê." Agacin kurd'u agactan olmazsa agaca zeval vermez. Yani düsman icerden olmazsa zarar vermez. Yada sizin yetistirdiginiz veya yakininlarinizdan birisi size ihanet etmezse disardan gelecek zararin bir önemi yoktur. Kürdlerin bu tarihi yarasini sürekli sicak tutup,nester vurmamiz gerekir düsüncesindeyim. Amacimiz kisilerin,cevrelerin, asiretlerin, belli ailelerin hassasiyetlerini gözönünde bulundurarak, kisilerin haklarini, hukuklarini koruyarak tartismaya acamaktir. Kürd tarihinde hepimiz sahidiz gecmiste direnis gösteren,büyük bedeller ödeyen sehidleri bol olan ailelerin, maalesef bazi aile bireyleri günümüzde ihanet icindeler.

Yine tarihimizde Seyh Said, Dersim, Agri hareketlerinde birakuji rolünde olan bircok asiretin aile bireylerini taniyoruz. Bu ailelerden cogunun cocuklari,gencleri aile bireylerinden kisilerin ulusal mücadelede Kurdistani düsünce ve pratik icinde olduklarina sahidiz. Eger duygularla hareket edersek, ikide bir filan kisinin dedesi de sunu yapti, filankesin gecmiste yer aldigi siyasi olusum sunu yapti, filan asiretin sicili zaten temiz degil dersek. Inanin-ki Kurdistan'da belki kimse kalmaz beraber mücadele edesiniz. Zaten tarihimiz kirletilmis, Kürdler birbirine karsi kullanilmis, herkes birbirine düsman edilmistir. Kürdler kendi kendilerini yemekten, bogazlamaktan kurtulmalari gerekir. Bunun icinde Kürdler arasi baris özel bir önem tasiyor. Bu barisi saglamayi becermeyenlerin özgür olma imkanlari da olmaz.

Ömerê Faro'nun ölümüde bir trajedidir. Cünkü cok yakin akrabalari tarafindan öldürülmüstür. Bu makaledeki ikinci ve ücüncü bölümlerde bunlarin ayrintilarini olgulari tüm detaylariyla deginecegim. Ömerê Faro'yu detaylariyla hakkinda yazilan ve söylenenleri toparlayarak belki en ayrintili bilgileri Kürd arastirmacilarinin bilgisine sunmaya calisacagim. Bu bilgileri biraz belirtmek istiyorum. Resmi kaynaklardan Genelkurmay Harp Tarihi Baskanliginin Kurmay Albay Resat Halli'ya yazdirdigi kitaptan bilgiler ile M.Serif Firat'in Varto tarihinden kisada olsa yararlandim. Ömerê Faro'nun yakin mücadele ve silah arkadasi olan uzun yillar gerillacilik yapan Seyh Said'in kardesi Seyh Tahir'in oglu Fahri'le yapilan röportajlarda epeyce teferruatlardan yararlandim.

Sözlü kaynaklardan da Awrupa'da yasayan hem anne, hem baba tarafindan akrabalik bagi olan, torunu sayilan kisiyle yapttigim sifahi görüsmelerde, röportaj'da aldigim bilgiler yazimin agirlik noktasidir. Ömerê Faro'la ilgili Seyda Melle Amedi'le yapttigim sifahi görüsmelerde ayni cografyadan olmalari nedeniyle aldigim bilgiler vardir. Ömerê Faro kusak olarak Seyda Amedi'nin babasiyla ayni kusaktan olmasi,siyasi,edebi ve tarihi yönleri olan bu degerli insanimizdan da sinirli'da olsa bazi bilgileri kendisinden edindim. Tüm bu sözlü ve yazili kaynaklari karmalastirarak, "harmanlastirip" olgulari mümkün oldugunca tarihi, sosyal ve mantiki ölcüleri dikkate alarak derlemeye calisttim.

Ömerê Faro hakkinda bilinenlerin % 30-40'ni yazmakta bir basaridir. Sadece ismi olan ve fazla yazilmayan bu Kürd direniscisi hakkinda ummarim bilgileri olan ulusal bilincin vermis oldugu ruh ve heycanla katkilarini sunarlar. Bu bilgilerin cok mükemmel oldugunu düsünmüyorum. Gercekte var olan ama zorba ve despotlarin baski, korku ve zulümleriyle inkar edilen,yok sayilan ve unutturulan degerlerimizi, tarihimiz'in oldugu'nu biliyoruz. Bugüne kadar bu degerlerle ilgili tarihimiz yazilmamis, nedenlerinin ne oldugunu tartisabiliriz. Fakat, varligi olmayan, eksilerde olan "Sifir'in"altinda seyr eden tarihimizle ilgili bu olgularin %30-40'ni yazmak, tartismak büyük bir basaridir.

Ömerê Faro hakkinda genel bir degerlendirme yaptim. Yasam öyküsü ve hakkinda yazilan ve söylenenleri iki ve ücüncü bölümlerde yazmaya calisacagim. Bu Kürd degeri hakkinda da elestiri, katki ve yardimlarinizi bekliyorum. Selam ve saygilarimla,

Orhan Zuexpayij

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.