Bugün yapılanlar için kim Özür dileyecek? / Hikmet Serbılınd

Tarihte müstekbirler, mazlumlara karşı yaptıkları zulümlerini haklı görmek ve meşrulastırmak için, hak hukuk tanımadan katliamlarını gerçekleştirmislerdir. Özgürlük mücadeleleri insanın devamlı insanca yaşamasını ve mazlumların onur ve haysiyetini korumak içindir. Insanın özgürce yaşama hakkı , insanın insan olma kerametindendir. Kemalist ve Pantürkizm zihniyeti Kürdün imhası için herşeyi mübah görmüştür. Bu zihniyet, Kürdü imha etmek için gayrimeşru her yolu mübah görmüş, Kürdistanda insanın onur ve haysiyetini ayaklar altına almıştır.

Bugünlerde Dersim katliamı ve Seyid Rıza`nın asılması gündemde. Gerçekten de Dersim de Kemalist zihniyet, çocuk, kadın, yaşlı demeden Dersim de bir katliam gerçekleştiriyor. Bu zihniyet , nehir kıyılarındaki magaralarda saklanmış çocukları öldürmüs ve nehir , bu çocukların kanıyla, kan rengine bürümüştür. Bununla birlikte köylerde insanlar genç , ihtiyar, kadın demeden toplu bir halde canlı canlı ateşe atılarak yakılıyor, köyler bombalanıyor, binlerce insan öldürülüyor, geri kalan bir kısım insanlar ise sürgüne zorlanıyor. Bu korkunç eylemleri yapan zihniyet, "vatanı korumak için isyan bastırdık " diyor.

Kürt halkını öldürmek, katliamdan geçirmek için insan hak ve hukuku hiçe sayılıyor. Bunun gibi Zilan Vadisinde de Kürt halkı katliamdan geçiriliyor. Canlı bir şahid bana şöyle demişti "Zilan vadisinde insan cesetlerinden adım atılmıyordu. Küçük bebeği olan bir anne öldürülmüş, acıkan çocuk annesinin memesini emmek için annesinin kucağında olan bir çocuğu farkeden askerlerin, o çocuğu vahşice öldürdüklerini gördüm " Böyle bir vahşet görülmüş müdür?

Bu devlet kürdün bir isyanını Sunnî ve kürtçü bir diğerini de Alevi olarak göstererek imha ediyor. Günümüze gelinceye kadar bu tip taktikler kullanılarak kürt halkı imha edilmiştir. Her kürt bunu cok iyi bilmelidir ki, Kürdün Alevisi, Sunnisi veya değişik ideolojilere sahip olanları, bu inkarcı zihniyet için farketmez. Bu tip maskeleri, kürtleri birbirilerine karşı kullanmak ve bölmek için takmaktadırlar. Bugüne gelindiğinde hiçbir fark yok, yine kürt Özgürlük hareketine karşı her çeşit imha politikası güdülmektedir. Bugünde demokratım veya dindarım diyenler kürt köylerini ve dağlarını bombalıyor, dün Seyh Said Isyanininda, Dersimde, Zilanda ve Sason da yapılanların aynısı bugünde yapılıyor. Direnişçi kürt gençlerine karşi kimyevi silahlar kullanilarak Kürdistanın bütün dağları bombalanıyor. Yine çocuklarımız öldürülüyor ve insanlarımız zindanlara gönderiliyor.

Türkiye başbakanı Dersim katliamı için özür diliyor. Belki bu geçmişle yüzleşmek için iyi bir gelişme olabilirdi fakat Bugün yapılanlar için kim özür diliyecek? AKP hukümeti son dönemde kürtlere karşı korkunç bir sindirme politikası gütmektedir. Bir taraftan Askeri operasyonlar devam ediyor, diğer taraftan da KCK operasyonları doğrultusunda hukukçu ve siyasetçilere karşı sindirme politikası devam ettiriliyor. Eğer böyle devam ederse korkarim ki Tansu Çiller döneminden daha vahim bir döneme girilecektir. Geçmişte dediğimiz derin devlet veya ergenekon yapılanmasının yerini Fettullah ergenekon yapılanması, tüm Türkiye ve Kürdistan`da faliyet göstermek suretiyle almıştır. Bu da gelecekte Kürt halkı için büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Nitekim bu Ergenekon yapılanması dini argümanları kullanarak yaptıkları eylemleri meşrulastırmaya çalışmaktadırlar. Bu zihniyet, kürdün kürt olarak yaşamasına geçmişte müsade etmediği gibi bugünde müsade etmemektedir. Bunun içinde gayri meşru tüm yollara başvuruyorlar. Ümidim odurki karşılıklı bu Savaşın durdurulması ve fazla kanın dökülmemesidir. Gelecekte´de bu acılar icin de kimse özur dilemek zorunda kalmasın.

Şeyh Said ve Seyid Rizanın çocuklarının, onların ruhlarını şad etmek, özgür ve insanca yaşamak için Birlige ihtiyaçlari vardır. Benim müslüman ve demokrat Türk kardeşlerime söyleyeceğim; mazlum kürt kardeşlerinizin davasına sizde sahip çikin. Eğer kürt direniş hareketi olmasaydı sizlerde bugün diktatör, kemalist rejimin baskıları altında ezilmeye devam ederdiniz. Mazlum kürt milletinin haklarına kavuşmasi ve özgürce yaşama hakkını kazanması, bütün Türkiye halklarının özgürleşmesi demektir. Kutsal dinimizde bir prensip var. " hatadan dönmek , tövbe edip münkerden vazgeçip ve münkere karşı çıkmak en büyük fazilettir.

PIK –Partiya Islamiya Kurdistan
Genel Sekreteri

Hikmet Serbilind