Baris degil, Teslimiyet Elçileri
Aylardir basinda tartisilan çesitli Kürt ve Türk, aydin, siyasetçi, sosyolog, Proffesör ve siradan vatandas, konu üzerinde düsüncelerini olumlu veya olumsuz dile getirdiler. Baris isteyenler veya akan kanin durdurulmasi, Kürt ve Türk halkinin kardesçe birarada yasamasi ve Kürtlere çesitli kültürel haklarin verilmesi gibi istemler, Fasist - sömürgesi TC yönetimini en alt düzeydeki çözüme bile ne kadar isteksiz oldugu ve isi yokusa sürükledigini, son Genelkurmayin açiklamasiyla gördük. Aslinda AKP ve Askere arasinda çeliski görünse bile bunlarin PKK`nin teslimiyeti ve bazi kültürel haklar geçici bile olsa verme konusunda anlastiklari kesindir. Çünkü baligin oltaya düsmesi için yem gerekiyor. Baris istemi kadar dogal bir istem yoktur. Ancak nasil bir baris?Her savasin sonuda taraflar bir masanin etrafinda baris sözlesmesi imzalayarak tam olmasa bile nokta koyarlar. Bazen taraflardan birisi basi küçük istemlerden vazgeçse bile esit sartlarda ve uluslarin kaderini tayin hakki çerçevesinde onurlu bir anlasma yapilir. Apo ve PKK`si ta 1998`lerde M. Ali Birand ve Dogu Perinçeklen yaptiklari röportajlarda görüldügü gibi, gerilla savasini adim adim bitirip teslimiyette götürecegini (çogu kisi yazdi söyledi) belliydi. Ve bu adimi n ilk temeli pratik olarak 91 Newroz`unda atildi. Ve buna muhalefet edenler Apo tarafinda tek tek yokedildiler veya kaçip hayatlarini kurtardilar. Apo devletin emrinde ve danisikli dögüslen PKK`yi bu güne getirdi. 34 kisini gelip teslim olmasi ve akibinde birakilmalari geçici bir tezgahtir. Gerek bunlar gerekse sonradan gelecek olanlari akibeti Fasist TC`nin elinde çok vahim olacaktir. Türk devletleri Alpaslan`dan tut Osmallilara ve TC`ye kadar Kürtlere nasil ihanet ettikleri aldatiklari yararlandiklari yakin tarihimizde de mevcuttur. Ravandèz (Mir Muhamed) Koçgiri, Sex Seit, Dersim isyaninda Kürt liderleri görüsme amaciyla nasil tuzaga düsürüp sonra idam ettigini biliyoruz. Hasan Hayri Losan Antlasmasinda TC`nin en büyük destekçisiydi, kullanildi ve artik ise yaramaz doruma geldiginde kendisini idam sehpasinda buldu. Idam sehpasinda `bekleyin Kürdistan savasçilari Hasan Hayride yaniniza geliyor`diye bagirdi ama is isten geçmisti. Kürdistan`da hala Hasan Hayriler doludur. Bütün Kürt ayaklanmalarinda yasanan yanlisliklari yeniden bilinçli olarak tekrarlaniyor. Sanki tarih Kürtler için tekkerür ediyor. Bir halkin teslim olup kendi ilmigini eliyle bogazina geçirmesi kadar felaket bir sey yoktur. Kürtlerin bir atasözü vardir: „bexte rume tuneye“ Türk devletine güvenilmez. Tarihte Kürtlerin geri dönüsü vardir ama böyle bir teslimiyetle geri dönüs hiç olmamistir. Bir örnek verirsek:Irak`ta, 14 Temmuz 1958`de Kasim yönetiminde kara rejimi jönetimini devirip, ilk Irak cumhuriyetini kurdular. Kurulan hükümete Kürtlerden, Mahmut Salih- Saglik Bakani ve Mustafa Ali Adalet Bakani ve Halid Naksibendi Yüksek Devlet Surasina alindi. Kürdistan Demokrat Partisi ve Irak Komünist Partisi hükümete güven sundular ve desteklediler. 26 Temmuz 1958`de Irak geçici anayasasinin 3. maddesinde: `Araplar ve Kürtler Partner olarak ele alinir ve ulusal haklari, Irak`in bütünlügü içinde Anayasa tarafindan garantilenir` diye belirtiliyordu. Bu Kürdistan Demokrat Partinin programina uyuyordu, çünkü KDP`nin sadece özerklik talebi vardi. Kasim hükümeti Mart 1959`da Bagdat Paktinda çikti (çünkü bu Pakt yanlizca Kürlerin ulusal istemlerini bastirmak için kurulmustu). Kürt gazete ve dergileri legal olarak yayinlandi. KDP bütün ülkede özgür faaliyet hakkinda fiilen yararlaniyordu. Egitim Bakanligi katinda: `Kürdistan`da ögretim- egitim çalismalarinin örgütlenmesi göreviyle bir sube kuruldu. Genel af çikarildi ve ekim 1958`de Sürgünden dönen Mustafa Barzani ve arkadaslari Kasim tarafindan Bagdat`ta kabul edildiler. Bu durum 1963`e kadar sürdü bu haklar yeniden rafa kaldirildi ve Kürtleri yeniden savas için daglar çiktilar. Ancak geçicide olsa Kuzey Kürdistan`da böyle bir durum sözkunusu degil. Hiç bir sey istemeyen PKK, devletin direktifleriyle, gelip TC`ye teslim oluyorlar. Hiçbir sey kazanilmadan, Serefsizce teslim olmak kadar kötü bir sey yoktur. Teslim olana kimse saygi göstermez, ezer asagilatir, kazandigi haklari bile elinden alir. Böyle bir psikolojiyle Kürt halki yasayamaz ve kabul etmemelidir.Abdullah Gül geçen gün yaptigi konusmada: bu bir yil içinde bitirilmeli bundan geri adim atilamaz artik. Yani söyle veya böyle bu isi bir yil içinde bitirecekler, ama simdiye kadar olan danisikli dögüs metoduyla. Tezgahlanan Oyun Kuzey Kürdistan`da su sonuca yaratacaktir:1)Eger PKK silah birakip geri dönse bile sehirlerde devletin yedek gücü olarak silah (Milis ve Polis gücü, veya memur) varligini sürdürecektir.2)Varolan DTP veya yerine kurulacak degisik bir parti, `Kürt Kemalist partisi` olarak örgütlenip TC`nin kürdistan`daki ayagi olacak ve Kürt muhalefeti üzerinde baski unsuru olarak görev yapacaktir.3)Bu durumu kabul etmeyen PKK üyeleri eger katledilmeden ayrilmayi basarabilirlerse, belki yeni bir örgütlülüge gidebilirler, çünkü baska yasama sanslari yoktur. Ancak TC`nin düdümünde çikma sanslari ne kadar oldugu süpheli.4)Kuzey Kürdistan`da modern asimilasyonnun temeli atilacak ve Türklestirme politikasi Kürtlerin direnis göstermesine göre ya geri tepecek yada hizlanacak. 5)Basta verilecek kismi Kültürel haklar sonradan adim adim geri alinacak (Cezaevinde 2-3 gün güzel yemek geldimi arkasinda iskence gelecegini ögrenmistik). Bu sömürgeci fasist TC`nin genel ahlaki ve prensipidir. ( Bu durum, ta Selçuklulardan simdiye kadar böyle olmustur). 6)Dagdan inen veya Avrupa`dan gelecek gruplarin içinde pismanlik duymayanlar veya mücadeleye radikal bir çizgiye götürmek isteyenler, sonraki süreçlerde gözaltina alinacak, cezaevine atilacak veya kaybedilecekler. 7)Devlet ve Apo beraber, Kuzey Kürdistan halkini, Güney Kürdistan federe devletine karsi (Bu Apo`nun yol haritasinda belirtiliyor) kiskirtilacak ve böylece güney Kürdistan devlet olmadan bogulmak istenecektir. TC, Kürtleri birbirine bogdurtama politikasiyla, bir taslan iki kus vuracak.8)Devletlen çalisan PKK itirafçilarina, geri dönen yeni itirafçilar katilacak ve varolan binlerce Kurucuyla, Kuzey Kürdistan`da büyük bir ajan agi örgütlenip, Kürt halki üzerinde yeni terör estirilecek. Belki Apo yeni ve modern Hamidiye alaylarinin baskanida olabilir. 9)Kuzey Kürdistan`da, hala hazirda bu basasagi gidisata dur diyecek bagimsizlikçi bir örgütlülük olmamasina ragmen, bu basasagi fazla uzun sürmeyecek. Çünkü Kürdistan 1925 veya 1938`in Kürdistani degildir. Binlerce aydin, okumus Kürdistanli sagduyu ile birlesip yeni bir örgütlülüge gideceklerdir. 05.11.09
Re: Baris degil, Teslimiyet Elçileri