Ana içeriğe atla

Şah Abbas’ın Mukrî Kürdlere Karşı Katliamı(ek 3 Çemişgezek)

Aso Zagrosi

Mîr Hacî Rûstem’in öldürülmesinden sonra oğlu Pir Hüseyin Irak’ta harekete geçiyor ve Mısır Çerkez sultanlarıyla ilişkiye geçmek istiyor. Fakat bu süreç içinde Pir Hüseyin Mısır’a gitmeme konusunda ikna ediliyor. Pir Hüseyin Bey Sultan Selim’e giderek bağlılığını bildiriyor. Sultan Selim ise Mîr Hacî Rûstem’den kalan Çemişgezek Beyliğinin yönetimini Pîr Hûseyîn Bey’e bırakıyor. Pîr Hûseyîn topladığı askeri güçlerle Nur Ali Halife’nin üzerine yürüyor ve Safevi güçlerini bölgede kovar ve Nur Ali Halife’nin de başını keser ve atalarının iktidarının başına oturur.(Daha detaylı bilgiler için Şerefname’nin 192-195 sayfalarına bakınız)

Şerefxan Çemişgezek Mirliğini irdelerken “onlardan 1000 kadar aile İran hükümdarlarına katıldıkları gibi, bir grubu da Şah’ın muhafız subayları arasına katıldılar”diyor.(Şerefxan, age, sayfa 189)

Çemişgezek Kürdlerinin yerleşim alanları konusunda ve diğer Kürd aşiretleri içinde geçerli olmak şartıyla çok derin ve belgeli araştırmalara ihtiyaç var. “Dersim bölgesinden Xorasan’a bir grubun götürüldüğü ve yeniden Dersim’e döndüğü” tezi bana Çemişgezeklilerin göçü hakkında yeterinde bilgi vermiyor. Dersim’den Xorasan’a gidiş-gelişler olmuş, ama bu Çemişgezeklilerin Göçünün kısmi bir parçasıdır. Çünkü, Safevilerin iktidarından önce Mahabad ile Erivan ve Kafkasya arasında ki bölgede Çemişgezeklerin yaygın bir şekilde yaşadıkları biliniyor. Ayrıca Erzincan ve Diyarbakır arasındaki bölgede de yaşadıkları belgelidir.

Nawşirwan Mustafa Safeviler öncesine ilişkin olarak durum tespiti yaparken: “ Safevilere kadar Kafkas dağlarının arkasından Aras nehrine, oradan Makü şehrinden Urmiye gölünün aşağılarına kadar Kürd aşiretlerin yurduydu. İslamı fethi, Abbasi Halifeliği, Oğuz Türklerinin gelişi, Moğol saldırıları, Akkoyunlu ve Karakoyunluların kendi aralarındaki sorunları ve çatışmaları bölgenin demografik yapılanmasını temelden bir değişikliğe neden olmadı. Her ne kadar bazı Türk, Moğol, Türkmen ve Azeri aşiretlerinin artıkları bölgede kalsalarda…. Fakat, bölge halkının esası ve yöneticileri Kürdtü. Safevilerin ortaya çıkış dönemlerinde Kürdlerin Urmiye gölünün yukarıları, batısı ve aşağısında Çemişgezek, Dunbuli, Mahmudi, Bradost, Hekkari ve Mukri gibi güçlü Mirlikleri vardı”(Nawşirwan Mustafa age sayfa 19)

Çemişgezeklilerin Dersim’den Xorasan’a ve oradan yeniden Dersim dönüşleri meselesi doyurucu değildir. Çünkü, Çemişgezekliler bugün dahi Xorasan’da ve başka alanlarda başka isimler altında yaşamaktalar.

Kürdlerin Xorasan’daki varlığı çok eskiye dayanıyor. Ebu Muslim Xorasan’ı ve Timulenk döneminde Kürdlerin alandaki varlığı belgelidir.

Safeviler dönemin Şah İsmail ile birlikte “Qeremanlu Kürdleri”nin sınırları korumak amacıyla Xorasan’a gönderildiği bilinmektedir. (Kelimulay Tewehudi, Koçî Mêjuy Kurd bo Xorasan, cîld 1, sayfa 36)

Aslen Quçanlı ve kendisi de Hemzekanlu Kurdlerinden olan Şêx Ezîzulla Etarodî Quçanî’nin dedesi Nadir Şah’ın Hindistan seferi sırasında komutanlık yaptığı sırada öldürülüyor.

Şêx Ezîzulla Etarodî Quçanî’nin Qorasan Kürdlerinin tarihi ile ilgili yazdığı eserde Çemişgezeklilerin meselesi de gündeme geliyor. Şah İsmail Çemişgezek Kürdlerini Kepken-Deregeze gönderiyor. Yine aynı eserde Yusuf Sultan Çemişgezeki’nin Özbek Abdulmümine karşı savaşı, Beylerbeyi Xusrewxan Çemişgezek Kürdleriyle Türkmenlere karşı savaşa gidiyor. Yine aynı eserde Çemişgezek Kürdlerinin Xorasan Mirlerinin Kandahar’a gidişleri, Çemişgezek Kürdlerinin Sefi Qulixan karşı düşmanlıklarını gündeme getiriyor.( Kelimulay Tewehudi, age sayfa 44-45)

Şah İsmail döneminde Çemişgezeklilerin farklı bölgelere aktarıldıkları biliniyor.

Şah İsmail döneminde Mukri Kürdlerine karşı yapılan savaşları başka yazılarda gündeme getirmiştim.

Değerli Kürd araştırmacılardan Dr. Mehemed Ali Sultani “Bzutnewey Serhildanî Alewîyekanî Zagros adlı eserinin II.Cildinde Şah İsmail döneminde Safevilerle Êzîdî Kürdler arasında yapılan savaşları gündeme getiriyor.
Dr. Mehemed Ali Sultani, Êzîdî Kürdlerin “Şah İsmail ailesine karşı düşmanlığından” söz ediyor. Dr. Sultani’nin gündeme getirdiği bu “düşmanlık” Şah İsmail’in büyük dedesi “Şeyh Seyfeddin’in Êzîdîlikten Şafiliğe geçiş” meselesinin bir rolü olmalıdır.(Daha detaylı bilgi için daha kaleme aldığım ‘Şah İsmail Kürd Asılıydı’ adlı makaleme bakınız. https://www.newroz.com/tr/forum/351896/ah-smail-k-rd-l-yd )

Dr. Sultani Êzîdî Kürdlerinin Şêr Sarim Kurdî önderliğinden Kızılbaşlara karşı 1506 yılında baş kaldırdıklarını ve yenilgi aldıklarını” yazıyor.(Dr. Sultani, age sayfa 11) Şah İsmail’e karşı başkaldıran hem Mukri Kürdleri ve hemde Êzîdî Kürdleri zorunlu göçlerde paylarını alıyorlar. Katliamlardan kurtulanlar ya sürgün ediliyor, yada köle olarak pazarda satılıyorlar.

Kürdlerin Xorasan’a sürülmeleri Şah Tahmasb döneminde de devam etti. Daha sonra Meşhed ve Quçan’da yöneticilik yapan Oxlan Budaqxan Çegeni ve çevrei Şah Tahmasb döneminde Xorasan’a yerleştirilmişlerdi..( Kelimulay Tewehudi, age, sayfa 36)

Kürdlerin en çok ve sistemli olarak Xorasan’a yerleştirilmesi Şah Abbas döneminde gerçekleşti.

Şah Abbas döneminde Dimdim Kalesi ve Mukriyan Kürdlerin katliamlarından sonra onbinlerce Kürd Kürdistan’dan zorunlu göçe tabi tutuldu ve Kürdistan’a Türkmen aşiretleri yerleştirildi… Bu süreç içinde Şah Abbas daha sonraki süreçte etkisini gösterecek demografik yapının değiştirilmesine neden oldu.(Azerbeycan olayı)

Nawşirwan Mustafa, Çemişgezek kabilelerinin Xorasan’a götürülüşleri üzerine şöyle yazıyor: “Şah Abbas 1011 Hicri(1602/3) yılından sonra daha önce Tahran’ın aşağı tarafındaki ovaya yerleştirdikleri büyük Çemişgezek aşireti ve Kürdistan’ın diğer bazı aşiretlerinden 50, 000 aileyi oradan doğudan gelen Özbek saldırılarına karşı Xorasan’a gönderip yerleştirdi.”(Nawşirwan Mustafa, age sayfa 26-27)

Nasıl Kanuni Sultan Suleyman sınırları korumak amacıyla Kürdlerden “et ve kemikten bir bir duvar” ördüğünü söylemişse , İbni Emidin anlatımlarına göre Şah Abbas’da Doğu sınırlarında Kürdlerden “taştan” bir yapı oluşturmak istiyordu.

Şah Abbas bu siyasetini hayatta geçirmek amacıyla Tahran ovasına yerleştirdiği Çemişgezek ve diğer Kürd aşiretlerinin ileri gelenleriyle bir toplantı yapıyor. Bu toplantıda Şah Abbas Tahran ovasının hayvancılık için uygun olmadığını ve Kürdlere Xorasan yolunu gösteriyor.

Kelimulay Tewehudi’de bu olayı ve Çemişgezeklilerin Xorasan’a yerleştirilmesi olayına değiniyor ve şöyle yazıyor: “Tahran bölgesi büyük Çemişgezek aşiretinin gözetimi altındaydı. Şah Qulî Sultan Çemîşgezek Şah Abbas’a yönelerek ‘eğer izin verirseniz, yönetimim altında bulunan Kürdlerle Xorasan gider, bu eyaletin güneyindeki Özbekler tarafından harap edilen Yezde’den Meşhed ve Herat’a kadar olan onlardan kurtarırız’ diyor. Şah Abbas onayını veriyor. Onlarda Xorasan için harekete geçiyorlar. ‘Alemi Arayi Abbasi’nin yazarı bu göçün 1006 yılında(1598) gerçekleştiğini söylüyor.”( Kelimulay Tewehudi, age sayfa 40-41)

Devam edecek

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.