Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 1 October 2012

İkise de tarih araştırmacısı, biri bizden biri onlardan yani biri Kürt tarih araştırmacısı diğeri ise Türk tarih araştırmasıcı. Türk tarih araştırmacısı Ayşe Hür hanımın tarihe ilişikin yazdığı makaleler, Kürt sitelerinin önsayfasinda yayınlanıp büyük değer verilir. Ayşe Hür hanımın son yazdığı ‘’ Anadolu kapısını Türklerle Kürtler birlikte mi açtı?’’ makalesi epey ses getirip tartışıldı. Ayşe Hür hanım çok tartışılan ‘’ Kürtler olmazsaydı Türkler Anadoluya giremezdı’’ iddialarına yanıt vermekti. Gerçi, benim açımdan Türklerle Kürtlerin karşılaşması, Kürtler için büyük felaketin başlangıcıdır. Kimi kesimlerin ortaya attığı ‘’kader birliği’’ gib saçma-sapan iddiaların tersine Türklerin, Kürt halkına karşı ardı arkası kesilmeyen ve günümüzde de devam eden soykırım ve asimilasyonların milad tarihidır da.
Bu açıdan Ayşe Hür hanım araştırma! makalesinde Kürtlerin yardım iddialarını çürütme teşebüsünün büyük gürültü koparması bir yana Kürt sitelerinin tutumu da hayli ilginç. Ayşe Hür’ ün her makalesini yayınlayan Kürt siteleri özellikle de karşıtlarının yani Kürt tarihçilarinin araştırma yazılarını da okurların daha detaylı bir şekilde bilgilenmeleri açısında yayınlamaları gerekirdi. Ne yazık ki Kürt siteleri bu konuyu es geçtiler-geçiyorlar ve Ayşe Hür’ ün iddiaları da doğruymuş! gibi kayıtlara geçiyor!
Kürt tarih araştırmacısı Hawrê Aso Zagrosi’ nin belge ve dökümanlarla Ayşe Hür hanımın kasıtlı ve tarihi utangaç bir şekilde çarpıtma girişimlerini ortaya koyması, Ayşe Hür hanıma yine utangaç bir şekilde geri adım attırdıysa da örtülü bir şekilde iddialarını savunma iddiasında geri adım atmadı. Ayşe Hür hanımın yazılarını yayınlayan Kürt siteleri, Aso Zagrosi’nin çok yönlü belge ve dökümanlarla, Ayşe Hür’ün iddialarını çürüten makalelerine yer vermemesi büyük bir eksiklik.
Aso Zagrosi yaptığı tarihi araştırma ve Kurdistan kamuoyuna sunduğu belge ve dökümanlarla Kürt halkı için bir değerdir. Aso Zagrosinin yakın arkadaşım olmasından değil, Türk tarih araştırmacılarının Kürt tarihini, tarihin karanlıklarına saldırılarına karşı karşı içinde yaşadı maddi-manevi ve sağlık sorunlarına karşı Kurdî bir duruşla karşı çıkması ve gerçekleri günyüzüne çıkarmasından dolayıdır. Kürtler, Kürt basın-yayını bu değerlere sahip çıkmak sorumluluğu ile karşı karşıyadır. Bu değerin günışığına çıkardığı araştırmaları en geniş kesimlere ulaştırmak yurtsever bir görevdir. Tarihimizi, Sömürgeci devletlerin düzmece tarihçilerinden çarpık bir şekilde öğrenmekten ziyade bir Kürt araştırmasından öğrenmek gelecek kuşaklar açısından daha sağlıklı olacaktır. Bizim yaşadıklarımızı yeni kuşaklarımızın yaşamaması açısından bu zorunludur.
Tarih ve Kültürümüz, at sırtında kılıçtan başka geçim aracı olmayanların uyduruk savlarla ortaya çıkan sömürgeci devletin tarihçilerinin araştırmalarına! bırakılmayacak kadar değerlidır.
Hawrê Aso’ yu 20 yıl 4 ay gibi uzun bir süredir tanıyorum. 20 yıl 4 ay süreci içersinde bir çok acı ve sevinci birlikte yaşadık. Bir çok konuda alabildiğince sert tartıştığımız dönemler oldu, bazen darıldık ama Kürt ve Kurdistan davası her zaman bütün tartışma ve dargınlıklara rağmen bizi daha yakınlaştırdı.
Aso ile tanışmadan, onu dersimli Cemal-Metin arkadaşın aracılığı ile giyabinda tanıdım. Hawrê Metin’ de ülkeye dönme ve Pêşmerge savaşını başlatma amacı ile Avrupa’ da tüm yelkenleri yakarak Kurdistan’a dönüş yapanlardan biri. Vatana dönüşünü, Kawa’ ya büyük bir ekonomik bağış ile başlatmıştı. Geliş ve karşılaştığı tablo, tam bir hayalkırıklığı! Suriye Esad zindanlarında çektiğ acı ve terk edilmişlik, onu alabildiğince yıprattı.
Kongre öncesi süreçte Hawre Metinle tanıştık, kendisi Pêşmerge bende kongre ( daha sonra alinan bir kararla kendisi de delege oldu) delegesi! 1992’de yapılan KAWA kongresinde takındığım tutum davranış, belki de hayatımda yaptığım en büyük yanlışlıklarından biriydi. Ve bu tutum davranışımdan dolayı da halkımdan özür diliyorum. Siyasi-politik tecrübesizlik ve duygusallık realist olmamı engelledi. 1992 KAWA kongresi bir hesaplaşma ve Örgüte dayanarak, örgütten yararlanan-kaçkın ve KAWA’ yi bireysel çıkarları için kullananlarla ayrışma kongresi olmalıydı!
Sevgili Aso Zagrosi de bizim gibi, Yelkenleri yakıp, Avrupa’ da sahip olduğu tüm imkan ve imtiyazları, bir tarafa iten, Bağımsız Kurdistan aşkı ile vatana dönüş yapanlardan biriydi. Kawa’ nın toparlanması ve mücadeleyi başlatması için kongrede dile getirdiği öneriler gerçekçi ve mantıklıydı.
Kongre sürecinde başlayan yakınlaşma sürecimiz, 94’ te bir anlık belki de bir saniyelik bir kararla, jitemin öldürme girişiminden kurtularak Kurdistan’ ın güneyine geçmemle, yoldaşlık ilişklerimiz daha derinleşti. Aso’ nun Kurdistan’ın Güneyin’ de Kürt semitik alfabesini öğrenme, Kürt tarih ve Kültürünü araştırma arzusu beni de etkiledi. Hawre Aso ve benim Kürt semitik alfabesini öğrenme girişimi bize geniş bir ufuk sunarken, Kurdistan tarihini araştırmada, kendisini alabildiğince geliştirip yetkinleştiren yeni bir sima-yüz sunma imkanının doğmasına da neden oldu.
Hawre Aso’ nun Kürt tarih ve Kültürünü araştırmada yaptığı katkılar, hepimizin sahip çıkması, destek sunması gereken değerli araştırmalardır. Bu değer, Arap-Farıs ve özellikle de uyduruk Türk tarih araştırmalarının ortaya attığı, Kürt tarihini çarpıtma girişimlerine de bir yanıttır. Ama tüm bunların yanında ekonomik ve sağlık sorunları, bazen çalışmalarını aksattıyor olması da bir talihsizliktır. Buna rağmen sevgili Aso’nun azim kararlılık ve Kurdistan aşkı, belirtiğim sorunları aşma ve Kurdistan tarihi hakkında yeni bulgu ve belgeleri günışığına çıkarma da bir şevk olcağına inanıyorum.
29-09- 2012- Genève.
Rojhat Badikî

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.