Ben oteden beri Huseyin Turahalli nin
akil yurutmesini
alt yapisini
yazilarina yansiyan ve integritesi saglam izlenimi veren kisiligini
ikna ve veya dusundurme kapasitesi yuksek yazilarini
cok begenir ve yayaginlasmasi icin caba sarfederim

asgida altina birilerinin hic olmazsa bir iki satir tartisma notu gecmesini bekledigim yazi
asagida duruyor
linkini de burya asayim da iyice tembeller bir tiklama ile ulassin.

https://www.newroz.com/en/forum/351524/k-rt-muhalefeti-ve-ap-kero-siyas…

asgiya da o yazidan one cikartigim bazi alintilari gececegim.
aralara da benim notlari yazacagim.
boldlamalar, altini cizmeleri ben yaptim
Yazi bir hayli dusundurucu
umarim tartisan cikar-HeK

HT>

"Şemdin Sakık esir düşmüş eski bir gerilla komutanıdır. Esir, iradesi ve fiziki varlığı karşıtları tarafından gaspedilen kişidir. Bu nedenle esir stütüsündeki kişilerin tıpkı çocuklar ve deliler gibi fiil ehliyetleri sınırlıdır/yoktur. Haklar ve borçlar edinemezler. Eski yapılarına karşı kullandıkları ifadeler de delil niteliğini taşımaz. Bu nedenle İbrahim Güçlü usul açısından hukuki bir hata içindedir."

HeK>>
esir dusen kisinin bu tarifi acaba hukuk cercevesinde bir tarif mi? hangi hukuk?
de facto esir dusen kislerin ozellikle liderlerin ama bir suru yazar cizer aydinin bir suru islevi esaret sirasinda yerine getirdiklerini bilyoruz. bu durumda "de facto" gercek ile "de jure" durum (eger HT nin yazdiklari dunya da yaygin hukuk kurali ise, bir birine pek uymuyor.

ornegin Mandela yattigi yerden kendi hirsi ile degil disaridan gelen etki ve taleple bir suru isi becerdi. dunya kamuoyu onu one cikartikca Mandela nin caydiriciligi da etkisi de artti.
Ornegin Ocalan, yattigi yerden karistirmadigi numara kalmadi. bulundugu yer mapus ama etki alani. sureci su yada bu sekilde bicimleme(bana gore dupeduz bogma, esir alma) imkani bir hayli yuksek. simdi gercekler ile TARIF bir birine uymuyor. bu bilimde olsa Thomas kuhn kriterleri ile, normal bilimin sonuna gelindigini ve paradigma shift (genel konsept kavrama modeli degisimi) gerektigini soylerdik. hukuk da veya siyasette ne diyecegiz?

HT.>
“Meşruiyet direnişle kazanılır. Direnişe ters düşmekle de kaybedilir.”

HeK>>
ben bu laftan pek bir sey anlamadim. mesruiyetin direnisle kazanildigi
butun durumlari aciklayan bir tez degil. hem baska bicimlerde kazanilabilecek mesruyetler de var (ornegin secimler vasitasi ile oylarla kazanilan) hemde her direnisin mesruyet kazandirdigini sanmiyorum. mesela Norvecli katil Bretvik bir hayli DIRENECEK, ee mesruiyet kazanacagini dusunen var mi?
(elbette neonazi cevrelerinde onlarin kendilerine has "mesruiyetlerini" kazanacak, ancak burda HT nin degindigi mesruiyet bu degil elbette)

HT>

Hukukta “illiyet bağı” denilen bir olay var. İlliyet bağı olaylar ve olgular arasındaki dokuyu ifade etmek için kullanılır.

Şimdi İbrahim Güçlü’nün Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği “ PKK tarafından şurada şu kadar asker, korucu, kişi öldürüldü. Suçluların bulunup cezalandırılmasını.....” isteyen dilekçesi ile Abdullah Öcalan’ın bayanlarla ilişkisi arasında nasıl bir bağlantı var? Abdullah Öcalan’ın söz konusu davranışı, başkalarına itirafçı olma hak ve yetkisini mi tanıyor?

HeK>>
bu cok guzel bir hatirlatma, ozellikle Ibrahim Guclu ve benzeri kesimlerdeki "sap ile samani" surekli karistirma aliskanligina karsi guzel bir formulasyon olmus. HK "adam kizlara sarktigi soyleniyor o halde oteki krimlari da isleme ihtimali yuksek"- turunde garip bir mantigi guzel elestirmis.

Bir de kimi kime hangi ahlaki hukuki platformda sikayet ediyorsun?
TC nin yuzyillik gunahlari yaninda Ocalan in tiksindirici suclari halen "culpa levis" (kucuk gunahlar) duzeyinde.
bunu soylerken goreceli kucuk suclarin oncelikler siralamasini bu gorecilige ve suc hacimine gore yapilmasini onermiyorum.
tam tersi, kurdler icin oncelikli olan Ocalan in suclarinin irdelemek olmali, keske bu olabilse ama gercekler bu isin zaman yayilacagini gosteriyor. ancak pislikler tikildiklari kirli cikinlardan mutlaka disari sacilir, once kokulari gelir vs vs
(dikkat bilerek suc diyorum, AO nun yaptiklari "hata" kategorisinden coktan cikti).

Bu bolumle alakali olan ve surekli savundugum tezi tekrar edeyim:
Ocalan muhalfeti, elestirisi,
sadece ve sadece onun kendi yazdiklarina (teyip cozumlemeleri de dahil) dayanarak yapilmali
bu
elde avucta somut kanitlar olmadikcar MECBURI ve akilci bir yol.
dedikodu ile is yapilmaz. hem haksiz hem ahlak disi hem de teknik acidan aptalca bir yoldur.

HT>

"..Mart 1995 te Şam’da Parti Merkez Okulu denilen yerde idim. Bir gün Abdullah Öcalan beni çağırdı. Bana “Akadaşlar, Hüseyin’nin tarih ve toplum bilgisi iyidir, diyorlar. KDP ve Güney hakkında ne biliyorsun?” dedi.

HeK>>
"diyorlar" Ocalan kadar sinsi manuplator az bulunur, HT gibi az bulunur bir kisiyle konusurekn
"diyorlar" lafi ile butun algilamayi nasil bayagi bir noktaya cekiyor. cok ayrinti gibi gorunebilir ama bu kelime secimi bana bu adamin nasil bir kislige sahip oldugu hakkinda ip ucu veriyor.
Benim lider tanimim basittir
--BIR COK ALANDA KENDISINDEN ZEKI VE DONANIMLI INSANLARI HARMONIK BICIMDE YONETME YETENEGI-

bu adam boyle birileri ufukta belirdiginde, varligina tehdid olarak algilayan bir yapida goruluyor. bu onun yazdiklarini yaptiklarini yillardir izleyerek vardigim sonuc. spekulatif mi? hayir degil ama sistematik bicime sokulmamis. yoksa adam her sarfettigi lakirdida sumuklu bocek gibi karekterinin en gizli yanlarini kendi desifre ediyor. ancak benim elestirlerim SIYASI degil, ahlaki ve BILGI tahrifatina, bilginin ve hak talebinin KOTUYE kullanilmasi ahlaksizligina karsidir. bu durtunun kurdistan pazarinda henuz alicisi yok. zamanla olacak

HT>

"Kürt aydını başta PKK, KDP, YNK olmak üzere bütün Kürt parti ve şahsiyetlerini eleştirmyi bilmeli ancak düşmanlık yapılmasına asla izin vermemelidir. Politikacılar da muhalefet etme ile ile düşmanlık yapmak arasındaki ayırımı bilmek durumudadır."

HeK>>
muhalefet etme ile dusmanlik nerde baslar nerde biter HT?
bunlar nihayetinde algiya bagli yorumlar.
benim muhalefet dedigimi beriki dusmanlik olarak algilayabilir.
Turklere muhalefet ediyoruz da diyebiliriz, onlar bizi dusmanlikla suclayabilir
bu iki sey sonunda sozcuklerden ibaret.
Ocalan yuzlerce kisinin olumu ile sonuclanan bir karari almis ise
bu nedir?
hata mi suc mu?
bunu elestiriken talebimiz ne olacak?
bu adamin yargilanmasi desek (nerde olacagi da muamma)
serok a dusmanlik yapiyorsun demezler mi?
peki suc isleyenin yargilanmasini nasil elestri haline getirecegiz?
vesellam
bazen kelimelerin arkasina siginmamak lazim
ciplak gerceklerle yasamaya ve bunun sonuclarina da (zihinsel sonuclarini kasdediyorum) katlanmak lazim.

hurmetler
HeK