“Erzincan Hükümeti” ve bazı eleştirisel notlar(10-Son)
Osmanlı Ordu Komutanları Kürdleri öncü güç olarak savaşa sokarak hedeflerine varmak istiyorlar.
Bu konuda 2. Ordu kumandanı Binbaşı Nihat, 3. Ordu kumandanı Vehip Paşa’ya gönderdiği bir telgrafta “Doğu ve Batı Dersim milislerini kullanacaklarını” söylüyor. Vehip Paşa’da bu öneriyi kabul ediyor.(N. Yavuz, age, sayfa 350-51)
Erzincan  ve  çevresinde   bir  dizi  alanda    kanlı  çatışmalar  oluyor,    Rusların  protestolarına  karşılık      Türkler   “Kürdleri   kontrol edemediklerini   ve Kürdlerin bağımsız hareket ettikleri”  bahanesine   sarılıyorlar.  Kürdlerle  Ermeniler  arasındaki  ilişkiler  kopmuş ve tam   bir  çatışma   ortamına      girmişlerdi.
Albay  Morel,    Tschaplikine   görderdiği bir telgrafta   “Kürdler   Erzurum ve Erzincan  arasında    sürekli    güçlerimize   saldırıyorlar,    yolun  iki tarafında  Kürd  çetelerine   yataklık  yapabilecek       köyleri   yıktırdım”  diyor(.N. Yavuz,  age, s  293)
Kazım Karabekir Dersim milisleri için “919 insan Şarkı Dersim’de 2567 insanda Garbi Dersim’de besliyorduk. Erzincan hareketine pek zayıf mevcutlu bir nizamiye taburu da beraber olduğu halde Garbi Dersimden 735 insan iştirak etti, Erzincan’a gelince de 250 milis ve nizamiyeye inmişti. Şimdi ise bu milislerden elimizde 80 kişi kalmış”diyor(Kazım Karabekir, age, s, 100)
Aslında General G. Korganoff ve çeşitli Türk kaynakları dikkatli bir şekilde okunduğu zaman çatışmalar esas olarak Kürdlerle Ermeniler arasında oluyor. Gül Ağa önderliğindeki Balabanların akibeti biliniyor. Bako Ağa, Şah Hüseyinzade Mustafa, Şêx Hasananlar, Seyid Riza ve çevresi gibi çok geniş bir çevre bu savaşlarda yer alıyor. Ayrıca Erzincan ve çevresindeki yerleşik köylülerle de aktif bir şekilde savaşa katılıyorlar. Erzurum’a kadar Osmanlı ordusu çatışmaları arkadan takip ediyor ve Erzincan’da dahil alınan yerlere sonradan giriyor ve kendi sömürgeci idaresini kuruyordu.
Erzincan çevresinde meydana gelen çatışmalara, Erzincan’dan Erzurum’a yol boyunca atılan pusulara bakıldığı zaman Karabekir’in verdiği rakamlar pek mantıklı değildir. Bazı Kürdler evlerine dönüyorlar, fakat çok yoğun bir şekilde Kürd yaşamını yitiriyor. Birde şubat ayında iklim koşullarının sertliğinden dolayı bir çok insan donarak ölüyor.
Karabekir kitabının daha sonraki bölümünde Erzurum çatışmalarından sonra Doğu ve Batı Dersim’in “235 milisinden” sözediyor. 14 Mart’ta terhis ettiğini yazıyor.
Ermeni kaynaklarında Erzincan’dan Erzurum’a kadar Kürdlere verdikleri kayıplara baktığımız zaman yoğun bir Kürd kitlesi yaşamını yitiriyor. Aynı durum Ermeniler içinde geçerlidir.
Daha fazla uzatmadan Davut arkadaşın makalesine ilişkin bazı temel noktalara dikkat çekerek bu yazıyı sonlamak istiyorum.
1)Bolşevikler, Rusya’nın işgali altındaki toprakları “Türk Ermenistan’ı” olarak görüyor. Bu konu Halk Komiserleri Sovyet Başkanı, Lenin’in imzasıyla 11 Ocak 1918 tarihte yayınlanan 4 maddelik karar da sabittir.
2) Bolşeviklerin, Kürdlerin kendi kaderini tayin hakkı diye bir sorunları yoktu. Bolşevikler, kimin denetiminde olursa olsun otonom Kürdistan’a dahi karşıydılar ve devlet güvenlikleri için tehlikeli buluyorlardı.
3)Erzincan’da Kürdler ve Ermenilerin kurduğu ortak bir Şûra olmamıştır.
4)Taşnak Partisinin Batı Ermenistan’ın bir parçası olarak gördüğü Erzincan’da bir idare kurma girişimi olmuş ve Erzincan’da yaşıyan bazı Kürdleri ve Türkleri de entegre girişimleri de olmuştur. Fakat, sonuçta bu politika başarısız olmuştur.
5)Ermeniler zaman kazanmak ve Albay Morel’in söylemiyle “Kürd aşiretleriyle iyi geçinmek” için bazı girişimlerde bulundular. Fakat, Ermenilerin bu girişimleri hem Doğu Dersimliler ve hemde Batı Dersimliler tarafından ciddiye alınmıyor.
6) Bu anlaşmazlığın esas nedeni ise Taşnak Partisinin “Büyük Ermenistan” projesiydi.
7)Alişêr Efendi, savaşın başlarından itibaren Osmanlılarla ilişkilerini koparmış, bağımsız bir Kürdistan amacıyla Çarlık Rusyasıyla ilişkiye geçmiş, Ekim Devriminden sonra Ermenilerin bölgede Ermenistan’ı kurma girişimlerinede tavır almıştır. Alişêr Efendi, Çarlık Rusya’sıyla ilişkiye geçerkende, Ermenilerle ilişkilerini koparırkende, Koçgiri Hareketine önderlik ederkende ve Dersim Hareketine katılırkende o toprakları Kürdistan olarak görmüş ve ona göre davranmıştır.
8)Yıllarca Ermenilere sahip çıkan ve binlerce Ermeni’yi soykırımdan kurtaran Dersim Kürdleriyle Ermeniler arasında en kanlı çatışmalar o dönem yaşanmıştır.
9)Dersim  Kürdleri   Erzincan Mütakeresi  sonrası  tarafsız kalsaydı yada   Ermenilerle birlikte   ortak  hareket etmiş  olsaydı,   Ermenilerin alanı  boşaltması   o  kadar  hızlı  olmayabilirdi.  En  azından   Erivan’daki  Taşnak yönetimine  karşı   Bolşevik-Türk  ittifakına    kadar devam  ederdi.
10) Tüm  savaş boyunca   Ruslarla birlikte  hareket eden Abdulrezak ve Kamil Bedirxan ile, savaş  sırasında  Ruslarla  ilişkiye geçen  Alişêr  Efendi’nin  Ermenilerle   olan  ilişkilerinin  bozulması     o toprakları adlandırma   meselesi  ve iktidar   sorunuydu.
11)Sonuç olarak o süreçte hem Kürdler ve hemde Ermeniler büyük kayıplar verdiler ve büyük acılar yaşadılar.
Fakat yıllar sonra Taşnak ve Xoybûn antlaşması imzalandığı zaman Taşnak Partisi farklı bir noktaya geldi. Fakat çok geç olmuştu.
Keşke Kürdlerle Ermeniler Birinci Dünya savaşı sırasında 1927 yılında geldikleri pozisyonda bulunsaydılar.
Iki partinin ortak protokolunun B kısmının 2.maddesi „Sevres Antlasmasında Ermenilere Van, Bitlis ve Erzurum'u veren 89.maddesi geçersizdir“diye yazıyor. ( Wahe Tachjian, age sayfa 365)
Sayın Wahe Tachjian'nın Fransız belgelerine dayanarak verdiği bilgilere göre, 2 Ocak 1929 yılında Mir Celadet Bedirxan Haleb'teki Taşnakçıların Club'unda yaptığı konuşmada:
„Kürdler ve Ermeniler aynı ırktan geliyorlar, yalnızca dinsel olarak farklılar. Uzun zamandan beri biz acı çekiyoruz ve Türk sultasına karşı mücadele ediyoruz. Biz bilmeden ve bilinçsizce bir birimizi katlettik.. Fakat biz bundan sonra ayrılmamak için birleştik. Türklerden rövanş almak için ve onlara karşı koymak için dostluğu ve barışı yerleştirmek için tüm çabalarımızı kanalize edelim..“ diyor( Wahe Tachjian la France en Cilicie et en Haute Mesopotamie, sayfa 365)
Son
 
        
     
 
     
       
       
       
       
      