Fakat yazisinin tüm iskeletinde kullandigi "çeli$kiler", sadece Öcalan ve örgüt yönetim sisteminin çeli$kileri olup ve Devlet ile ili$kilendirme olanigi buldugu kadariyladir.
Oysaki, bir Kürd aydini, dahada önemlisi bir Kürd liderligi rolünü oynami$ ve halen oynamak iddiasinda olan sayin Güçlü; Kürdistan ve sömürgecileri üzerine, temel çeli$kilerden hareket etmeliydi.
Bu eksiklik ve dolayisi ile yanli$ çabalar, aslinda, neredeyse PKK di$inda kalan tüm Kürd olu$umlarinda gözükmektedir.
Kürdistan ve Kürd'lük, "PKK ve digerleri" noktasina kistirilmi$tir. "Digerleri'de" kendi aralarinda, birlik halinde degildirler, parçalidirlar.
Halbuki, "Kürdistan" dedigimiz anda dahi; tek, sinirlari belli olan bir cografya ve üzerinde ya$ayan tüm halklarindan bahsetmekteyiz. Bizleri, bu ikileme, kumpasa getiren nedenler ve etkenler nelerdir?
Aslinda, bizler; $u anda ne yapmaliydik?" diye, sorulmasi gerekirdi-gerekiyor !
Abdullah Öcalan neden a$ilamiyor? Neden APO'suz yazamiyoruz? Neden APO'suz tarti$amiyoruz? Tersini yaparak sizde, sayin Güçlü; APO'nun varligini ve etkisini, me$ru ve mümkün kilmiyor musunuz?
Sava$ ve tüm evrelerinde geli$en durumlarda, APO olmadan, Kürd'ler; fikir beyan edemiyor mu? Sürece, onsuz müdahale edemiyor mu? Nedir bunlar ?..
Sayin Güçlü, silahlara baki$ açinizda, mükiyeti ve kullanim haklarinda APO'yu me$ru görerek yorumluyor ve sonuçta "silahsizlandirmaya"?? gitmi$ oluyorsunuz.
1-"Apo kötüdür, güvenilmez!" diyorsunuz (eyvallah, dogrudur; hatta sizin bu yazida belirtemeyeceginizden daha fazla somut veriler, gerçeklerde vardir )
2-"Silahlar, APO ve sisteminindir!"?? diyorsunuz, ve asil hatayi yapiyorsunuz.
Yanli$ yol sizin Türkiye gerçegini yanli$ okumanizla da alakalidir. "Dünya degi$ti" rehaveti ve ölümcül hatasi ile kendinizi dahi, çok tehlikeli sulara atmi$ buluyorsunuz ki kendinizi dahi korumasiz ve tedbirsiz birakiyorsunuz. Politikacilarin güçlerinin neye dayandigini görmüyorsunuz. Kurulu Devletlerin dahi söylemlerinin gücünü neye dayandirdiklarini görmüyorsunuz.
Ordusu, yani silahli gücü aktif ve caydirici olmayan bir Devletin Politikasi'nin etkisiz , atil, savunmasiz, sonuçsuz ve edilgen kaldigini görmüyorsunuz.
Sonuç olarak, bizlere dogru yolu gösteremiyorsunuz! Tam tersine "Yanli$tir, kötüdür; o halde tasfiyesi gerekir." gibi, Kürd'ü tüm tehlikelerle yüz yüze birakicak bir tehlikeli dü$ünceye sürüklüyor ve neden oluyorsunuz.
Temel çeli$kiler, süreçlerin böyle geli$meyecegini göstermektedir. Yarin, size soruldugunda, "Aslinda, benim buradaki niyetim $öyleydi..." diyeceksiniz, elbette!
Fakat, niyet önemli degildir! Bir $eyi yaparken, niyetiniz çok masum olsada; Yol açtigi önemli sonuçlar neticesinde zararlara sebebiyet vermi$ ise, suç-ceza kapsamina girersiniz, yargilanirsiniz!
Dogru olan, dogru $eyi gösterebilmektir. Aslinda, sanat ve sanatçinin görevidir bu, politikacilar göstermekten öte çözümüde saglamalidir.
Silahin, tüm sömürgecilerimiz tarafindan bizlere kar$i amansiz kullaniyor olmasi ve hala hiç durmadan silahlanmalari gerçekligine ragmen, bir araç olmaktan çiktigi-çikmasi gerektigi- dü$üncesi, hiç gerçekçi olamadigi gibi, acinasi bir körlük, iradesizlik, korkaklik ve gaflettir.
Hiç bir Kürd, bir sonraki nesline, kendi zaafiyet ve yanilgilarinin sonuçlarini, bedel olarak ödettirmemelidir!
Bu sebep ile, her Kürd büyük sorumluluk ta$imali ve öyle konu$mali, yazmali, hareket etmelidir.
Gerekirse bir saat degil, kirk gün dü$ünmeli, ara$tirmali, kirk defa yeniden gözden geçirmeli ve dogru kisa öz tek kelamini cesurca söylemelidir.
Dogru olan, Kürd'lerin daha fazla silaha, gerçek, güçlü bir ulusal kurtulu$ sava$ina, etkili sava$ ile birlikte bu etkinin üzerinden dogru etkili politik söyleme ve tüm bunlarda asgari birlik, caydirici ve ezici ulusal bir iradeye, sadece kendine ve öz gücüne dayanmaya çagri ve vurgu yapmaktir.
Dogru olan, PKK üzerinde, dogru Devrimci ulusal baski olu$turmak, ulusal olarak kaybettirecek davrani$ ve tutumlarini, yanli$ ittifak arayi$larini engellemek, ulusal demokratik bir i$leyi$i ve ulusal baglayiciligi saglayacak bir üst kurumun olu$umu yönünde -tüm yetersizliklere ragmen çaba sahibi olmak en azindan kendi cephesinde olu$abilme sürecine gelindiginde kullanilmak üzere birikimlerde bulunmak- üretimde bulunmak ve bunda zorlayici olabilmektir.
Gerkirse, "Silahlarin hepsini bana vereceksiniz! Dü$manlarimiz ortada, ben onlara güvenmiyorum, belki yarin halkim kendisini korumak için, bir tabanca dahi bulamayabilir, ben tek ba$ima bunlari saklayacagim! Dü$mana vermek ihanettir!" demeliydiniz veya Kürd'lere sürece böyle bakmalarini salik verebilirdiniz, sayin Güçlü!..
Bizler, sizin Kürdistan mücadelesindeki varliginizi kabul ediyoruz.
Sizin ve diger tüm politik aktörlerin -ve bizlerin- hatalari; Kürd'lere etki etmektedir.
Hepimizin, yargilanmasi hakki, sadece Kürdistan Mahkemeleri'ndedir. Ne APO, ne siz, nede bizler, hiçbirimiz; sömürgeci Mahkemeler'de, onlara ait ve onlarin açtigi, yönlendirdigi(kendi çikarlari için) süreçlerde; biz Kürd'lerden, hiç bir kimseyi, yargilatmamaliyiz.
bu yazıyı buraya aktarmamın nedeni,hem içeriği,hemde geçmiç-bu gün ve yarını göz önüne alan bir yazı olmasındandır.En önemlisi,Çok eleştirdiğim bir sitte çıkan bu yazıyı Kürtlerin düşünce farklılığıda olsa da biribirlerini kabullenme olarak okunmalıdır.
Hürmetler