2008’ de Umut ve Beklentiler
Kurdistan halkı 2007 yılına büyük umutlarla adım atarken, haklı yönleri vardı. Kerkuk ve diğer işgal altındaki Kurdistan toprakları, kumar masasına yatırılmasına rağmen, pozitif yönde çözülme beklentileri vardı. Referandum ha yapıldı yapılacak beklentisinin yaratılması bir çok sorunları özellikle iç sorunları gözlerden uzak tuttu. Kuzey Kurdistan’ lı bir çok aydın iktidar penceresinde soruna yaklaştığından, Güney Kurdistan’ da yaşanılan sorunlar konusunda, Kurdistan’ ın kuzeyini manipüle etmede birinci derece rol üstlendiler. Güney Kurdistan iktiarında beklenti içersinde olan aydın ve örgütler, Kurdistan’ ın kuzeyine, Güney Kurdistan’ her şey mükemmel gelişim perspektifi içersinde olduğu beklentisini yaydılar. Kuzey Kurdistan’ ın içinde bulunduğu açmaz, depolitizason ve Türkleşme süreci karşısında, bir nokta da moral ve inanç aşısı verilmesi bu açısında hoşgörülebilinir. Kuzey Kurdistn halkı, sömürgecilik cenderesi içersine sıkıştırılması, işbirlikçi kesimin oynadığı rol ve bağımsizlıkçı kesim ve bireylerin işlevsiz, güven ve inanç bunalımını yaşaması, bu tür proğandalara ihtiyaç duyulabilinir. Diğer noktada ise her ne kadar Kuzey Kurdistan halkının moral ve desteğe ihtiyacı olmasına rağmen, yaşanılan olumusuzluklara karşı halkı duyarlı kılması gerekirdi. Kürt halkının şişirilmiş balon politikalara ihtiyacı yoktur. Güney Kurdistan siyasi liderler, Kuzey’ e dönemsel olarak bazen moral politikası pompalama dışında somut pratik olarak destek olmadı. Mam Celal’ ın Kuzey Kurdistan Kürtlerini inciten sözler sarfedip AKP’ yi pohpohlaması da işin cabası. Kuzey Kurdistan’ da politik yapılanmalar ve bağımsız yurtsever aydınlar misyon ve sorumluluklarını yerine getirmekten uzak bir pozisyondaydılar. Kuzey Kurdistan’ da gündemi sömürgeci güçler belirleyip bizlerde belirlenen gündemin peşinden sürüklendik. Sömürgeci güçlerin dönem dönem bazı gezilerde yaptıkları konuşmalarla ortaya atıkları bazı kelimeler kimi Kürt yurtsever kesimler tarafından balıklama dalınıp, yeni bir şey kefşedilmiş gibi saman alevi gibi yanıp sönen kampanyalar düzenlediler. 2007 yılı, Kuzey Kurdistan ve Kürt’ler açısında tüm felaketlerin yoğun yaşandığı, asimilasyon, Türk ve Türkiyeliliğin had safhaya ulaştığı bir yıl oldu. 2007 yılında Kuzey Kürtlerinin TC-İmralı ve TC sınırlarına saygılı Dilekçeciler ‘’ (Bermuda Şeytan Üçgeni) arasında boğulup nefes alamadığı yıl oldu. Kurdistan halkının bu üçlü cendere içersinde ezilmesinin altında Bağımsızlıkçı alternatif bir gücün olmamasından kaynaklanıyor. Kuzey Kurdistan politik arenasına bakıldığında, görünürde böyle bir gücün uzun bir dönem oluşmayacağıdır. Kuzey Kurdistan politik arenasına bir kaç iyiniyetli yurtsever kişinin dışında, İmralı ve Dilekçeciler, TC’ nin icazetli politikları çerçevesinde hakımdırler. Bu sözler kimi kişi ve kesimler tarafından ağır sözler olarak nitelendirilirse bile yaşadığımız realite budur. Kurdistan’ ın kuzeyinde TC’ nin çizdiği sınırlar içersinde politika yapan anlayış egemendır. Bu güçlerin , icazetli politika yapanların Kurdistan’ ın kuzeyinde egemen olması, bu çizginin aşılmaması, Türk ve Türkiyeliliğin Kuzey Kurdistan’ ın en ucra köşelerine taşıyıp, ulusal değerlerimizde aşılması zor aşınma ve tahribatlar yapmaktadır. Bu ittifaka son dönemlerde, Apo’ nun İmralı’ya gelmesi ile psikolojik baskıdan kurtulan bir dönemin keskin bağımsızlıkçı örgüt ve partilerin önder kadrolarınında bu koroya katılımı ile Kuzey Kurdistan’ da Kürt halkının nefes yolları tıkanmıştır. 2008 yılında tıkanıklığın aşılması, yeni alternatif güçlerin, alternatif güç olarak Kurdistan ulusal bağımsızlık mücadelesinde yerini alması bir çok etmenlerden dolayı oldukça zor görünmektedir. T.C bir çok varyantları harekete geçirerek Bağımsızlıkçı güçleri tecrit politikası gütmektedır. Türk devleti PKK ve yıllardır Silahlı mücadelenin anti propağandası yapan DTP, PSK, KADEP....vs dilekçe ve imzacı güçleri politika arenasında gündemde tutarak, bu güçler aracılığı ile silahlı mücadelenin terörizmle eş tutma propağandası yaptırılarak, Türkiye ile radikal kopuş temelinde Bağımsız Kurdistan isteminin önü kesilmek istenilmektedir. TC, Türk ırkıçılı temelinde örgütlenen dini etiketli AKP, Hizbullah, Fetullah Gülen...vs parti ve cemaatlerin Kurdistan’ da kökleşmeleri için altan alta desteklemektedir. Kuzey Kurdistan’ da Bağımsızlıkçi örgüt ve partilerin yeniden politik arenaya yerleşmesinin önünde inanılmaz derecede büyük zorluklar vardır. Türkiyeciliğin Kurdistan’ da teşhiri, Bağımsız, birleşik Kurdistan düşüncesinin terörizm suçlamalarına aldırmadan yeniden maddi güç bir haline dönüşebilmesi kısa bir dönem için zor ama imkansız değildir. TC’ nin Kuzey Kurdistani politik örgüt, parti ve yurtsever diye nitelendirilen yurtsever kişiler üzerinde oluşturduğu sis perdelerinin aralanması gerekir. 80 sonrası, parti ve örgütlerin işlevsizleşmesinin nedenleri, parti içi çatışma - tartışmalarda ortaya atılan iddialar ve oluşturulan güvensizlık ortamının muhasabaesi. Bu tür iddiaların sağlıklı bir şekilde araştırılıp çözüme ulaştırılmadığı sürece, 80 öncesi politik yapılanmalarda yeniden sağlıklı bir mücedele inşaa edilemez, Kurdistani yapılanmalarda ulusal temelde bir ittifak oluşturulamaz. TC’ nin yaptığı tahribatlar, işbirliğine zorladığı ve işbirliği yapanların açığa çıkarılması gerekir. Bu yapılamadığı sürece eski yapılanmalar üzerinde temel atılamaz. TC’ nin Kurdistanı yapılanmalar içersindeki tahribatlarını asgariye indirmenin yegane yolu genç kuşaklara dayalı yeni bir yapılanma zorunludur. Herşeye rağmen 2008 yılının Kurdistan halkına yeni umut ve bağımsızlık yolunda başarılar dileği ile tüm ezilen ve sömürülenlerin yeni yılını kutlar, 2008 yılının Özgürlük ve Bağımsızlık mücadelesinin başlangıcı olması dileği ile....