PKK'nin Tasviyesi Yanılsamaları!
Türk devletinin savaş çığırtkanlığının sebebi çok tartışıldı ve daha da tartışılacağına benziyor. Bu kanuda farklı görüşler var. Kimi sorunu “PKK terörü”ne bağlıyor. “PKK terörü bitterse Türklerin beklentilerinin yerine geleceği” düşüncesi hakim. Dolayısıyla sorununda bu vesileyle halolacağı kanısındadırlar.Bize göre bu çevreler ya bilerek, ya da bilmeyerek büyük bir yanılgı içindedirler. Çünkü bu çevreler yine bilerek veya bilmiyerek PKK'nin varediliş ve vaoluş nedenlerini kavramaktan uzaktırlar.PKK'nin Türk devleti elinde Kürdistan'nın Kuzeyini egemenlikleri altında tutmanın ve Güneye saldırmanın aracı olmanın ötesinde başka bir işlevi yoktur. Hele Kürd millet hanesine yazacakları hiçbir şeyleri yoktur. Dahası “Kürd kıran” bir harekettir. Kürd millet kökünü kazımakla memur edilen Türk egemenlik sistemin lejyoner birliğidir. Bu nedenlerle Türk egemenlik sistemi PKK'yi bırakın stratejik tehlike görmesi, istedikleri gibi kullandıkları bir araç olduğu vakıadır. Bir kere Türklerin PKK sorunu diye bir sorunları yok. İsteseler bir afla bu sorunu kökten bittirirler. Fakat bittirmek şöyle dursun son politıkalarıyla yaratılan ortamda Kürdistan halkını PKK'ye yönlendirdi. Daha da yönlendireceklerdir. Bunu görmemek ya olup bittenleri kavramaktan uzak olmak, ya da art niyetli olmak gerekir.PKK'yi tasviye etmek TC devleti için bir sorun değildir. Nasıl kurup palazlandırdılarsa öylede tasviyede edebilirler. Fakat PKK'nin tasviyesi işlerine gelmiyor. Ondan doğan boşluğu Kürd milli dinamiklerin dolduracaklarını çok iyi biliyorlar. Bunuda çok tehlikeli görüyorlar. Bu nedenle kimse TC'nin PKK'yi tasviye edeceğini beklemesin.PKK neden varedildi, neden vardır soruları cevaplanılmadan mevcut durumu doğru tanımlamak mümkün değildir.Şu an sıcak sıcağına yapılan tartışma ve uygulamalar sanki TC-Kürdler savaşıyor ve Kürdler adınada PKK savaşıyor intibası veriliyor. Bunun amacı Kürd milli potansiyelini PKK'ye yönlendirip onun eliyle şu veya bu şekilde tasviye etmektir. Ama her halükarda PKK'yi gündemde güçlü olarak el altında tutmaktır. PKK'yi var ettiği günden bugüne Türk egemenlik sisteminin izlediği politıka bu oldu.Bir başka anlamıyla karşılıklı danışıklı savaş sürüp geldi. Bunun devam edeceğide ortada. Barış ve demokrasi beklentisinde olanlarda kendi çalıp kendileri oynamaya devam edeceklerdir. Bu ara olacaklar Kürd milletine ve savaşta çocukları ölen ailelere olacaktır. Danışıklı savaşın tarafları olarak TC devletinin asli sahibi ordu ve PKK kurmayları ile onları destekliyen kesinler rant elde etmeye devam edeceklerdir.Bu işin bir boyutu. Bunun yanısıra bir başka boyutu daha var. O da şudur. Kürdistan'nın Güneyindeki Kürd kazanımları Türk egemenlik sistemi açısında stratejik bir tehlike olarak birinci sırada yerini almaya devam edecektr. Esas korku budur. Tüm hesap ve planları bu gelişmeleri nasıl dorduracakları ve elde edilmiş kazanımları nasıl tasviye edecekleridir. Bunca görültünün amacıda budur.Bilindiği üzere TC daha önce defalarca Kürdistan'ın Güneyinde Federatif bir yapılanmanın sağlanması ve Kerkük'ün özgür Kürdistan'a bağlanması ve Kürdler lehinde her olumlu gelişmeyi “savaş nedeni sayacağını” ilan etmişti. Bu düşüncesi bugünde değişmiş değildir.Kürtdistan'nın Güneyindeki Kürd millet lehindeki gelişmeleri gelecekte“Türkiye'nin toprak ve siyasi bütünlüğüne tehdit oluşturduğu” kaygısından hareketle oraya saldırmanın aracı olarak PKK bahanesini elinde bırakmak istemiyor. Bu kozu başta ABD olmak üzere dünyaya kabul ettirmeye çalışıyor. Denilebilir ki, bu neden ellerinde alınırsa TC devleti amacından vaz mı geçer? Elbette değil. TC için gerekçe bulmak zor değildir. Dünden beri bağımsız Kürd devlet ilanı, Kerkük'ün özgür Kürdistan'a bağlanması, Türkmenler vs. gerekçeleri dilendiriyor bile.Bu nedenle kimi Kürd ve Türk çevrelerin seslendirdiği PKK'nin silah bırakmasıyla Türk militarist kesimin elindeki kozu alınmış olacak tezi yanlıştır. PKK olmasa bir başkası yaratılır. Şimdiden PKK'nin yerine silahlı islami hareketi ikame etme hazırlığı içindedirler. Kürdistan'ın Kuzeyinde mantar gibi bitten islami kuruluşların TC devletinin icazeti dışında geliştiğini zanetmek büyük bir yanılgıdır. Kürd milletinin Kürd millet davasını kıran ve kıracak bu aktörler arasında tercih yapma lüksü yoktur. Birini al öbürüne vur. Fakat işin tuhaf tarafı kimi Kürd çevrelerince devletin bu icazetli kontra örgütlerine Kürdistan Kutuluş Mücadelesi veriyor misyonunu yüklüyorlar. Kürd millet tasviyesini bilerek veya bilmiyerek destek veriyorlar.Kimi çevreleride TC devletinin son girişimleri karşısında herkesi PKK'li olmaya veya desteklemeye çağırıyorlar. PKK'nin savunduklarına ve yaptıklarına bakmaiyorlar. Gerekçeleride var. PKK tasviye edilirse Kuzey Kürd hareketi çöker deniliyor. El insaf yani!Sanki Kuzey Kürd hareketini umuzluyan PKK imiş gibi bir hava yaratılmaya çalışılıyor. Bu iddia sahiplerini bir bütün olarak art niyetli saymak kuşkusuz mümkün değildir. Fakat PKK'nin varediliş ve yaşatılmasının nedenlerini kavramadıklarını söylemek mümkündür. Bu çevreler, başta İmralıdaki unsurun ve onun daha leb demeden leblebi diyen artçılarının söylem ve eylemlerinde habersiz olamazlar. O halde bu çevrelerin derdi nedir? Kemalist kırmalara kefil olup Kürdistan halkını bunların arkasına takma çabasını niye veriyorlar? Bunu anlamak mümkün değildir.Yeminli PKK destekliyecilerini bir yana bırakırsak diğer kesime İmralı, Kandil ve Türk meclisindeki iradesizlerin hergün Kürd millet grurunu rencide eden açıklamalarına bir kez de Kürd gözüyle okumaları gerekiyor. Eğer daha hala anlamıyorlarsa kimsenin yapacağı bir şey yoktur. Olacak olan daha uzun bir süre Kürdistan halkının bunların elinde daha çok çekeceğidir.Denilebilir ki, peki bunun alternatifi yok mudur? Mevcut durumda yok. Varolan Hak-Par ve Kadep gibi oluşumlarında PKK'nin silahsız yansımalardır. İstem ve argümanları onların dile getirdiklerinin tekrarıdır. Geriye bağımsızlıkçı güçler kalıyor. Onların da arazi olduğu yıllar oldu.Kimi bunu bunalım telalığına yorumluyabilir. Olabilir! Fakat Kuzeyin mevcut olan realitesi budur.05 Aralık 2007
