Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 8 June 2010

Filistin en az altmış yıldır dünya gündemini meşgul ediyor. Birleşmiş
Milletler, Avrupa Birliği (AB), NATO, Arap Birliği, İslam Ülkeleri
Konferansı ve dünün Sosyalist Sistemi ile Varşova Paktı da dahil ne kadar
uluslararası kurum ve kuruluş varsa konuya ilişkin karar üstüne karar aldı.
Ve on milyarlarca dolar Filistin mücadelesine pompalandı.

Sistemlerden birinin tuzla buz olmasından sonra 1990'lı yıllarda İsrail,
geçmiş politikasını bir tarafa iterek, "Toprağa karşılık barış" formülü ile
işgal altında tuttuğu toprakların bir kısmından vazgeçip Filistin'e yarı
devlet statüsünde otonomi tanıdı. Kendi devlet sınırları içinde ise Araplara
dillerini eğitim de dahil, yaşamın tüm alanlarında kullanma olanağı sağladı,
televizyon ve radyolar açtı, temsilcilerine parlamentoda yer verdi.

Filistin'in bugün devlet başkanı, parlamentosu, hükümeti, güvenlik güçleri
var; okullarında anadillerinde eğitim veriliyor, hastahanelerinde Arapça
hizmet sunuluyor. Ve devlet çarkı ise ABD, AB, İran, Suriye, Suudi
Arabistan'la hemen hemen tüm Arap ve müslüman ülkelerden pompalanan
dolarlarla dönüyor.

Bugün bir değil, iki Filistin devleti var. Biri Batı Şeria'da Filistin
Kurtuluş Örgütü (FKÖ) yönetimindeki Filistin, diğeri Gazze'de Hamas
denetimindeki Filistin. Her iki örgüt arasındaki kanlı çatışmalarda ise
binlerce Filistinli yaşamını yitirdi. Filistin zındanlarında Filistinlilerin
derileri yüzüldü.

İsrail, bu yola koyulur, Filistin'e yarı bağımsız devlet statüsü tanırken,
tam bağımsızlığı ise Filistin örgütlerinin İsrail devletini tanıma şartına
bağladı.

Bugün tartışıldığı anlamda bir Filistin sorunu varsa ve dünya gündemini
meşgul etmeye devam ediyorsa, bunu en başta Filistin'deki çift başlılıkta,
FKÖ ile Hamas'ın siyasi rekabetinde, bunları farklı amaçlarla destekleyen
İran, Suriye ve diğer Arap ve müslüman ülkelerin çıkar çatışmasında aramak
gerekir. Örneğin İran ve Suriye, İsrail'le mücadelelerini Filistin üzerinden
sürdürüyorlar. Suudi Arabistan, İran'la hesabını Filistin üzerinden görüyor.
Mısır hakeza.

Filistin'i en az altmış yıldır konuşan, tartışan bu dünya Filistin halkına
haksızlıkta bulunmadı mı? Her ezilen, yurdu işgal edilen, sömürgeleştirilen
halk gibi, Filistin halkına da korkunç bir haksızlık yapıldı. Koskoca bir
halk tüm dünyaya savruldu, ülkesinde, toprakları üzerinde mülteci bir yaşama
mahkum edildi.

Filistin halkı, mücadelesi ve direngenliği ile bugün belli bir konuma geldi.
Bunu perçinlemesi ve geliştirmesi, Birleşmiş Milletler üyesi bağımsız bir
Filistin devletinin oluşumu ise kendi ellerinde.

Tamam, İsrail suçlu. Peki Filistin halkının dramını kendi kirli amaçlarına
alet eden Arap ve TC'de dahil müslüman ülkelerin hiç mi suç ve günahı yok?

Örneğin İsrail, Batı Şeria'ya değil, Gazze'ye ambargo uyguluyor. Peki
Filistin davasına sahip çıktıklarını iddia eden devletler ne yapıyor? Bir
Mısır neden sınırını kapalı tutuyor? Mısır sınırı açsa, Suudi Arabistan
bastırsa Gazze'deki abluka ve ambargo geri tepmez mi?

Kürtler, Filistin'in haklı davası için laf ebeliğinde bulunmayıp kanlarını
döküp yaşamlarını feda ettiler. Ama aynı Filistinliler Saddam komutasında
enfal operasyonları çerçevesinde Kürdistan'da vahşet uygulamaktan geri
kalmadılar.

Filistin için 'yanıp tutuşan', kundaktaki bebeği, bastonlu dedeyi bile
emellerine alet eden islamcı çevrelerle kendilerini solcu, liberal ve
demokrat olarak tanımlayan Türklerin Kürdistan'da onyıllardır sürdürülen
vahşete karşı sessizliklerine ne demeli? Filistin'e gösterdikleri
duyarlılığın onbinde birini neden yanı başlarında bombalanan, yakılıp
yıkılan Kürdistan'a ve binyıllardır yaşadıkları topraklardan sürülen ve
ekmeğe muhtaç bir yaşama mahkum edilen milyonlarca Kürde göstermiyorlar?

Kürdistan en az yüz yıldır parçalı konumda. Aileler, aşiretler, köy ve
kentler arasına sadece bir devlet tarafından değil, tam dört devlet
tarafından telörgüler çekilmiş, birbirleri ile merhabaları kesilsin diye
mayınlar döşenmiş, katledildiklerine ise adları kaçakçı ve şakiye, eşkiya ve
teröriste çıkmış.

Filistinli çocuklar işgalci güçlere taş attıklarında kahraman, Kürt
çocukları işgalci güçlere taş attıklarında ise terörist sayılıyor ve
yaşlarından daha fazla hapis cezalarına çarptırılarak esir tutuluyorlar.

Filistin'e onbin ton yardımda bulunmakla övünen bu zevat, kendi devletleri
eliyle yakılan dörtbin Kürt köyünden bir şafak vakti sürülen ve bir lokma
ekmeğe, bir tas suyla bir hırkaya muhtaç bırakılan milyonlarca Kürdün tümüne
değil, birine bir tas su ikramda bulundu mu? İş ve aş için yollara dökülen
ve soluklarını Karadeniz, Akdeniz ve Ege kıyılarında alan Kürtlerden kaçına
insan muamelesinde bulunuldu? Tarlalarında ırgatlık yapma, çeşmelerinden su
almalarına müsade edildi mi? Valiler, kaymakamlar hükmünü sürdürdükleri il
ve ilçe sınırlarına 'Kürtler giremez!' diye buyurduklarında veya salt Kürt
olduklarından dolayı 'yerlilerce' saldırıya maruz kaldıklarında, kaç Türkten
itiraz yükseldi?

Medyatik ve dini kisveli bir şovla Akdeniz'in serin sularına açılan bu
muhteremler ve onlara arka çıkan liberal ve demokratlar, Kürdistan'da süren
bu savaş, bu ölümler dursun diye birgünlüğüne de olsa yollara düştüler mi?
Çocuk ve kadınların üstüne sürülen panzerlerin önünde durdular mı? Daha dün,
3 Haziran günü Silopi'de 'operasyonlar son bulsun, Türk gençleri de ölmesin'
diye yollara dökülen sivil halka alçakça ve pervasızca saldıran, kendi
parlamentolarında yer alan milletvekillerini dahi hedef almaktan, onları
yaralamaktan kaçınmayan TC'nin polis ve ordusuna ses çıkaran oldu mu?

Ama bu muhteremler tersini bolca yaptılar. Genelkurmay helikopterleriyle
yakılıp yıkılan Kürdistan semalarından çokça uçtular; ordularının
kahramanlıklarıyla gözleri yaşardı, katledilen Kürt gençlerinin parçalanmış
naaşları başında bolca poz verip deklanşöre bastılar.

Müslümanlık ve dinse, Kürtlerin de çoğu müslüman. Aradaki mesafe ise öyle
yüzlerce millik değil. Demek ki sorun bu değil. Sorun, o muhteremlerin
damarlarında akan kanla, kodlandıkları genler ve tornasından çıktıkları
sistemle ilgili.

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.