Kurdistan, Irak ve Türkiye' de gelişen olay ve yaşanılan süreç, içinde yaşadığımız dönemi olduğu kadar yakın geleceğimizi belirleyecek çok önemli gelişmelerdir. Halk olarak henüz gerçek işlevini görecek, Kürt halkını bilgilendirecek, Kürt siayasal önderliğine rehberlik yapacak ulusal kurum ve kuruluşlara sahip olmadığımızdan, yaptığımız-yapacağımız değerlendirmeler, kısır kalıyor. Oysa günümüz dünyasında, bütün ülkeler, partiler, örgütler...vs günden belirlemek, politikalar oluşturmak, bugün ve yarını planlamak için çeşitli stratejik kurum ve kuruluş oluşturmuşlardır.
Ülke, parti, örgüt...vs lerin politikalarında aktif rol üstlenen, stratejik araştırmalar merkezi, kişilerin bireysel bazda karar verme yetkisini sınırlayarak kollektif karar verme sürecini önplana çıkararak toplumsal kurum ve kuruluşların kökleşmesine, kollektik hafiza, kollektif refleksin gelişmesinde önemli katkılar sunmaktadır. Kürt halkının, Kurdistan ulusal mücadelesinin temel aktörlerinin günümüze değin deyim yerindeyse ’'salapati'' günlük kendiliğinde gelişen olayların kuyruğuna takılarak yada çoğu zaman sömürgeci devletlerin belirlediği döndem içersinde tıkanıp boğularak, politika belirlemeye çalışmışlardır. Bundan dolayıdır ki Kurdistan ulusal mücadelesi her dönem bir önceki yenilginin neden ve sonuçlarını bilince çıkarmadan, kör-topal bir şekilde yeniden ayağa kalkmaya, dirilmeye çalışmıştır. Her seferinde, doldur-boşaltmalar yürütülmeye çalışılan Kürdistan ulusal mücadelesi her seferinde arkasında bir yığın enkaz bırakarak karanlık kuytularda kaderine terk edilmiştır.
Uluslararası koşulların, Güney Kurdistan ulusal mücadelesinin lehine estiği bir dönemde de facto oluşan Küçük özgür bir Kurdistan parçasında önderliğin, gerek kendi zaaylarını gerekse, Kurdistan ulusal mücadelesinin dönemsel olarak yaşadığı yenilginin neden ve sonuçlarını araştıracak ve sağlıklı bir temelde ulusal politikalar oluşturmak için bir yandan kurumsallaşmaya doğru adım atması diğer yanda da stratejik araştırmalar merkezi oluşturması beklenilirken, Güney Kurdistan parçasını olduğu kadar, diğer paçalarıda hayalkırıklığına uğratarak partizanlık ve Irakçılığı esas aldılar. Kurdistan bölge başkanı sayın Mesud Barzani' nin dönem dönem dillendirdiği, ’' Anayasa bağlı kalınmazsa, ayrılma hakkımız kullanırız''- söylemleri yaşanılan pratik gelişmelerle bağdaşmamaktadır. Irak anayasası bir kez değil binkez delinmiştır. Çok basit bir örnekle Kerkuk ve diğer işgal altındaki toprakların kaderini belirleyecek 140. maddenin 2007 yılında uygulanıp sonuçlanması gerekirdi. Irak devler başkanı Sayın Celal Talabani' de son kalan yıllarını Irakçılık ve Irak devletini yeniden inşa etmeye adamış.
Ulusal politikaların ortaya çıkmasında etkileyici olan stratejik kurum ve kuruluşlara sahip olmadığımızdan, Türkiye, Irak ve Kurdistan' daki son gelişmeleri tahlil etme-yorumlama politika belirleme bireylerin ’'yetenek ve olayları olayları geniş boyutlu analiz etme'' becerisine kalmıştır. ’'Ergenekon'' AKP-TSK arasında yaşanılan iktidari paylaşma çatışması, Irak ve Güney Kurdistan' da yapılacak seçimlerin kısır ve soyut bir şekilde değerlendirilmektedir. Kuzey Kürtlerinin büyük bir çoğunlukla Ergenekon, AKP-TSK çatışmasını ’' Türkiyecilik'' ekseninde ele almaları, Kürdistan ulusal mücadelesi açısında fiyaskodur.
Irak ve Güney Kurdistan' da 7 Martta yapılacak genel seçimlerin Küzey Kurdistani parti, örgüt ve aydınları tarafından es geçilmesi, Türkiyeciliğin ne denli ruhlarımza işlediği, bilincimizin nasıl Türkiyeclikle köreltildiğinin somut bir göstergesidır. Newroz. Com' un Güney Kurdistan' daki gelişmeleri, Kurdistan ve Irak' ta yapılacak genel seçimleri Kurdistan' ın Kuzeyine tarafsiz bir şekilde aktarması, kitleyi aydınlatıp bilinçlendirmesi, parçalar arasında kollektif ulusal bilincin gelimesinde öenmli katkı sunması, takdire şayandır.
Devam edecek.....
