Şu an bilim modeline tam olarak oturulmayan yaratılış kuramı Darwinizm, umarım yakın bir tarihte rüştüsünü ispatlar.
İspatlanmalı, değilse insanoğlu çok vahşi, ilkel, egoist, arzulu ve kendini beğenmiş bir yaratık olarak hem doğayı hem de kendisini bitirişe sürüklüyor.
Kendini doğadan saymayan, yaratılış gereği tanrı çocuğu, elit, özel...vb. masallar üreterek, ukalaca hem doğaya hem de hem cinslerine bu vesile ile tahhaküm masalları yaratılıyor.
Darwinin evrimsel yöntemi ispatlansın ki biz insanoğlunun burnu daima yere sürtünerek hayata, kendimizi, çevremizi tanıyarak ilerleyelim.
Değilse eline güç ve iktidar geçen hemen farklı teraneler ortaya atarak, insan üstünlüğünü ön plana çıkararak hakimiyetini geliştiriyor.
Diğer canlı varlıklar gibi doğadan geldik ve eşittiz fikri gelecekte olası en büyük devrimdir.
Bu söylediklerim, yani hurafe ve metafizik fikirler biz Kürdlerde de gelişme kapısı aralanıyor.
Dinler ve özellikle İslam zaten bunu Kürd halkında en alasını geliştirdi.
İslamdan sonra ise şimdi de Apoizm peydah olmaya başladı.
İlk savunmalarındaki teoriler görece daha hümaniter, ekolojist..olan Öcalan, son yazılarında-ki iktidarın güzel tadını almış olacak- giderek dini, mistik, semavi, hiyerarşik ... fikirleri çaktırmadan dilendirmeye başladı.
Utanmadan birde bize o kadar insanın, kadının, doğanın... tahrip edilmesinde 'rahip, insanmerkezli vizyon, dinler, kutsal kitapların.... Bir tahakküm aracı olarak nasıl kulanıldığını' anlatıyordu.
Şimdi ise;
"Kutsal Kitap'ta geçen “Tanınmak için insanı yarattım“ ayeti belki de bu anlamdadır. Şüphesiz insan tüm bitki ve hayvan canlılığının birikimi iken, tersi doğru olamaz; yani tüm bitki ve hayvanları toplasanız da bir insan etmez. Burada karşımıza insanı ayrı bir alem olarak alma gereği doğmaktadır. İnsan ayrı bir alem olarak ele alınmayı gerektirecek kadar önemlidir."
Absurd, metafizik... hikayelerle tekrar bizi başa götürmeye çalışıyor.
Arkasından söylediklerinin çelişkisinden olacak; "Kastettiğimiz ’insan merkezli' bir evren anlayışı değildir." Diyerek müritlerinin kafasına anlaşılmayan Kuran ayetleri gibi daha da gizemli, derin..olmaya çalışıyor.
Fena yöntem değil aslında.
Yesinler seni "Önderim".
Cinsellik ve aşk konusu desek, aynı.
Dinlerden, sapık marjinal inançlardan da daha beter bir elitizme götürüyor.
"Her cinsel birleşme kısmen ölümdür. Bazı hayvanlar birleştikten sonra hemen ölürler. O halde cinselliğe yoğun bağlılık, yaşamın en ilkel halini ve ölümün gerçekleşmesini de çağrıştırır."
Ya yıllardır kulağa hoş gelen cümleleri kullanır bu cinsellik ve aşk konusunda.
Cinselliğe olan nefreti nerden geliyor, anlayamadım?.
Peki Öcalan!, bu söylediklerini zaten yıllardır dinler, rahipler, mistik peygamberler iddia etmişti.
Peki neden temel bulmadı toplumda?.
Madem 'insan doğadan üstün, evren de tanrı tarafından izlenmek için yaratılmış' neden bu erdemli kavramları yaşayamıyor, neden bu kadar uçkuruna düşkün insanoğlu?.
Senin o dediğin fikirler doğru olsaydı insan olmazdı.
Cinsellik 'ölümdür' diyerek ne yaptığın bile belli değil.
Şu an ki krallığını, bu aristokrat cümleleri ilhama gelip keşfediyorsan, Kürdlerin bol bol cinsel ilişki sonrası dünyaya getirdiği çocuklar ve kanları üzerinde yapıyorsun!.
Bu fikirler beraberinde yeni ve temiz aşk değil sadece cinayetleri, kanı ve ölümü getirir Öcalan.
Zaten bir sürü insanın ölümü 'cinselik ile ölümün aynı olduğu' teorini yıllardır Kürdistanda pratiği ile gerçekleştirildi.
Söylediklerin yeni şeyler değil!.
Bilakis sen daha yeni yeni İmralıda keşfediyor olabilirsin.
Ama ben ve bir sürü insan senin bu şairane cümleni 'cinselik ile ölümün aynı olduğu' Kürdistanda canlı canlı keşfettik.
İyi gidiyorsun, böyle konuşmaya devam et.
İlerde hepsi alehine olarak geri dönecek.
Alıntılar;
*Abdullah Öcalan, Kapitalist Modernitenin Aşılma Sorunları ve Demokratikleşme
yesinler seni"önderim"