Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 4 March 2009

[center][size=x-large][color=#CC0000][b]SEÇİM VE TAVIR[/b][/color][/size][/center]

[center][img]http://turkce.kurdistan-aktuel.org/images/stories/salih_aras1_thumb_thu…]

En sonda söylemem gerekeni, en başta söylemek istiyorum; özgür bir kurum olamayan, irade, karar ve özgür düşünceden yoksun, 'bende kürt aşkı yok' diyen ve 'türkleri seviyorum, annem türk' diğerek, 'Kemalizmin, Diyarbakır ve Dersim'de yapamadıklarını ben yapıyorum' açık açıklamasıyla, kendini tartışma götürmeyecek bir şekilde ifade eden, zatın denetim, yönetiminde olan ve özünde Kemalist sistem içerisindeki yeri; CHP, MHP ve AKP'den hiçde bir farkı olmayan DTP'nin, asla ve asla desteklenmemesi, bütün kürtlerin ulusal çıkarınadır.

Bu günlerde DTP'yi kendi haline bırakmışlar. Olumlu sözler söyleniyor, olumlu çıkışlar yapılıyor. Bu bir aldatmacadır. Bağımsız bir kurum görünümü yaratmak istemektedirler. Hesap; yeniden halkın ilgisini çekmek ve desteğini alarak,felaketler yaşatma, yönetici kesimde ise;tasfiye ve faali meçhul cinayetler hazırlama olacaktır. Bu yıllardan beri yapılan klasik bir hal almış, sürekli kullanılan bir taktiktir. Böylece Kürt Ulusal hareketi provaka ediliyor,kendi gücüyle tüketiliyor. Samimi DTP yöneticileride bilmeliki, İmralı'ya bağlı
bir oluşum; Genel Kurmaya bağlı demektir. Eğer DTP seçimlerde başarılı olursa; en üstten yöneticileri harcanacaktır!!!

DTP yaklaşık 20 yıllık bir tuzağın son halkasıdır. PKK geçmişinde olduğu gibi, halkın devrimci-ulusalcı potansiyeli ortaya çıkarılarak, T.C'nin karanlık (bazende açık) güçlerine yem edilmiştir. Sadece kurmuş oldukları partiler bünyesinde, 400'ün üzerinde kadronun faali muçhul olduğu, son DTP 'yöneticileri' söylemektedir. PKK'de olduğu gibi, tek amaçları; A.Öcalan'ın ihanet ve itiraflarını bir ulusal direnişmiş gibi gösterip ve her şeyi O'na endeksleyen, O' na 'sayın' denilmeli savsatasıyla yüzlerce kadrosunu cezaevlerine gönderen ve mahkemelerde süründüren bir partiye verilecek oy olamaz.

Sadece iltica dilekçesinin kabul edilmesi için; Dünya'nın çeşitli mekezlerinde onbinlerce kürdü sokaklara döken, 59 tanesini canlı canlı benzinleyerek (bunlardan kaçı yaşıyor ve ne durumdadır, umurunda bile değil) yaktıran, devletin yeminli, kürt düşmanının (aşk yoksa,nefret var) emirleriyle yönetilen bir DTP'nin bu halka vereceği felaketten başka bir şey değildir.

Neredeyse 40 yıldır denenen bu anlayış ve çizgi mahküm edilmelidir. Dünya'da onlarca halk bü sürecin çeyrek diliminde ulusal ve sosyal kurtuluş devrimlerini yapmıştır. Halen ne denenmek isteniyor? Herkes sorumlu ve duyarlı davranmak zorunda değil mi? Her şey O'nun için deniliyor. Tanrıdan ya da doğadan O'nun için ölümsüzlük mü, isteniyor? 65'ine yaklaşan bu ihtiyar için (O'da zamanın da Kürtlerin Ak sakallı, tertemiz yürekli ulusal Önderlerine hakaret ederek 'ihtiyar' demişti) yüzbinlerce kürt feda edildi, dahada mı edilmek isteniyor? Hangi vicdan sahibi buna evet der?

Amaç mı, araç içindir yoksa araç mı, amaç içindir? Bu bir evrensel gerçektir. Araç, amaç içindir. Yani Kurdistan ve Kürt halkının davası bir amaçtır. Partiler, örgütler ve kişiler ise araçtır. Kutsal olan Kürdistan davasıdır. Şimdi; PKK, KCK ve yansımaları durumunda olan 'kurumlar' (hep hayalet kurumlar) için gerçek nedir? Açıklamalarına ve faaliyetlerine bakıldığında açıkça şu gerçek görülür; bin tane Kürdistan A. Öcalan' a feda olsun. Açıkçası bunlar; kemalizim aşkına Kürdistan'ı, intikam alırcasına, hemde kürtlük adı altında A. Öcalan'a feda etmek istiyorlar. Yani betonlamak istiyorlar.

Tercihler kürt aşkından yana yapılmalı. Bağımsız kürt aşkıyla dolu, Parti ya da adaylar desteklensin. HAK-PAR'ın desteklenmesini doğru ve yerinde buluyorum. Kürdistan hiç bir Parti ve liderin tekelinde değil. Bu hak sahibi olduğunu iddia edenler var. Onlara bir cevap vermek gerekiyor. Bunun için farklılıkların ve kürt aşkının olması zorunludur.

Tabiki İmralı' ya tavır alan bir DTP'yi de desteklerim. Ancak çok uzaklarda bir ihtimal. Ortadoğu politakasında iyi niyet olamaz. 40 yıllık ve netleşmiş bir çizgiye iyi niyetle hiç yaklaşılmaz.

Aziz Nesin'den, 'Bir eşek güneşli bir yaz gününde yemyeşil bir çayırda otlamaktadır. Gözleri bir kurda takılır. Olamaz der, gözlerim yanlış görüyor. Bu gün ortasında kurdun ne işi var, der. Otlamaya devam eder. Kurt yaklaşır karnını parçalar yemeğe başlar. Eşek halen inanmaz ve bu bir rüyadır, der.

Herkes, özellikle ilgili çevreler her şeyi biliyor. Herkes vicdanıyla başbaşa.

03.03.09

[b]Salih ARAS[/b]

bay aras madem ayrildiniz peki bu gune kadar ne yaptiniz nerdeydiniz nelerle ugrastiniz bilmiyoruz.peki bu intenet alemi olmasaydi ne yapacaktiniz. bence sayin aras siz kendinizi kandiriyorsunzu sizin soylediklerinizin hicbir kiymeti harbiyesi yok bos yere sayfalari karalayip duruyorsunuz. bakin bende o yapidan ayrildim cesitli ulkelerde kaldim simdi ise ingilterede yasamaktayim ayrimamin uzerinden dokuz yil gecti simdi londrada ticaretle ugrasmaktayi bence sizde baska seylerle ugarasin.

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.