Parlamento, Anayasa ve Kaygi verici gelismeler....

Güney Kürdistan’da yasanan son gelismeler kaygi verici ve tüm Kürdistanli yurtsever cevrelerini de rahatsiz etmektedir..

30 Ocak secimlerinden bu yana 3 ay 20 gün gecmesine ragmen hâlâ Kürdistan Parlamentosu toplanmamis ve yapmasi gereken görevleri yapamiyor...

Kürdistan Parlamentosu nicin toplanmiyor?

Cevap cok basit: KDP ve YNK anlasamiyorlar...

Ne üzerine?

Kürdistan Bölge Baskani’nin yetkileri, görev süresi vb... konularda....

Aslina bakilirsa bu konuya iliskin karar vermesi gereken Kürdistan Parlamentosudur...

Ama YNK ve KDP politbürolari bu görevi üstlenmisler... Kürdistan Parlamentosu da ishsiz kalmis...

KDP ve YNK disinda kalan Kürdistanli siyasal partiler bir cok aciklamalar yaparak bu dayattilan durumu protesto ettiler...

Kürdistan Parlamentosunun KDP ve YNK disindaki 17 üyesi, 17 Mayista yayinladiklari „Kürdistan Halkina“ basligini tasiyan bildiriyle var olan sürece karsi cikiyor, sorunlarin cözüm yerinin parlamento oldugunu vurguluyor ve 25 Mayisa kadar Kürdistan Parlamentosunun toplanmasini talep ediyorlar.....

KDP ve YNK Politbürolari bir cok toplanti yaptilar... Bazi konularda gelismeler gerceklestirdiklerini ileri sürdüler... Fakat sorunlarin tümüne bir cözüm getiremediler...

KDP ve YNK Politbürolari cözüm bulmuyunca Mam Celal’in dönüsü beklendi... Bugün Mam Celal Kürdistan’a geri döndü..

Bugünlerde iki tarafin politbürolar Mam Celal ve Kak Mesud Baskanliginda toplanacaklar... Iki taraf arasinda yasanan sorunlara cözüm bulacaklar...

Ama KDP ve YNK arasindaki bu rekabet, Kürd halkina, istemlerine ve kazanimlarina zarar veriyor..

Bugün Kürdistan Parlamentosu 13 yasindadir.... 13 yil boyunca Kürdistan Parlamentosu Kürdistani bir Anayasaya kavusturmadi. Nuri Talabani 1992‘de Kürdistan icin bir Anayasa taslagini Kürdistan yetkililerine ve parlamento üyelerine sundu.. Bu taslak üzerine bir dizi tartismalar yapildi ve eklemeler oldu.. Bir ara KDP ve YNK parlamento gruplarina bagli 33 kisi bu taslagi Parlamentonun gündemine tasimak istediler. Fakat, KDP ve YNK o dönem var olan bölgesel devletlerin tutumlarini ve uluslararasi sartlari sebep göstererek buna yanasmadilar...

Daha sonralarida Kürdler bu taslagi Parlamentodan gecirebilirlerdi... Eger Kürdistan’da Parlamento tarafindan kabul edilmis Kürd ulusal haklarinin temsilcisi olan kurum ve kuruluslarin yetkileri, haklari ve sinirlari cizilen bir Anayasamiz olsaydi, Araplarla cok daha rahat tartisilabilinirdi...

Irak devleti dagildigi zaman, Kürdler Araplara kendi Anayasasiyla gider, zeminini tespit eder ve nasil bir Irak istediklerini ifade ederlerdi...

Nuri Talabani’nin kaleme aldigi taslak Kürdistan Parlamentosundan gecmis olsaydi yada halk oylamasiyla kabul edilseydi bugün yasadigimiz bir dizi sorunu yasamayabilirdik...

Nuri Talabani’nin söylemiyle „1994 catismalari da olmayabilirdi“...

Kürdistan Bölge Baskanin yetkileri ve secim bicimide bu taslakta vardi...

Sorunlar kapiya dayanmadan biz harekete gecmiyoruz..

Güneyli Kürdler 13 yil Irak’i beklediler... Irak’ta bir Anayasa olussun, Kürdlere taninan haklar cercevesinde bir Anayasa yapalim mantigi icinde oldular..

Gecmiste Kürdistan Anayasasinin parlamento tarafindan onaylanmamasi icin cesitli nedenler ileri sürülüyordu... Simdi bunun zemini kalmamistir. Cünkü mevcut olan Kürdistan Hükümeti ve Parlamentosu Gecici Irak Anayasasinca taninmis, Kürdistan Parlamentosu secimlerini Irak Yüksek Secim Kurulu yönetmistir..

Kürdistan Parlamentosu toplanmali, merkezi hükümete birakilmasi gereken yetkiler disinda Kürdistana bir Anayasa yapmalidir..
Böylelikle Bölge Baskaninin sorunuda cözülür... Bagdat’ta „Anayasa savasini“ verenlerinde isi kolaylasir...

Elimizde bir Anayasamiz olmadigi müdetce bugün Baskan sorunu, yarin baska sorunlar cikar..

Bu sorunlu halimizle „iki farkli yemin yapan“ hükümetle isimiz zor..

Secim boyunca halka verilen sözlerin hic biri bu 4 ay boyunca gerceklesmedi..

Irak’ta Parlamento onlarca defa toplandi, Cumhurbaskani, Basbakan, Hükümet üyeleri atandi ve herkes görevine basladi..

Kürdistan’da hic bir sey yapilmadi...

YNK ve KDP „resmi“ ve resmi olmayan yazarlarini seferber ederek basin savasina giristiler...

KDP ve YNK basini iki taraf arasinda yapilan antlasmalardan söz ediyor... Fakat bu güne kadar bu antlasmalar halka ve kamuoyuna aciklanmis degil....

Herkes antlasmadan söz ediyor... Ama antlasma ortadan yok ve halk ortak edilmiyor..

Iki örgüt arasindaki bu rekabet bu sekilde devam ederse, kurumlari islevsiz kilarsa Kürdlere pahaliya patlar..
YNK ve KDP diger Arap gücleriyle birlikte Gecici Irak Anayasasini imzaladilar ve hâlâ bu yasaya bagli olduklarini ve gelecekteki devamli Anayasaya da temel teskil etmesini istiyorlar...

Fakat, bu Gecici Irak Anayasasini dikkatlice okudugumuz zaman bazi Kürdistan kurumlarindan söz etmesine ragmen muglak bir Anayasadir..

KDP ve YNK tüm secim calismalari boyunca halka önümüzdeki savasin „anayasa savasi“ oldugunu tekrarladilar... Iki taraf en tecrubeli kadrolarini Irak Parlamentosuna gönderdiler.(Bunun icin Kürdistan ve Irak Parlamentolarina gönderilen üyelerin listelerine göz atmak yeterlidir)

Bu tecrubeli kadrolar Bagdat’ta olmalarina ragmen yemin meselesinde Kürdlere karsi bir darbe yapildi..

Anayasa tartismalarinda basimiza buna benzer bir daleverenin gelmemesi icin daha simdiden uyanik olmak gerekir..

Cünkü Kürdlerin gelecegiyle ilgili yasamsal sorunlar masaya yatirilacaktir..

Irak hâlâ sözde federal bir yapilanmadir... Araplar Saddamsiz bir Irak’in hayalini kuruyorlar..

Yeni Irak Anayasasi hazirlanirken Kürdler icin önemli hususlar:

1)Federal yapi.. Hâlâ bu kavramin ici doldurulmamis..

2)Kürdistan sinirlari.... Bu konuya iliskin olarak, Araplar ve Kürdler iki farkli dünya gibiler.

3)Kerkük ve isgal altindaki topraklarin Kürdistan’a geri dönmesi... Kürdler ve Araplar iki zit kutup...

4)Demokrasi, kadin haklari, temel hak ve özgürlükler, laik bir devlet gibi konulardada Kürdler ve Araplar arasinda görüs birligi yok...

5) federal veya konfederal Irak’i olusturan iki temel millet, Kürdler ve Araplar meselesinde kismen bir konsensus var... Bunun teorik tarihcesi ise cok eski Anayasalara dayaniyor..

6) Kürdce ve Arapca iki resmi dil meselesi ise teorik olarak kabul ediliyor. Ama pratige aktaran yok...

7)Pesmerge güclerinin korunmasi meselesi ise Siilerle yapilan hükümet antlasmasinda yer aliyor... Ama anayasal bir zemine kavusmasi lazim...

8)Tüm bu maddelerin yaninda Kürd Ulusunun ayrilma hakkinin Anayasaya gecirilmesi.... Kisacasi gönülü birlik... istendiginde ayrilma hakki....

Tüm bu istemleri yerine getirmek icin Kürdlerin tek bir yolu var... Tek ses, tek irade ve tek tavir göstermedir.

Bunun icin esas görev YNK ve KDP’ye düsmektedir... Bu partilerin iliskileri bozuldugu andan itibaren, bu istemlerin hic biri gerceklesmez...