KÜRTLER 'PETROL' ADALETİNE GÜVENMEMELİ!

Kürtlerin Irak'ta içine girdikleri politik tutum tehlike çanları çalıyor. Yıllardır, özerklik ve federasyonu aşamayan Kürtler, yeniden ateş hattına sürükleniyor.
Bağımısızlıktan başka çözüm yolları olmayan Kürtler kaybetmenin koşullarını adeta kendileri yaratıyor.

Tarih boyunca Kürtler Irak'ta oyuna getirildi. Her gelen Irak yönetimi Kürtlerle özerklik ve federasyon konularında önce anlaştı, sonra da bu anlaşmayı rahatlıkla bozdu. Hiç bir uluslararası güç bu haksızlıklara, 'adaletsizliktir' deyip ses
çıkarmadı.

Şimdi Irak'ta Kürtlere karŞI aynı oyun sahnelenmek isteniyor.

Son yapılan seçimlerde yer almayan Sunni Arapların görevini Şii Araplar üstlenmiş durumda. Şiiler şimdi Kürtlerle uzlaşma arayan, iyi niyetli taraf gibi gözüküyor. Ancak, Şiiler, Sunnilerin de yönetime katIlacağı günü bekliyor. O gün geldiğinde,
Şii Araplarla Sunni Araplar tekrar birliklerini sağladıklarında, Kürt federasyonuna bir çizgi çekecekleri muhakkaktır. Çünkü Irak'ta işleyen adalet, 'petrol' adaletidir, halkların birbirlerini karşılıksız tanıdıkları adalet Irak için sözkonusu olmamıştır.

Kürtler, Irak Cumhurbaşkanlığını da, parlamentosunu da Şiilere bırakmalı ve kendi bölgelerinin bağımsızlığını ilan etmelidir. 50 tane Kıbrıs Türkü bunu başarabilmişse, uluslararası hukuk gereği de bu hakkı elde eden Kürtler daha da bir başarabilir.

ABD ya da Şii AraplarIn da bu vesileyle neye karşı oldukları, neye taraf olduklar? daha bir belirginleşir ve herkesin buradaki içyüzü de ortaya çıkar.

Bağımsız Kürdistan ilanında Irak'ta zor duruma düzen ABD'nin olumsuz tepki göstermesi beklenemez. Kararlı bir tutum içine girecek olan Kürtler, kendi geleceklerini garanti altına alabilirler. Aksi durumda, ileriki süreçte ortamın normalleşmesi durumunda ABD'nin de Kürtlere vereceği fazla bir desteği olmaz. Kürtler en fazla desteği şimdi ABD'den alabilirler.

Kürtlerin Irak geneline yayacakları bir politika ancak kendi siyasi kaoslarını yaratır. Kürtlerin bu ortamda, tüm Irak'ın sahibi rolünü üstlenmeleri göze hoş gelebilir, ancak bu göze hoş geldiği kadar tehlikelidir de. Bazı yırtıcı hayvanlar avlarını yakalamak için her zaman ayni hamleyi yapmaz, bazen de çaresiz gibi gözükürler, ancak fırsatını bulduğunda avını asla af etmez.

Irak'ta yaşayan hangi halkın Kürtlerin dostu olduğu söylenebilir. Hangisi zor günlerinde bugüne dek Kürtlere arka çıkmıştır. Irak tarihine bakıldığında her halkın kendi başının çaresine baktığı ve hepsinin de Kürtlere karşı birleştiği görülür.

Bundan sonra da bunun olacağı kesinse, o zaman neden yıllardır emek verilen Kürt bağomsız devlet düzeni, ne olacağı belirsiz Irak yönetimiyle değiştirilsin. Kürtler, kesinlikle 'Iraklılık' rölünden çıkmalıdır. Irak, Iraklıların olabilir, ama Kürtler bu kategorinin içine kendilerini dahil etmemelidir.

Kürtler, 'biz Kürdistanlıyız' demelidir, çabalar bu yönde olmalıdır. Türkiye, Suriye ve İran'daki Kürtler de, bu anlayış içinde Güney Kürdistan Kürtlerine destek
vermeli ve siyasi tezlerini bunun üzerine kurmalıdır.

Bağımsız Birleşik Demokratik bir Kürdistan, Kürt halkının özgürleşmesini sağlayacağı gibi, Ortadoğu barışının temel direğini de oluşturacaktır. Aksi giri
şimler, her zaman işgallere ve zorbalıklara açık olacaktır. Kürtler bu saatten sonra asla federasyonu tartışmamalı ve kesinlikle gündemlerinden çok acil bir şekilde
çıkarmalıdır.

14 mart 2005