HOLLANDA’YA KINAMA ve PROTESTO
H. H. Yıldırım’ın Hollanda hükümeti tarafından gözaltına alınması, ilkin bir Avrupa ayıbıdır.
Avrupa Birliği ülkelerinden birinin ‘sığınma güvencesini’ diğerinin tanımaması anlaşılır şey değildir! Eğer Avrupa hukuku açısından, sabıka sayılacak ber durum bulunsaydı, öncelikle sığındığı ülkenin hürriyeti sınırlayıcı uygulamalara gitmesi gerekirdi. Herhalde Almanya’nın bu konuda Hollanda’dan birşeyler öğrenmeğe gereksinimi yoktur!
Hollanda hükümetinin bu anti demokratik davranışını protesto ediyorum.
Türkiye’nin Kürt toplumunu inkar eden, Kürt ulusunun haklarını gasp eden anlayışı gereği, yasa dışı ilan ettiği ve edeceği her Kürd’ü gözaltına alarak, Türk Hükümetinin antidemokratik yapısına göz kırpmak, Avrupa Birliğinin kriterlerini çiğnemek demektir. Hollanda Türkiye’yi Kürt ulusunun anadilde eğitim haklarını tanımaşa, diğer bir deyimle demokratik olma?a davet ederken, kendi kendisi ile çelişkiye düşmektedir.
Hollanda Hükümetini, Türkiye’nin iki yüzlü politikasını devralamaktan vaz geçip, mazlum Kürt halkını yanında yer almağa davet ediyorum!
H H Yıldırım, derhal serbest bırakılmalıdır!
Kürtler adına, PKE- PLATFORM`un ( Platforma Kûrdên Evrupa) “Konferansa Netewîya Bakurê Kurdistan” Hollanda`da düzenlemesi yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Yoksa artık mahal seçerken, uluslararası toplantıları rizike eden ülkeler listesine Hollanda’nın eklenmesi de mi gerekmektedir?
Sırası gelmişken, toplantıya ‘özel davetli’ biri değildim, lakin bu olay vesilesiyle eklemem gereken birşey var:
Herkesin itip-kaktığı bir halk olmaktan çıkmamızın zamanı geçmektedir.
şimdiye kadar yapılan, adı ‘Ulusal Konferans’ olup, tek parti toplantılarını geçmeyen ve Kürt kitlesini hegemonyaları altına geçirme amacı dışına çıkmayan toplantılar nedeni ile gerekli ilgiyi göremeyeceği endişesinde olmamla birlikte, böyle bir toplantının bazı önemli kararlar almasını beklemekteyim.
Birincisi, gerçekten ulusal olması, yani parti ve örgütler yerine ulusun menfaatlerinin temel alınması. Bu anlamda Güney hükümeti ile direk ilişki kurulması...
Yine ‘sürgünde hükümet’ veya ‘sürgünde parlamento’ gibi adı ve i?levi dejenere edilmiş, ama Kürtler için hala bir çözüm aracı olma özellikleri taşıyan bir yapılanmanın önünün açılarak, Avrupa’daki Kürt insanına Kürt kimliğinin verilmesini sağlayacak kurumların oluşturulmasına önayak olması...
Tüm Kürtleri hareket ettirebilecek merkezi bir ‘ulusal Konsey’ kurulmas?...
PKE- PLATFORM`un düzenlediği ( Platforma Kûrdên Evrupa) “Konferansa Netewîya Bakurê Kurdistan” toplantısını destekliyorum!
Hasan Dere
26.02.2005
