bu yazi türk Gaztesi star dan aktarlmistir
Yaşar Kaya Başbakan'dan ne istedi? Mehmet METİNER RSS Yaşar Kaya DEP Eski Genel Başkanı. Politik Kürt mahallesinin en çok tanınan isimlerinden biri. Yurtdışına çıktıktan sonra Belçika'da PKK'nın vesayetinde kurulan Sürgündeki Kürdistan Parlamentosu'nda ilk dönem aktif görevler üstlenen Yaşar Kaya, sonraki yıllarda PKK ile yollarını ayırdı. Şimdi o yaşlı ve hasta haliyle Almanya'da mülteci olarak yaşıyor.
Tek temennisi, ülkesine dönebilmek, AK Parti Hükümetinin başlattığı sürecin kesintiye uğramaksızın başarılı olması...
***
“Kürt diasporası“ deyip geçmeyin... Aralarında gazeteci, yazar, şair, siyasetçi, ozan ve sanatçı binlerce ünlü ve ünsüz vatandaşımız var. Büyük Kürt ozanı ve sanatçısı Şiwan Perwer, Kürt politikasının en eski ve etkili aktörlerinden şair ve tarihçi Kemal Burkay, Diyarbakır Eski Belediye Başkanı ve Leyla Zana'nın eşi Mehdi Zana. Hepsini saymaya sütunum yetmez...
Onlar ellerinde silah dağa çıkmadılar. “Eski Türkiye“nin koşulları dolayısıyla politik-ideolojik mülahazaları ve savunuları dolayısıyla kaçmak zorunda kaldılar. Politik düşüncelerine katılmayabilirsiniz. Hatta sıkı sıkıya eleştirebilirsiniz de.
Ama bu hiçbir zaman verili durumu haklı ve meşru görmemizi gerektirmemeli. Bu tez elden giderilmesi gereken bir büyük noksanlığımızdır. Hem demokratik açıdan, hem de insani açıdan.
O yüzden diyorum ki, dağdaki silahlı vatandaşlarımızdan önce yurtdışındaki silahsız vatandaşlarımıza dönük adımlar atılmalı. Onların sorunsuz bir biçimde ülkelerine dönüşleri sağlanmalıdır. Bu somut adımın sürece tahmin edilemeyeceği kadar çok yararı olur kanaatindeyim.
***
“Kürt diasporası“ nedense henüz çok güçlü bir ses vermedi bu sürece. Sanırım geçmişteki süreçler onları şimdilik kaydıyla temkinli olmaya itmiş. Süreci izlemekle yetiniyorlar.
Oysa bugünkü durum çok farklı...
Bu tarihi fırsatın kaçmaması için pasif izleyici olmaktan çıkıp aktif bir aktör olmalılar...
Tek tük çıkan sürece destek mahiyetindeki demeçler beklenen etkiyi doğurmuyor. Daha toplu ve organizeli bir çıkış, anlamlı bir etki oluşturabilir. Sözgelimi, ses getirecek toplu bir basın toplantısı...
Sürecin hassasiyetine denk düşen çok iyi çerçevelenmiş bir destek bildirisi.
***
Yaşar Kaya geçenlerde Başbakan Erdoğan'a gönderdiği mektubun bir nüshasını bana da yayınlamam dileğiyle gönderdi.
Önemine binaen aynen yayınlıyorum.
“Sayın Başbakanım,
Bu mektubu yazdığım şu günde Türkiye tarihi bir süreci yaşıyor. Ve hem demokrasi, hem de Kürt sorunu olanca hızı ile tartışılıyor. Yüzyıllık yasaktan sonra bu hayırlı bir süreçtir. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Bu süreçte direnip sonucu barışa götürenleri tarih, Kürt ve Türk halkı onurla şerefle yad edecektir. Direneceğinize eminim.
Biz Avrupa'da sürgünde yaşayan gazeteci, yazar, siyasetçi, araştırmacı birkaç binin üstündeyiz. Ülkemiz fikir bakımından bir aşamaya geldi. Barışa inanıyoruz. Artık bu iki halkın çocukları ölmesin diyoruz ve bu sürece bu potansiyeli dahil ederek katkıda bulunmak istiyoruz.
Ben Demokrasi Partisi'nin (DEP) ilk kurucu genel Başkanıyım. Özgür Gündem gazetesinin sahibi olarak on sekiz ayda gazeteden yirmi dört cenaze kaldırdım. Buna Musa Anter dahildir. Milletvekilimiz Mehmet Sincar'ı hunharca katlettiler. Beni tutukladılar. Tansu Çiller'in ölüm listesinde ikinci sırada idim. Birinci Behçet Cantürk'ü öldürmüşlerdi. Selameti yurt dışına kaçmakta buldum. Birkaç suikast ve ölümden kurtuldum. On yedi yıldır Avrupa'da mülteciyim. Üç kalp ameliyatı geçirdim. Elli yıl eksiksiz bir demokrasi için mücadele ettik. Verilecek bir hesabım varsa ona hazırım. Hayatımda ne elime silah aldım ne de gizli örgüt kurdum. Tek silahım kalemim oldu. Yurdumuza onurluca dönüp bu sürece yardımcı olmak istiyoruz. Yapılacak kanuni düzenlemelerde Kürt sürgünlerinin dönebilmesini sağlamanızı istiyor ve saygılar sunuyorum
Re:Hesap vermek