Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 28 March 2009


Yukarıdaki fotoğrafı bugün Nasname sitesinde gördüm.
Fotoğrafın altında ise "Bu Foto Nasıl Okunur?" diye ironik bir soru vardı.
Fotoğraf tabiî ki gündeme ilişkin olan Ergenekon örütününe gönderme yapıyordu.
Doğru yada yanlış, bu tarz yorumlar benim ilgi alanıma metodolojik olarak girmiyor.
Yani şöyle; Yalçın Küçük Ergenekon adamı da olsa sonuçta bu siyasettir, Öcalan'da 'köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı deme' felsefesini rolunu oynamıştır.
İllada böyledir demiyorum ama tersini iddia etmekte pek politik bir muhalefet değildir.

Neyse.
Ben asıl anlatmak istediğim konuya geçeyim.
Bu fotoğrafı bugün görünce ilk aklıma gelen hem gendi geçmişim de hemde Mahsun Korkmaz Akademisi'ndeki Öcalan karşısında el pençe oturan biz Kürdler aklıma geldi.
Hatırlıyorum geçmişte Öcalanın çözümlemelerini videoda izlerken bile bir oturma biçimi ve disiplini bize öğretildi.
Dinlerken, dizler bitişik olacak, eller iki dizin üzerinde duracak, sırt iyice sandalyeye dayalı olacak, elden gelindiği kadar kıpırdama, hapşırma, aksırma, saçını kaşıma, gözünü kaşıma olmayacak.....gibi bir düstür ile çözü(l)mlemeler dinletilirdi.
En kısa çözü(l)mleme üç saat olup bu bazen altı saate kadar çıkardı.

Evet bunlar TV karşısındaki terbiyedi, artık Bekaadakini Allah ve yaşayanlar bilir.
İşte bu foto, bugün bana o fenomenleri hatırlattı.
Çünkü bu fotoda ise bizim yerimize Öcalan geçmişti.

Yalçın bey bacaklarını üst üste atmış, kıçını Öcalana çevirmiş, yüzü Öcalana bakmaya bile tenezül etmeden başka diyarlara bakıyor.

Bacak üst üste atma derken fotoğrafa iyi bakın, öyle bildiğimiz bacak üst üste atma biçimi değil. Bu tarz tamamen bir hiyerarşiye, kastta, sınıfa ve otoriteye işaret eden bir semboldur.

Bu sembol meselesinde Öcalan da çok başarılıdır.
Şöyleki ;bir gün video da yine O meşhur 'özgür kadın-erkek' meselelerine ilişkin bir çözümlemede, ilerleyen dakikalarda bayağı hararetlenmişti.
Karşısında el pençe, kambur bir şekilde oturan Kürd gençlerini yine küfürü basmıştı ve erkekliklerine dem vuruyordu.
İşte bu sırada, çok iyi hatırlıyorum ellerini apış arasına ikide bir atarak kaşımaya başladı.
İlk başta, normaldir insanlık hali dedim ama bir değil iki değil bu tam yarım saat sürdü.
En çok zoruma giden o oturumda bayanlarında olması.
"Bu nasıl olur?" sorusunu uzun zaman sorgulamadım.
Çünkü O 'önderdir' ve 'kutsaldır' her hareketinde bir işaret ve çözümleme vardır dedik?!.
Bir gün olsun o hareketi kendi aramizda nedenini tartışmadık!.
Tartışılmazdı zaten?!!.

Hayır amacım bunu anlatarak basit bir şekilde Öcalanı eleştirmek değil kesinlikle.
Ama bu fotoğrafı görünce lanet olsun dedim, yazacağım.

Aslında şimdi düşünüyorum da suç salt Öcalanın mıydı?!.
T.C. devletinden korkmayan, ölümü bile alaya alan insanlar nasıl bir perdedir ki bu denli bir girdapa girerek kör oluyorduk?.

Öcalan ne demek istiyordu?, "siz karılaştırılmışsınız".
Kendiside 'erkeği' öldürüyordu!.
Demek ki öldürmeden önce başımızdaki 'erkek' mi oluyordu?.

Yaa Öcalan!, bu fotoğrafı bugün gördümde de bir tuhaf oldum.
Demek ki seninde 'karılaştırıldığın' zamanlar olmuş!.
Hemde 'erkek' bir Asena kurdu tarafından.
Ne komik!.

Diyecekler; Kürd gençlerinin O hareketleri saygıdan ve disiplinden geliyor.
Batsın, o saygıda o disiplinde.

Merhaba Yazınızı okudum.Üstelik bir kaç kez.Mademki bu adamın durumu böyleydi.Neden buna karşı tavrınız koyamadınız.Tc den korkmayacak kadar cesur insanlar topluluğuna ne oldu? Saygısızlık ve hakreti kimse kaldıramaz.Saygısızlığa uğrayanları bu duruma karşı çıkarmak,o kadarda zor değildir. Şimdide günah keçisi yapıyorsunuz. Siz bundan sorumlu değilmisiniz. saygılar.

Benim günah keçisi olup olmamam sorunu, bu okyanus büyüklüğündeki sorun karşısında bir damlalık hacmi bile yoktur. Bu sitem son zamanlarda Kürd muhalefet çevreleri tarafından moda oldu gitti!!. Bu, tıpkı bir zamanlar tanrıya inanan ve sonradan agonstik olan bir insana, altı milyar insanın tanrı denilen masala inanmasında seninde rolün vardır gibi naif bir sorudur. Senin sorunun cevabı, hayır!!! hiç kimse o koşullarda Öcalana karşı çıkamazdı. Buna şu an internette ki Kürd kahramanlarıda dahildir!!. "Neden?" derseniz, ben cevabını verecek kapasitede değilim. Bu, tarihten beri düşünürler, filozoflar, sosyologlar ve psikologların cevaplayamadığı bir olgudur. Dünyadaki milyarlarca insanı biçimlendiren tıpkı onlar gibi metabolizması, bağırsakları.....olan birkaç insandır. Ama kimse bu birkaç et yığınına güç getiremiyor. Kürdistan da eskiden iki sıradan er gelir tüm köyü altüst yapar, erkekleri sıraya dizer, maskara yapar, kadınlarıyla oynaşırdı.....ama teki O iki onbaşı bozuntusuna bir yumruk atma cesaretinde bulunmazdı. Ama kendi aralarında destanlara konu olacak cesaret, yiğitlik, kahramanlık...dışavurumlarda bulunurlardı. Bilmem anlatabildimi?.

Sizi gayet iyi anladım.Malesef biz kürtlerin durumu çok kötü.Güçlü halkların büyük liderlere ihtiyacı yoktur.Sürekli kendimize güçlü lider arıyoruz.Üstelik güçlü dediğimiz lideri bulduktan sonrada,zararınıda hayrınıda baştan kabuleniyoruz. Bu da bulunduğumuz konumu net olarak gösteriyor.Büyük lider bu çağda avrupada,k. amerikada kısca eğitimli toplumda,bir ihtiyaç değil. Zavalı eğitimsiz düşmüş halkların ihtiyacı. Haliyle güçlü liderde kendini sağlama aldıktan sonrada kimse ona karşı gelemiyor. Tıpkı misal verdiğiniz onbaşı misali.. saygılar bilge insan..

bir gün seninle ayni fikirde olacagim aklimin ucundan gecmezdi.harika bir yorumlama.Tebrikler jankurdistan Duygularin ve düsüncelerin kaleme dökülemedigi pek cok durumlarda,bir resim bir karikatür cok seyler ifade edebiliyor.bazen bu traji komik,bazende yanlizca dramda ola biliyor. Sözsüz iletisimin, yani beden dilinin bir cok özellikleri vede bicimsellikleri vardir. bunlarin yorumuna girmeyecegim. vucur dilinin her bir sekilselligi,bilinc alti kisiligin disa vurumudur. bu bazen bir erk dir bazen bir kahramanliktir bazen bir acizliktir bazende gücsüzlüktür Görsele acik her alanlarda bu bir tv programi ola bilir yada basina verilen bir poz da ola bilir kare icinde yansiyan neyse ,bu kisiligin o an objektiflere yakalandigi andir.sözlerin ucup gittigi yerde de bazen utanilacak bir andir,anidir. Cok önemli "sahsiyetlerin"pozlari ise bazen tarihe düsülecek kayittir. Durus yanlizca ifadelerden ibaret degildir.cok kisa zamanlarda,SIKISTIRILAN andir. idam sehpasina gidelerin,iskencelerde sehit düsnelerin belleklerde kalani o anki durusudur. vucud dilinin cesurlugudur. cesurlulugun-korkakligin,teslimyetin-acizligin o ana ,karede yansimasidir. Aponun "yakalanica" objektiflere yakalandi an bu onun teslim oldugunun anidir. siz bir cok örneklerlen aciklarken apoyu,resimlerken ,bende bugun sayin M.KOBAL ARYALI`nin KÜRT LIDERLER VE ULUSAL DUYARLILIK yazsini okurken sayin Talabaninin Turkiye ziyaretinde yalpalarken Abdullah gülden destek almasini ve bunu gülün Irak ziyaretinde de tekrarlamasini resimleyecektim. Biri teslimyetin,biride acizligin resmi degilmi. tc basbakani ecevitin Amerika gezisinde Bush karsisinda oturus bicimi neyi ifade ediyorsa,kücügün apo karsisinda oturus bicimi ve sayin talabani`ninde tc ziyaretindeki yalpalanmasi da onu ifade ediyor. Kendine "lider" diyenleri vucut dili anlarda kalandir.

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.