Bir dönemdir Kurdistan'ın başkenti Amed' te, MAZLUM-DER tarafından andımız kaldırılsın kampanyası yürütülüyor. Bu kampanyanın süre ve akibeti ne olur bilemem, ama doğru bir tespit ve doğru yoldadırlar. Benim bü tür kampanyalara ihtiyatlı yaklaşmamın nedeni, genelde, bu tür kampanyalara öncülük edenlerin, bu kampanyaları talan malı gibi kullanmalarından kaynaklanıyor. Aslında bu tür kampanyalar uzun erimli ve sağlıklı bir şekilde yürütülması durumunda, bir çok alanda yararlı ve TC' nin kalesinde çatlaklar açacağına, bu çatlaklıklarda, Kurdistan ulusal bağımsızlık mücadelesine yeni nefes yollarını açacağına inananlardanım.
Kurdistan' ın Kuzeyinde tür kampanyalara öncülük edenler, bir sürü gürültü-patırtı ile meydanlarda-çeşitli medyalarda boy verdikten sonra, yürütülen kampanyanın amaç ve sonucu hakkında hiç bir açıklamadan bulunmadan, kampanyanın külleri soğumadan, kampanyayı yüzüstü bırakıyorlar. Bu tür girişimlerin büyük bir gürültü ile başlatılmasının ardında hiç bir sorumlu davranış içersine girmeden, sorumluluğu üstlenmeden terk edilmesinin bedelli, halkın bilinç, duygu ve hislerinin aşınması-yıpratılmasıdır. Sorumluluk duygu ve bilinci ile hareket edenlerin bu tür davranışlar içersinde olmaması gerekirken, maalesef bu tür kampanyalara önayak olanlar, kampanyaları siyasal-politik-ekonomik bir rant olarak görmektdirler. Bundan dolayı, Kurdistan' ın kuzeyinde şimdiye kadar yapılan onlarca kampanyalar sonuçlandırılmadan, kampanyalar hedefine ulaştırılmadan sonlanması TC' nin istediği toplumsal travmaların oluşmasına yol açmaktadır.
Burada Kürt halkı kime güvensin, Kurdistan halkı kiminle, Kurdistan ulusal bağımsızlık mücadelesi için yola çıksın sorusu çıkmakta yada en azından Kürt halkının istem ve taleplerini kararlıca savunacak, onunla birlikte TC' nin hışmına uğramaktan çekinmeyecek kim sorusu ortaya çıkacak halk açısından. Bu olumsuz ortamın olması TC' nin istediği bir ortamdır. Halk kendisini yolda bırakan, kendi davasını rant olarak görenler ile birlikte yürümesi zor. Bu bunalım ve güvensizlik ortamı, TC' nin kendini yeniden var etme, kendi kurum kuruluşlarını, sivil-dini organizasyonlarını yeniden Kurdistan' da yapılandırma imkanı sunmaktadır. Bunun içindir ki yıpranan kurum ve kuruşların yerini dini-sivil yardım kuruluşları Kurdistan en ucra köşesinde bit gibi türemekte, köpek sürüleri gibi Kürt halkının içinde örgütleme çalışmalarını yürütmektedirler.
Kurdistan' da Kürt halkının bir takım haklarına yönelik yapılan herhangi bir organizasyon sonuçları düşünülerek, sonuç alacak bir şekilde yapılmalıdır. Kurdistan' da uzun bir süredir yürütülen kirli, Kürt halkı ve Kurdistan coğrafyasını dumura uğratan TC-PKK danışıklı dövüş savaşının tahribatları atlatılmadan, başka kişi ve grubların farklı metodlarla halkı yeniden umutlandırıp umutlarını söndürme kampanyaları yürütmesi, Kürt halkının son umutlarının kırılmasına neden olmaktadır.
Legal alanlarda yürülen kampanyalar basit sıran bir aktivite olarak görülüyorsada aslında kampanyaları ciddi ve sonuç alıcı bir şekilde yürütülmasi durumunda TC saflarında yasal ve hukuksal alanda Kurdistan ulusal mücadelesinin yararına ciddi kazanımlar elde edilebilecek mevzilerdır. Her şeyden önemlisi bu tür kampanyaların uluslararası alanda TC tarafından terörist eylem ve aktiviteler olarak adlandırılması, hemen hemen mümkün olmadiğı gibi güçlü uluslararası bir destek te sağlamak mümkündür.
MAZLUM-DER' ın yürüttüğü 'Divê Sonda me bê rakirin' kampanyası TC' nin kuruluş ve diğer halkları beyaz soykırımdan geçirmenin temel dayanığı ’' Türküm Doğruyum la başlayan Irkçi andın ulusalararası alanda mahkum ettirip bu alanda TC' ye geri adım attırmak mümkündür. Türk ırkıçılığının temel dayanağı ve sömürge hakların ( Kürt, Ermeni, Arap, Çerkez, Görcü, Laz, Rum, Arnavut, abaza....ve ler) ulusal benliğini dumuru uğratma ve Türkçülüğü enjektenin aracı olan ’'Andımız'' ın kaldırtılması TC saflarında derin bir krize yol açacaktır. Bu arada en önemli olgu, mücadele ile TC' ye geri adım attırmak, TC' yi bu alanda yenilgiye uğratmaktır. Burada açılacak en küçük bir gedik, bir çatlak Kurdistan ulusal mücadelesi için bir moral kaynağı olacaktır. Kürt bireyinin, Kürt aktivislerinin kazanabilirim duygusunu, birlik, kollektivizm ruhunu geliştirecektir.
Kürtlerin bir arada, faklı çevre ve görüşlere sahip insanların ortak irade ile birlikte hareket etme ile ulusal hafiza, ulusal benlik oluşturma, Düşmana karşı birlikte hareket etme, birlikte düşmana karşı koyma geleneğinin oluşturulmasında bir ön girişim olacaktır. Bu açıdan kampanya aktiviteleri önemlidır, bu aktivitelerin uluslararası alanda değişik ülkelerde yapılması, bu ülkelerin aktivistleri, demokratik kitle örgütleri ile ortak bir çalışma zemininin de yaratılması durumunda, Kurdistan ulusal bağımsızlık mücadelesine yeni bir ruh ve dinamizm getirecektir.
Küçük bir silah olsa dahi, doğru zaman ve mekanda kullanılması durumunda korkunç bir güç olacaktır. Kurdistan' ın kuzeyinde bunun zemini vardır. Bu güne kadar yürütülen kampanyaların yarı yolda bırakılması, kampanyaların kısırlaştırılması, asıl hedef ve amaçlarından uzaklaştırılmasının ana nedi yukarda belirtiğim nedenlerden kaynaklanmaktadır.
MAZLUM-DER'in yürüttüğü kampanyaya destek vermenin ötesinde aktif yer alınmalı, kampanyayı yeni bir organizasyonla yeniden düzenleyip programlayarak, Kurdistan' ın Kuzeyinde, Türkiye ve Avrupada daha planlı ve programlı yürütebiliriz. Herkesin bu konuda üstlenebileceği bir görev vardır.
Başarabiliriz.....
Re: ''Türküm Doğruyum'' ve Andımız Kampanyası