Ana içeriğe atla
Submitted by Rojhat Badikî on 28 September 2009

Bir dönemdir Kurdistan'ın başkenti Amed' te, MAZLUM-DER tarafından andımız kaldırılsın kampanyası yürütülüyor. Bu kampanyanın süre ve akibeti ne olur bilemem, ama doğru bir tespit ve doğru yoldadırlar. Benim bü tür kampanyalara ihtiyatlı yaklaşmamın nedeni, genelde, bu tür kampanyalara öncülük edenlerin, bu kampanyaları talan malı gibi kullanmalarından kaynaklanıyor. Aslında bu tür kampanyalar uzun erimli ve sağlıklı bir şekilde yürütülması durumunda, bir çok alanda yararlı ve TC' nin kalesinde çatlaklar açacağına, bu çatlaklıklarda, Kurdistan ulusal bağımsızlık mücadelesine yeni nefes yollarını açacağına inananlardanım.

Kurdistan' ın Kuzeyinde tür kampanyalara öncülük edenler, bir sürü gürültü-patırtı ile meydanlarda-çeşitli medyalarda boy verdikten sonra, yürütülen kampanyanın amaç ve sonucu hakkında hiç bir açıklamadan bulunmadan, kampanyanın külleri soğumadan, kampanyayı yüzüstü bırakıyorlar. Bu tür girişimlerin büyük bir gürültü ile başlatılmasının ardında hiç bir sorumlu davranış içersine girmeden, sorumluluğu üstlenmeden terk edilmesinin bedelli, halkın bilinç, duygu ve hislerinin aşınması-yıpratılmasıdır. Sorumluluk duygu ve bilinci ile hareket edenlerin bu tür davranışlar içersinde olmaması gerekirken, maalesef bu tür kampanyalara önayak olanlar, kampanyaları siyasal-politik-ekonomik bir rant olarak görmektdirler. Bundan dolayı, Kurdistan' ın kuzeyinde şimdiye kadar yapılan onlarca kampanyalar sonuçlandırılmadan, kampanyalar hedefine ulaştırılmadan sonlanması TC' nin istediği toplumsal travmaların oluşmasına yol açmaktadır.

Burada Kürt halkı kime güvensin, Kurdistan halkı kiminle, Kurdistan ulusal bağımsızlık mücadelesi için yola çıksın sorusu çıkmakta yada en azından Kürt halkının istem ve taleplerini kararlıca savunacak, onunla birlikte TC' nin hışmına uğramaktan çekinmeyecek kim sorusu ortaya çıkacak halk açısından. Bu olumsuz ortamın olması TC' nin istediği bir ortamdır. Halk kendisini yolda bırakan, kendi davasını rant olarak görenler ile birlikte yürümesi zor. Bu bunalım ve güvensizlik ortamı, TC' nin kendini yeniden var etme, kendi kurum kuruluşlarını, sivil-dini organizasyonlarını yeniden Kurdistan' da yapılandırma imkanı sunmaktadır. Bunun içindir ki yıpranan kurum ve kuruşların yerini dini-sivil yardım kuruluşları Kurdistan en ucra köşesinde bit gibi türemekte, köpek sürüleri gibi Kürt halkının içinde örgütleme çalışmalarını yürütmektedirler.

Kurdistan' da Kürt halkının bir takım haklarına yönelik yapılan herhangi bir organizasyon sonuçları düşünülerek, sonuç alacak bir şekilde yapılmalıdır. Kurdistan' da uzun bir süredir yürütülen kirli, Kürt halkı ve Kurdistan coğrafyasını dumura uğratan TC-PKK danışıklı dövüş savaşının tahribatları atlatılmadan, başka kişi ve grubların farklı metodlarla halkı yeniden umutlandırıp umutlarını söndürme kampanyaları yürütmesi, Kürt halkının son umutlarının kırılmasına neden olmaktadır.

Legal alanlarda yürülen kampanyalar basit sıran bir aktivite olarak görülüyorsada aslında kampanyaları ciddi ve sonuç alıcı bir şekilde yürütülmasi durumunda TC saflarında yasal ve hukuksal alanda Kurdistan ulusal mücadelesinin yararına ciddi kazanımlar elde edilebilecek mevzilerdır. Her şeyden önemlisi bu tür kampanyaların uluslararası alanda TC tarafından terörist eylem ve aktiviteler olarak adlandırılması, hemen hemen mümkün olmadiğı gibi güçlü uluslararası bir destek te sağlamak mümkündür.

MAZLUM-DER' ın yürüttüğü 'Divê Sonda me bê rakirin' kampanyası TC' nin kuruluş ve diğer halkları beyaz soykırımdan geçirmenin temel dayanığı ’' Türküm Doğruyum la başlayan Irkçi andın ulusalararası alanda mahkum ettirip bu alanda TC' ye geri adım attırmak mümkündür. Türk ırkıçılığının temel dayanağı ve sömürge hakların ( Kürt, Ermeni, Arap, Çerkez, Görcü, Laz, Rum, Arnavut, abaza....ve ler) ulusal benliğini dumuru uğratma ve Türkçülüğü enjektenin aracı olan ’'Andımız'' ın kaldırtılması TC saflarında derin bir krize yol açacaktır. Bu arada en önemli olgu, mücadele ile TC' ye geri adım attırmak, TC' yi bu alanda yenilgiye uğratmaktır. Burada açılacak en küçük bir gedik, bir çatlak Kurdistan ulusal mücadelesi için bir moral kaynağı olacaktır. Kürt bireyinin, Kürt aktivislerinin kazanabilirim duygusunu, birlik, kollektivizm ruhunu geliştirecektir.

Kürtlerin bir arada, faklı çevre ve görüşlere sahip insanların ortak irade ile birlikte hareket etme ile ulusal hafiza, ulusal benlik oluşturma, Düşmana karşı birlikte hareket etme, birlikte düşmana karşı koyma geleneğinin oluşturulmasında bir ön girişim olacaktır. Bu açıdan kampanya aktiviteleri önemlidır, bu aktivitelerin uluslararası alanda değişik ülkelerde yapılması, bu ülkelerin aktivistleri, demokratik kitle örgütleri ile ortak bir çalışma zemininin de yaratılması durumunda, Kurdistan ulusal bağımsızlık mücadelesine yeni bir ruh ve dinamizm getirecektir.

Küçük bir silah olsa dahi, doğru zaman ve mekanda kullanılması durumunda korkunç bir güç olacaktır. Kurdistan' ın kuzeyinde bunun zemini vardır. Bu güne kadar yürütülen kampanyaların yarı yolda bırakılması, kampanyaların kısırlaştırılması, asıl hedef ve amaçlarından uzaklaştırılmasının ana nedi yukarda belirtiğim nedenlerden kaynaklanmaktadır.

MAZLUM-DER'in yürüttüğü kampanyaya destek vermenin ötesinde aktif yer alınmalı, kampanyayı yeni bir organizasyonla yeniden düzenleyip programlayarak, Kurdistan' ın Kuzeyinde, Türkiye ve Avrupada daha planlı ve programlı yürütebiliriz. Herkesin bu konuda üstlenebileceği bir görev vardır.

Başarabiliriz.....

[email protected]

Sevgili Rojhat in kaygili yaklasarak desteklemeye cagirdigi yazisini okuyunca MAZLUM-DER in kapisini tiklamaya basladim. Ana sayfada"Kim Olursa Olsun Zalime Karsi Mazlumdan Yana" yazisi göze carpinca "Biz kimiz" diye baslik atilan yere de bir bakayim dedim. Uzunca kim olduklari aciklamalari beni cok tatmin etmediginden, birde sübelere göz atayim dedim. Istanbul sübesinin hakkimizda baslikli yerin "misyonumuz"nedir denilen yeri tiklayinca takke düstü kel göründü: Aynen söyle acikliyor misyonlarini "MAZLUMDER tarihi referansini, Mekke de yeminle kurlulan ve ayrimsiz uygulamalarla mazlumdan yana,zalime karsi tavir alarak basarili calismalar yapan, Hz.Peygamberin de icinde oldugu ve peygamberlikten sonra da olumlu atiflarla bahsettigi Hilfu-Fudul olusumlardan alir" diye basliyan yazisini daha okuyup bitirmeden olmayan dinden-imandan ciktim demiyecegim de aklima birden jet SIKI degilde Jet fadil geldi. deniz fenerini es gecelim , üzmezi üzmeyelim yakilan "isikta"kim ner arar,aramaz onuda sorun yapmiyalim dedikte, hani eylemsel bir katkimiz olmuyorsada hic olmasa parasal bir yardimda bulanayim derken, verilen banka adresleri Kuveyt Turk Albaraka Türk zaten digerleri hepisi turk ilisince gözlerime oglum dedim kendi kendime zaten zügürt birisin, kabaydaylik yapipta cebindeki bes kurusuda harcama paran cebinde, kaleminde kininda olsun. bendeki o seytandan da allah razi olsun. parayi cepte tutdukta, merak bu ya, bir kez uyandi birde basin acilamalarina bir göz atalim dedik. buraya aktarmak zaman kaybi olacagindan, olaki zamani olanlar bir tiklarsa Mazlum-deri, acaba yine kim mazlum vede mahsum dersiniz? sevgili Rojhat, kaygilarini paylasmak icin bende iki kelimenin belini kirdim. hani sende istersen boynumu kir feda olsun sana tesbitleri dogru olsada inan dogru yolda degillerdir. Bunlar, Kürdistan ulusal bagimsizlik mücadelesinde yeni nefes yollarindan öte girtlak kanseridirler. hürmetler

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.