Ana içeriğe atla
Submitted by Aso Zagrosi on 27 November 2012

Şeyh Ubeydullah Nehri’nin düşüncelerini ve 1880 Devrimi’ni anlatmadan önce kısaca da olsa Şeyh Ubeydullah Nehri’yi ve ailesini tanıtmak istiyorum.

Şeyh Ubeydullah Nehri ve ailesi

Şeyh Ubeydullah Nehri, Mewlana Xalid Şarezori’nin en önemli halifelerinden biri olan Seyyid Taha Hakkari’nin oğludur. Şeyh Ubeydullah 1831 yılında Nehri’de dünyaya gözlerini açıyor. Nehri şeyhleri kendilerini secere olarak Kadiri Tarikatı’nın kurucusu olan Doğu Kürdistanlı büyük din alimi olan Seyyid Abdulkadir Geylani’ye bağlıyorlar. Soz konusu olan secere Seyyid Abdulkadir Geylani’den başlarsak, Seyyid Abdulaziz, Seyyid Muhammed, Seyyid Hac, Seyyid Abdullah, Seyyid İbrahim, Seyyid Muhammed, Seyyid Hac II, Seyyid İbrahim II, Seyyid Salih, Seyyid Ahmed , Seyyid Taha Hakkari ve Şeyh Ubeydullah Nehri diye devam ediyor.( Dr. Saleh Ebrahimi, Raperini, Melik Qazi Hazreti Şêx Ubeydullah Nehri Şahi Şemzin, sayfa 187)

Şeyh Ubeydullah Nehri’nin babası Seyyid Taha Hakkari, ataları gibi Kadiri Tarikatına bağlıydılar. Fakat, Mewlana Xalid Şarezori(1779-1827), Delhi’ye giderek Xulam Ali Şah’dan Halifelik alarak Nakşibendi tarikatını bölgede yaymaya başladığı zaman Seyyid Taha Hakkari Bağdat’ta giderek belli bir dönem ve bazı kaynaklara göre 6 ay yanında kalarak Hilafetnameyi yazılı olarak kendisinden alıyor ve Nehri’ye dönüyor. Nakşibendi Tarikatının şeyhleri Kürdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesinden önemli bir aldıklarından dolayı Mewlana Xalid Şarezori’den başlayarak ciddi bir irdeleme tabi tutulması gerekir. Bu konuda değerli Kürd din alimi Şeyh Mehemede Xal „Yadi Merdan“ adlı eseriyle bize ciddi bir miras bırakmıştır. Bugün „Türkiye“ denilen coğrafya’da nakşibendilerin yüzde yüzü olmasa dahi yüzde doksan dan fazlası Mewlana Xalid Şarezori’ye bağlıdır. Fakat, ne yazık ki Türk ırkçı çevreleri Nakşibenciliğin Kürd tarafını sürekli olarak unuturmaya çalıştılar.

Şeyh Mehemede Xal belgelere dayanarak Mewlana Xalid Şarezori’nin 67 Halifesini yani kendisinden doğrudan hilafetname alanları tespit ediyor. Bunlardan 34 halife Kürd asılıdır.
Mewlana Xalid’ın Kürd halifelerinin isimlerini veriyorum:

1)Seyh Osman Sireceddin,
2) Mela Celal Xurmali’nin oğlu Mela Mustafa,
3)Seyyid Ahmed Sergelu,
4)Şeyh Abdulkadir Berzenci Sergelu,
5) Şeyh Mahmud Sahibi,
6)Şeyh İsmail Berzenci Konekotri,
7)Şeyh İsmail Henarani,
8)Haci Mela Abdullah Celi,
9)Şeyh Mela Abassi Koyi,
10) Şeyh Mela Muhammedi Qizleri,
11)Mela Abdulqafur Kerkuki,
12)Şeyh Mela Hidayetullah Hewleri,
13)Şeyh Mela Xebibi Hewleri,
14)Şeyh Mela Bekri Kurdi Gellali,
15)Şeyh Abdulfetah Aqreyi,
16)Şeyh İsmail Şirwani,
17)Şeyh Muhammed Hafizli Orfeli,
18)Şeyh Mela Abdulrehman Kurdi,
19)Şeyh Mela Muhammed Meczun,
20)Seyyid Taha Nehri,
21)Şeyh Abdulkadir Şemzini,
22)Şeyh Xalid Heriri,
23)Şeyh Muhammed Firaqi,
24)Mela Ahmed Kolesarayi,
25)Seyyid Abdullah Heyderi,
26)Şeyh Tahir Aqreyi,
27)Mela Resul Sablaxi,
28)Şeyh Omer Qeredaxi,
29)Şeyh Mesud Amêdi,
30)Mela Ahmed Hakkari,
31) Omer Susi’nin oğlu Şeyh Mahmud,
32)Şeyh Muhammed Qerkeşli,
33)Şeyh Xalid Kurdi,
34)Şeyh Xalid(Şeyh Mehemede Xal, Yadi Merdan, sayfa 66-68)

Mewlana Xalid ile birlikte Nakşiciliğin Kürd dönemi başlıyor ve hala günümüze kadar bu lekol devam ediyor. Mewlana Xalid’ın sağlığında etkili olan ve ölümünden sonra Nakşiciliğe damgalarını vuran Biyare şeyhlerinden Şeyh Osman Siraceddin ve Nehri şeylerinden Şeyh Taha Hakkaridir.(Burada Nehri şeyhlerine ilişkin bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Nehri şeyhleri, farklı yazarlar tarafında Hakkari, Şemzini, Geylani gibi lakaplarla anılıyorlar. Aslında hepsi aynı aile)

Şeyh Taha Hakkari, Mewlana Xalid Şarezori’den Hilafetnamesini alıp döndükten sonra bölge ciddi bir irşad faaliyetine girişiyor. Bazı kaynaklar Seyyid Taha Hakkari’nin Botan Miri Mir Bedirxan hizmetinden olduğunu Mir Bedirxan’ın Osmanlı devletine karşı yenilgisinden sonra Seyyid Taha’nın Nehri’ye kaçtığını yazıyor.(Martin Van Bruinessen, Ağa, Şeyh ve Devlet, Öz-Ge Yayınları, sayfa 275)

Seyyid Taha Hakkari yaşadığı dönemde Osmanlı devleti tarafından varlıklarına son verilen Kürd Mirliklerinden doğan boşluğu dolduruyor ve alan da en etkili şahsiyet durumuna geliyor. Seyyid Taha oğlu Şeyh Ubeydullah Nehri’ye göre daha çok dinsel faaliyet içindeydi. Bilindiği gibi Şeyh Ubeydullah hem dinsel ve hemde dünyevi görevleri üstlendi. Buna rağmen Seyyid Taha Nehri’nin bölgede sahip olduğu dinsel otorite hem Osmanlı ve hemde İran Şahı Şah Muhammed’i kendisiyle antlaşmaya zorluyordu. Kürdistan’ı işgal eden iki tarafta Seyyid Taha’nın gücünü bildiklerinden dolayı kendisiyle iyi geçiniyor ve hediyeler gönderiyorlardı. Seyyid Taha’nın o dönem Fars devletinin denetimi altında bulunan Doğu Kürdistan bölgesinde de halifeleri ve ciddi bir mürid kitlesi vardı. Rus tarihçisi Xalfin o dönemler için Seyyid Taha’yı “Osmanlı ve İran Kürdlerinin en büyük ve en etkili din adamı olduğunu” yazıyor.(Mucteba Burzuyi, Barudoxi siyasi Kurdistan 1880-1946, Dezgayi Mukriyani, sayfa 60)

Şah Muhammed Qaçari, Seyyid Taha’ya yakın durmaya ve ilişkilerini sıcak tutmaya çalışıyordu. Şah Muhammed Qaçari’nin oğlu Şahzade Abbas Mirza Melik Ara anılarında babasıyla Seyyid Taha’nın ilişkileri konusunda şöyle yazıyor: “Rahmetli Şah Muhammed, Nakşibendilerin büyük şahsiyeti Taha’ya çok saygılıydı. Bir kaç köyü kendisine vermiş ve tekkesinin masraflarını ödüyordu. Her yıl kendisine bazı hediyeler gönderiyordu. Kürdlerin içinde onun sözü bire birdi. Sıkca beni yanına çağırır, onun için benim sağlığım ve güvenliğim önemliydi. Benim annem tarikatta onun müridiydi” (Mucteba Burzuyi, age sayfa 60)

Devam edecek

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.