Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 30 April 2008

Re: Serhad'a çağrı...!!!
Gönderen: Berwarto (IP Kaydedildi)
Tarih: 30 April, 2008 19:19

Tarîh bîlinmedîmi gerçeğiyle, söylenen baki kalir gökkube altında. Arayışta olanların arayışı da devam eder.
Öyle bir muamadır ki araştıranın çabası hiç bitmez.
Serhad, Orhan' ın Liceli Bilal Azadî nin sekreteri ideasına karşı, değildi demekte ve söylemi ve iddeası ise Melle Hesen' in sekreter olduğudur, açıklık kazanmalıdır.
Zira Serhad bu iddianın da sahibidir. Eğer öyleyse onun Melle Hesen hakkında doğruyu söylemesi gerekmektedir.
Bu hem Melle Hesen'ín kim olduğu sorusunu açığa çıkarırır, hem de hakedenin hakkı verilmiş olunur.
Doğrunun ortaya çıkması iddia sahibini şaibeli söylemden uzak tutar. Ve tarih yalansızlığıyla geleceğe intikal eder.
Serhad'a çağrımdır.
Lütfen iddea sahibi olarak bilgi ve belgelerinizi ortaya koyunuz ki hakikat topluma malolabilsin.
Ayrıca Melle Hesen in kim olduğu benim de merakım oldu.
Bu konuda bilgisi olanın bizi bilgilendirmesi hizmettir.
Zira Ebdıllahın savı ki; kendisi tarihin mücidi iddeasındadır ve tarih bizimle başladı der.
Tarih Ebdillah ile başlarsa dedemizin kemikleri sızlar ....

Sayın Berwarto merhaba Dediğiniz yazıyı aradım ama bulamadım.Yinede yanlış yapmak istemiyorum ama Melle Hesen ile Feqi Hesené Darahéniyi karştırmasın ? Çünkü Feqi Hesen hem yazı işlerine bakıyordu ve hemde geçici hükümet başkanlığına atandı.Selamlar

Sayin Paloyi, Söz konusu yazı bana ait değil ama sizin için yazıyı bu zincire asacağım. Ayrıca Modanlı Feqi Heseni bilirim, malumatım var. Mesle azadi nin sekreteri olarak Liceli Fehmi Bilal ın rolu olup olmadığıdır.Zira ben böyle bilirim. Eğer değilse varsa bilginiz bu bağlmada bizimle paylaşırsanız sevinirim. Azadi nin sekreteri Liceli Fehmi bilal mı deüil mi ? selamlar...Serhad'ın yazısı aşağıdadır. Bilgilerinize sunulur. xxx Krdistan kavkasina zerreyi miskal kadar emegi gecmis her insanin tarih icinde,yerine konmasinda (Kurtler pek basarili olamamislar neyazikki) kimsenin bir ittirazi olamaz. Ancak,tarihi konular yaziya dökulunce belge,mulakat vb gibi bir takim dökumanlarda gerekli kilar. LICELI FEFMI BILAL ille ilgili yazinin iki bölumunu okudum,iki bölumde de daha cok duyumlardan hareket söz konusu buda tarihe not dusme konusunda dpgru bir yöntem degil. SEX SAID`IN bilinen bir sekreteri var oda MELLE HESENE KURDI´DIR.(1) Konu ille ilgili calismanizi biraz daha derinlestirirseniz,kuskusuz her sey daha iyi yerli yerine oturur. 1 Bakiniz MELLE HESENE KURDI ille yapilan mulakat RIZGARIYA KURDISTAN 1980. Sevgi ve saygilar

Keke Berwarto, Liceli Fehmi Bilal Azadi cemiyetinin sekreteri değil,Seyh Said Efendi'nin katibi "sekreteri" olarak anılmaktadır. Yazımın 3. bölümünden sonra konun tartışılmasından yanaydım. Ama Serhed denilen kişi'nin ortaya atmış olduğu melle Hesen'nin sekreterlik iddasına, bu akşam da Keke Paloyi'nin Feqi Hesen'in ismini de işin içine katmasıyla olay farklı bir boyut kazandı. Modan'lı Feqi Hesen, Darahini teslim alındığında başkent olarak ilan edilir. Feqi Hesen'de başkentin birinci dereceden sorumlusu olarak, Seyh Said tarafından atanır. Feqi Hesen Darahinin modan köyündendir. Bu köy yakın dönemde Kürd ulusal mücadelesinde sehit düsen Ibrahim Incedursun'un da köyüdür. Feqi Hesen'nin ailesi, günümüzde torunları'nın çoğu Cebaxcur merkezinde oturuyorlar. Feqi Hesen'nin ailesinin günümüzdeki soyadlari "Arıkız"dır. Torunlari ile çok samimi ilişkilerimin olduğunu belirtmek isterim. Hatta tornu Awrupa'ya geldiginde ziyaretime de geldi. Aileden medrese eğitimi almış, ulusal düşünce taşıyan çok değerli din adamları da vardır. Feqi Hesen'nin de yaşam öyküsü mutlaka yazılacaktır. Torunuy'la uzun süre beraber çalışttığımız gibi, çok samimi dostluğumuz'da vardı. Liceli Fehmi Bilal'i yakınen tanıyan, halen yaşayan canlı tanıklar olmasına rağmen, ortaya atılan mesnetsiz bu iddialar çok düşündürücüdür. Melle Hesen iddiası ortaya atılır,ama kim olduğu tanıtılmaz,bilinmez. Sadece "ismi var, cismi yok" bu tip polemiklerden sakınmak lazımdır. Bervarto arkadaşın çağrısına değer veriyorum. Serhad denilen arkadaş Bervarto'nun çagrısına kulak verip,Melle Hesen'i kaynaklarıyla tanitmasını istiyoruz. Bu bilgileri Kürdlerle paylaşırsa hizmet etmiş,inandırıcı olur. Selamlar NOT: Düzeltilmiş halidir.Bir öncekini kaldırırsanız sevinirim.Tşk

Kek Berwarto u Kek Orhan merhaba Ben baştada belirttiğim gibi konu nedir tam bilmiyorum. Bu nedenlede yanlış yapmak istemiyorum demiştim. Serhad isimli katılımcı veya yazar Acaba Melle Hasan ile Feqi Hesen imi karıştırdı ? Diye tereddütümü belirttim. Selamlar

Kek Berwarto Söz konusu Sex Said`in katipligi meselesi ille ilgili konunun acikliga kavusmasii icin benden aciklama isteginizi anliyorum. Ancak ben Orhan arkadasa hatirlatma veya arastirma babinda konu ille ilgili bir mulakattan bahs etmistim. Rizgariya Kurdistan dergisinde sevgili Mehmet Uzun`un Sam`da MELLE HESENE KURDI ille yaptigi bir mulakattan bahs etmistim. Söz konusu mulakat 1979 veya 1980 yilinda yapilmisti. Söz konusu dergi elimde yok. Ama bulunabilir diye dusunuyorum. Umarim isteginize yardimci oldum. Sevgi ve Saygilar Serhad

Sevgili Arkadaşlar, Sanıyorum burada bir yanılma var... Seksenlerde Şam'da "Taxa Kurdan" da rahmetli Hasan Hişyar oturuyordu... Rizgariya Kurdistan ve daha bir Kürd dergisi onunla söyleşiler yaptılar. Hasan Hişyar Şeyh Said hareketine katılmıştır.. Fakat katib veya sekreter bazında değil... Anuları Peri yayınları tarafından çıkarıldı.. Selamlar Agitdiz

Kanımca bu tartışmada, söylem bağlamında bir hata yapıyoruz. Bunun nedenlerini tartışmakta yarar var. Konuya şöyle girişten sonra sağlıklı bir tartışma yapacağımızdan eminim. Ulusal duruşta zaten bunu gerektirir. Biliyoruz Koçgiri cumhuriyetin kuruluş aşamasında, programlı ulusal talepleri dile getiriyor ve Ankara hükümetini de zor durumda bırakıyordu. Orada, ulusal talepler maddeler halinde dile getiriliyordu. Bununla birlikte Azadi en çok tatışılan tarihimizin yüz akı olarak not düşürdü tarihe. Tarihin bu kadar önemsenmesi, siyasal varolmanın da olmazsa olmazıdır. Tarih bilinci olmadan, onun devamı da olmaz. Fakat bizim tarihimiz bilince pek fazla taşınmaz. Bunun iki boyutu var. 1.Sömürgeciliğin tarihe müdahlesi ve onu karartma tezi. 2.Kürd aydınının sorumluluk östelenmemesi. Bunun nedenleri de tartışmanın konusudur. Şimdi esas konuya gelirsek, şu sorulara yanıt aramamız gerekir. Türk tezi: 1925 hareketini irticai ve Şeyx Seıd hareketi olarak adlandırır. Oysa ulusal duruş bağlamında biz kürdlerin ismi doğru koymamız gerekmez mi? Hareket, Azadi hareketi olarak neden gözlerden ırak tutuluyor? Azadi bir organızasyondur ve hem aydınları hem de çok sesliliği içinde barındırır. Ki; içinde aydın, değişik mezhepler, örneğin aleviler ve ateistler...giderek doğu kürdistan ve güney kürdistan dan da üyeleriyle birlikte hareket tanımlanır. Fakat Şeyx Seıd hareketi deyip köşeye sıkıştırmak ne kadar mantıklı ve doğrudur? Bu sizce Türk tezi değil mi? Güdükleştirme operasyonu değil mi? Hareketin liderinin yakalanıp idam edilmesi. Azadi nin proğramından vaz geçmesi olarak mı algılayacağiz.? Örneğin Çeko arkadaş, Liceli Bilal Azadi nin değil ama Şeyx Seidin katibiydi demesi bende bu soruların cevabını arama pozisyonuna itti. Bu konuda tartışmayı derinleştirirsek daha sağlıklı olur diye düşünüyorum hazır Çeko'yu ve Paloyi yi bulmuşken. Diğer katılımcılardan da katkı bekliyorum. Solaxi sesizliğe gömülmüş. Ezdi de keza öyle. Hek psikoloji ve ekolojiye takılmış. Bedırxan Botani yene kendi aleminde. Admin yazıların cazibesinde. Ozan babo şiirin rehavetinde.. Diğer dostların bir kısmı İmralıya kilitlenmiş, velhasıl işimiz zor desenize. Selam ve saygıyla....

Aslinda Kuzey KUrdistanda 1900 lerin basinda gelisen ulusal hareketler bir cok yönuyle halen aydinliga kavusturulmus degil. Bu konuda dag gibi bir görev gunumuz Kurt arastirmacisi ve aydinlarinin önunde duruyor. Her nedense son yillarda Kuzeyli Kurtler daha cok PKK ekseninde dönup dolandi. Dogal olarak arastirilmasi gerekli olan bir cok konuda ya PKK etkisiyle aciklanmaya calisildi yada dise kavuga deger bir calisma cikmadi. Bugun halen 70 yillarda yapilan arstirmalarla sorunlari anlamaya calisiyoruz. Unutulmamasi gerekli olan bir konuda Kemalistlerin gecmisten bugune gerek dikrekt veya indirek bir cok konuda Kurt tarihi konusunda bilgi kirliligi olusturmuslar. Hatirlanirsa 70 li yillarda özellikle PKK ekseni Kurt ulusal hareketleri Konusunda oldukca Kemalist bir yaklasim icindeydi. Tabii bunu nedenlerini bugun daha iyi anliyoruz. Gelelim sex Said hareketine, dogrudur bu hareketin örgutlenmesinde AZADI örgutu oldukca faaldir. Hatta AZADI örgutunun örgutledigi bir ulusal ayaklanma diye tabir etmek daha dogrudur. AZADI 1925 te ulusal bir ayaklanmayla sonuc almak istiyordu. Ama olmadi. Peki neden? iste bu neden olayi gercek anlamda aciga cikartilmadan ne Sex Said anlasilir nede AZADI örgutu tarihteki yerini alir. SEx Said`in önderlik ettigi 1925 hareketi kesinlikle kontrolsuz bir ayaklanmadir. SEx Said`in cikisi ferdidir. AZADI nin örgutlemeye calistigi hareket Sex Said tarafindan zamanindan önce baslatilmistir. Bu anlamda AZADI ve Sex Said ayri ayri degelendirilmedir. Sex said hareketiyle ilgili tartismalarda özellikle Cewaxcur ve Harput bölgesinde ön plana cikartilmaya calisilan Yado,Hes Began ve Mex Welan gibi isimler (askeri komutanlar) yine tartismaya acik isimlerdir. Söz konusu kisiler her ne kadar birer Kurt kahramani gibi gösterilselerde dogru degildir. Her uc sahsinda ortak yani mahkum diye tabir edilen ceteledir. Bu cetelerin yine Cewaxcur bölgesinde bir cok ermeni katliamina adi karistigi gibi talancidirlarda. Sex Said hareketi her nekadar önceden örgutlenmis olsada planlanan zamandan önce baslatilmistir. Bu nedenden dolayida almasi gerekli olan bir cok destekten yoksun kalmistir. AZADI örgutu de harekete gereken katkiyi sunmamistir. 1925 hareketinin kazanimlari daha farkli olabilirdi,olmamasinin sorumlusu aslinda Sex Said`in kendisidir. Konu aslinda bir cok boyutuyla tartisilmali. Kim bilir belki bir sonuca varilir. Saygi ve Sevgiler Serhad

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.