Öcalan'ın son kasetiyle, kamuoyuna servis edilen, Pervin Buldan ve bazı BDP milletvekili kadınlarla ilgili rezilliklerin piyasadaki sergilerde yer alması, sadece Kürd kadınının onurunu ayaklar altına almıyor, aynı zamanda, tüm kadınları rencide ediyor.

Bu terbiyesizlik, aynı zamanda, Kürd Halkı'nın şerefini yerlerde sürükleyen çirkin bir kukla gösterisinin ...sahnelenmesidir. Bu kukla gösterisinin seyircileri ise, seçim pastasını bölüşme telaşı içine girmişler ve çatal bıçak gürültüsünden ötürü, sanki bu aşağıık sözleri duymuyorlar.

Yıllar önce, Bekaa'daki baş kesenin, ortada dolaşan iğrenç video görüntülerinde, ''kadınlar kendimleşmelidirler'' diyerek kadın gerilaların karşısında, göbek kaşıyan Öcalan, son günlerde de, onur ve şeref mefhumlarını yok sayarak, onursuzluğu pazarlayan bir ses sıkandalına daha imza attı.

''Öcalan esaret ve baskılar sonucu değişti'' diyenlere bu iki farklı zaman dilimindeki durum, bir şeyler açıklıyor mu acaba!

Bir gerilla arkadaşına hayranlık duyup, temiz ve doğal duygusallıkla yaklaşan bayan ve erkek geriların cinsel organlarına, ince ve yaş meşe çubuğu ile vurup işkence ettirerek öldüren canilere hala biat edenler, yarattıkları putlardan daha da seviyesiz ve düşkündürler.

Önce onurdan mı, yoksa şereften mi başlamalıyım! Sanırım iki yıl önceydi.''EY ONUR'' isimli, onuru tarif etmeye çalıştığım bir makale yazmıştım.

Ancak onur kendine çeki düzen vereceğine, aksine kalktı, nursuzluk topu gibi bir şarlatan oğlan peyda etti. Peyda etti diyorum, çünkü bu çocuğun hangi millete ait olduğu anlaşılamadı bir türlü...Hoş, kimsenin anlama niyeti de yoktur ya!...

İşte bu hayırsız evlat, şimdi Kürdistan'ı pazarlıyor. Bu da yetmiyormuş gibi, bir de kalkmış, pervasız bir şekilde, Kürd kadınlarının namusuna dil uzatıp, uçkur pazarlamacılğı yapıyor.

Onur da, şeref de, halk arasında birer olumlu veya olumsuz değerler bütünüdür. Halk bu değerleri, toplumun asalet süzgecinden süzüp, olumlusuyla övünür, olumsuzundan ise kusarcasına nefret eder...

Onur, kişinin genel davranışları demektir.Onur, kişinin kendine saygısını dile getirir. Onur, soyluluğu simgeler.

Şeref veya şerefsizlik ise, başkalarının kişiyi nasıl ğördüğü ile ilgilidir.
Şerefi önemseyen, şerefiyle yaşamak isteyen kişiler, başkalarının kendileri hakkında ne düşündüklerine çok önem ve itina gösteren kişilerdir. Bu insanların karekterlerinde, şerefsizliğe yer yoktur.

Şeref, İyi insan olma kriterlerinin tümüdür. Kişiyi ölümsüzleştirir. Onursuzluk ise, kişiyi çöp çukurlarına gömer.

Kürd kadın Milletvekillerini ve Kürd insanını rencide eden Öalan'ın ses kasetlerindeki konuşmalarıyla, sergilediği psikopatlığı nereye koyacağız? Hangi değerlendirmeye tabi tutacağız?...

BDP ve HDP eşbaşkanları, postacı sırlı Süreyya ve Kürd milletvekilleri, vekillik ve İmralı aracılğı görevlerine ek olarak, bir de, Dehaklara gönüllü simsarlık görevini yapmayı üstlenmişlerdir.

Kişiliksiz sapıklara simsarlık yapan vekillere ve bu komedide gönüllü figuranlık üstlenen kadın millet vekillerine,halk dilinde ne denir, hepimiz biliyoruz.

Bu aşağılamaları sineye çekip sessiz kalanlara, Öcalan tarafından onursuzluk ve şerefsizlik sertifikası mı takılacak, yoksa bu kişiler onurlarına sahip çıkp, kişiliklerini ve cesaretlerini sergileyip, halkımızdan onur ve şeref madalyası mı alacaklardır, bekleyip göreceğız...

29 Mart 2014